Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında 6 Mayıs Radyo Günü, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesi, baharın müjdecisi hıdrellez ile siyasetteki kirli dil konuşuldu.
Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim katıldı.
Gün FM sesli gazete gibi
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 6 Mayıs 1972’de idam edildiklerini anımsatarak sözlerine başlayan Gazeteci İsmail Akar, “Vatan,onu parsel parsel satanların değil. Darağacına gidenlerindir. Hepsini de saygıyla anıyoruz. Ayrıca bugün Hıdrellez ve aynı zamanda Radyo Günü. Gün FM’i 1995 yılında kurduk. Yayınlarımız adeta sesli gazete gibi. Haberden sağlığa, siyasetten sanat ve kültüre kadar geniş yelpazedeki yayınlarımızla daha nice yıllar dinleyicilerimizi bilgilendirmeyi diliyoruz. Radyolar mevcut reklam pastasından sadece yüzde 4 pay alabiliyor. En fazla payı ise açık hava ve televizyon kanalları alıyor. Radyoların ödediği telif ücretleri reklam gelirlerinin çok üstünde. Yine RTÜK payı ve elektrik giderleri var. Tüm olumsuzluğa karşı radyolar haberi anında kitleye ulaştırdığı için en hızlı iletişim aracı olma özelliğini koruyor. Ülkemizde radyo yayıncılığı 6 Mayıs 1927 günü başladı. Radyoya gönül vermiş herkesin günü kutlu olsun” dedi.
Çocuklarımızı siyasi atışmalardan uzak tutalım
Bir vatandaş olarak üst perdede yapılan siyaset ve siyaset dilinden şikayetçi olduğunu söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Siyasiler ülkemizi nasıl kalkındırabiliriz konuları yerine kirli bir üslupla konuşarak karşı tarafa saldırmayı seçiyor. Çocuklarımıza örnek gösterilecek bir dil yok. Bu üslubu ilkokullarda çocuklar kullansa idareciler disipline verir. Ama televizyon ve gazetelerde siyasilerin çirkin üslupları var. Seçimin hemen yapılıp bitmesini diliyorum. Bu kirli üslup bizi geleceğe taşımaz. İki taraf da yanlış yapıyor. Sürekli algı ve gölgelendirme yapılıyor. Bir an önce buna son verilmeli. Bu arada seçim güvenliği konusunda endişelerim de var. Bir örnek vereyim. Şuhut Arızlı Köyünde bir vatandaşın güvenlik soruşturması sırasında ikamet ettiği evinde 126 fazla seçmen yazıldığı bilgisi geldi” diye konuştu.
Seçimler algı üzerine kuruluyor
Siyasetin dilinin uzun süredir kirli olarak nitelendirildiğine işaret eden Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Siyasi dil iddialı konuları içeriyor. Bu dil romantik olamaz. Vatandaş izler ve karar verir. Ülkemizde seçimler algı üzerine kuruluyor. Herkes kendi bakışını anlatıyor. Hakaret, yalan ve iftira konusunda her iki taraf da aslında rahatsız. 14 Mayıs seçimleri dünya basının da gündeminde. Bu seçim ülkemizin yönünü değiştireceği bir seçim olarak nitelendirilebilir. Doğuya mı batıya mı yöneleceğiz bunun kararı verilecek. Ülkemiz bir makas ayrımında. Eskiden bu denli ayrım yoktu. Bu arada Afyonkarahisar’da seçimlerde mevcut sonuç çıkabilir. Yani Cumhur İttifakı 4, Millet İttifakı ise 2 vekil şeklinde. Partisel dağılımı o gün göreceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afyonkarahisar’da geçen seçimde aldığı oyu yine alacağını düşünüyorum. Buna rağmen Cumhurbaşkanlığında 2. tur görünüyor. Böyle olursa ekonomik anlamda büyük bir kaos olabilir. Eğer seçim ikinci tura kalırsa kirli siyaset dili daha artabilir” dedi.