Afyonkarahisar’ın en büyük sıkıntılarından biri, hiç şüphesiz otopark sorunu. Evet, Burcu Başkan güzel bir adım attı; ücretli olan açık otopark alanları ücretsiz oldu. İlk duyduğumuzda hepimiz sevinçten birçok vatandaş gibi mutlu olduk. "Ne güzel, artık park için para ödemeyeceğiz," dedik. Ama işin sonunda başımıza neler geleceğini pek düşünemedik.
Şimdi çarşıda işimiz var diyelim. Mahallemizdeki evimizden çıkıyoruz, arabamıza biniyoruz, 3-5 kilometre yol yapıyoruz. Her şey güllük gülistanlık, ama sonra ne oluyor? Abartmıyorum, kilometrelerce yol yaparak otopark yeri arıyoruz. Bir düşünün; neredeyse aynı yoldan 5-6 kez geçiyorum. Belki biri çıkar da yer bulurum diye beklemek artık bir ritüel oldu. İnsan, resmen otopark avına çıkıyor. Nihayet bir yer bulduğumuzda ise saatler geçmiş oluyor.
Geçen gün bir arkadaşım, çarşıda randevusu vardı. Normalde 15-20 dakika erken gitmesi yeterdi. Ama şimdi yer bulamam korkusuyla 1,5-2 saat önceden çıkmak zorunda kaldı. Üstelik bunun 45 dakikasını yer aramakla geçirdi. Anlayacağınız, bir iş halletmek istiyorsanız, artık planlarınıza otopark arama süresini de eklemek zorundasınız.
Bir başka örnek vereyim; yaz tatili için şehir dışından gelen bir akrabam vardı. Kendisi de turist sayılır tabii. Birlikte çarşıya gidelim dedik. Şehir merkezine girdik ama ne mümkün! Park yeri bulmak imkânsız hale gelmiş. Çarşıda dolaşmak, alışveriş yapmak niyetindeydik, ama yarım saatin sonunda pes edip geri döndük. Şimdi bir düşünün, bu turistlerden biri de siz olsanız, siz olsanız ne yaparsınız? Başka bir şehre geçer, orada dolaşır, alışveriş yapar, paranızı orada harcarsınız, değil mi?
Evet Burcu Başkanım, otopark ücretini kaldırmak gerçekten güzel bir adım, hem cebimize katkı sağladı hem de sosyal bir fayda sundu. Ancak insanlara, özellikle de şehre gelen turistlere alternatif çözümler sunmazsak, bu iyiliğin tam tersi bir etki yaratabilir. Kapalı otoparklara yönelmek istesek bile, birçok kez “dolu” ibaresiyle karşılaşıyoruz. Peki, bu durumda ne yapacağız?
Bir önerim var: Alternatif otopark alanları oluşturulmalı. Mesela, resmî kurumların bahçeleri ya da boş alanları park yeri olarak değerlendirilebilir. TEDAŞ’ın eski binasının yıkılan arsası var, orayı düzleyip, gerekli izinler alındıktan sonra geçici bir otopark olarak kullanabiliriz. Bu tür çözüm önerileriyle hem bizler hem de şehre gelen misafirler rahat bir nefes alır.
Başkanım, Afyonkarahisar’da otopark sorunu çözerken yeni sorunlar yaratmamak lazım. Bu şehir, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası. Otopark meselesini hallederken, onların şehri daha rahat gezmelerini sağlamak gerekiyor. Aksi takdirde, insanlar gelir, park yeri bulamaz ve şehrimizi keşfetmeden geri döner….
Bu konuyu bir fıkraya bağlamak istiyorum
Nasreddin Hoca bir gün pazara gitmek için evinden çıkmış. Eşeğine binmiş ve yola koyulmuş. Ama pazara vardığında, bir türlü eşeğini park edecek yer bulamamış. Dolaşmış, dolaşmış ama tüm alanlar doluymuş. Sonunda bir kenarda duran yaşlı bir amcayı görmüş ve ona sormuş:
"Amca, bu pazarda neden hiç park yeri yok?"
Amca başını kaldırmış, Nasreddin Hoca’ya bakmış ve gülümsemiş:
"Evladım, sen de herkes gibi gelmeyip eşeğini evde bırakıp yürüyerek gelseydin, park yeri derdin olmazdı!"
Afyonkarahisar'da da durum farklı değil; park yeri bulmak, Nasreddin Hoca'nın eşeğine yer bulması kadar zorlaştı. Bu yüzden otopark sorununu çözmek için daha yaratıcı çözümler geliştirmemiz şart!