Tarih: 20.01.2023 10:40

Dünden bugüne yol arkadaşlarıyla buluştular

Facebook Twitter Linked-in

AK Parti 2023 seçim çalışmalarına hız verdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki partililer ile “Dünden bugüne yol arkadaşlarımızla” programında bir araya geldi. Özhaseki “Kılıçdaroğlu geldiğinden beri 1150 yalan söyledi ama ispat edemedi” derken İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay da yaptığı konuşmada “SİHA’lara dokunmayı vaat edenlere 5 ay sonra milletimiz seçimde dokunacak” dedi.

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, “Dünden bugüne yol arkadaşlarımızla” programına katıldı. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu ile birlikte, AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Koordinatörü Hüseyin Sezen, OSB Başkanı Bekir Yeşilay, ATB Başkanı Mehmet Mühsürler, Baro Başkanı Turgay Şahin, 24. 25. Dönem Denizli Milletvekili AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Bilal Uçar, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İGM Başkanı Burhanettin Çoban, önceki dönem milletvekili Halil Ürün, il yönetim kurulu üyeleri, Kadın-Gençlik Kolları, ilçe ve belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. 

“Bu toplantıyı dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutmaya çalışanlara anlatamazsınız”

 

Toplantıda bir konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, “Şu anda en az sizler kadar; Dünden bugüne yol arkadaşlarımız ile birlikte olmanın büyük onurunu, heyecanını ve gururunu yaşıyorum. Bu salondaki manzarayı; asırlık olduklarını iddia ederek sürekli dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutmanın derdinde olan siyasi partilere asla ama asla anlatamazsınız” dedi. 

 

“2023 seçimlerine giderken Cumhurbaşkanımızın başını öne eğdirmeyeceğiz”

 

Dünü olmayanın yarınının da olmayacağını kaydeden Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Bu, bu kadar açık ve nettir. Biz AK Parti teşkilatları olarak Vefa'nın İstanbul'da bir semt olmadığı düşüncesini yerleştirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu salondaki toplantımız da zaten bunu açık ve seçik bir şekilde ifade etmeye yetiyor da artıyor bile… Göreve gelir gelmez, kurucularımızı, mahalle başkanlarımızı, ilçe başkanlarımızı evlerinde ziyaret ederek çalışmalara başladık. Bunlarla yetinmedik, toplu vefa yemekleri yaptık, pandemi girdi, telefonlara sarıldık. Online toplantılar ile görüşmeler gerçekleştirdik. Kimse ile asla irtibatı kesmedik, kesmeyeceğiz. Biz; değil Türkiye’nin, dünyanın en kalabalık ve en güçlü ailesiyiz. Bu ailenin lideri de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bizler 2023 seçimlerine giderken her fırsatta ona layık olmak ve başını öne eğdirmemek için çalışacağız. 

 

“Anadolu insanının irfanı altılı masaya çok gelir”

 

Önceki gün yaptıkları esnaf ziyaretinde bir vatandaşın kendilerini karşısına alarak yaptığı konuşmayı anlatan Uluçay şöyle konuştu; Esnafımız beni karşısına alarak dedi ki; Hüseyin başkanım, 2023’te gerçekten işiniz çok zor. Karşınızda Türkiye dışında bütün ülkelere, terör örgütlerine, hainlere hizmet etmeyi siyaset gören bir güruh ile mücadele edeceksiniz. Bu mücadeleniz çok çetin olacak, çünkü her yerden saldıracaklar… Şimdi hepsi bir olmuş Tayyip Erdoğan’ı devireceğiz diyorlar. Akdeniz’de ne yapacaksın? Karabağ’da ne olacak? Suriye, Libya’da hangi politikayı uygulayacaksın? Kesinlikle hiçbir hedefleri yok. Tıpkı Abdulhamit’i devirdikleri gibi Erdoğan’ı devirme peşindeler. Bir gazetecinin Mithat Paşa'ya 2. Abdulhamit'in devrilmesinden sonra ne yapacaksınız sorusuna 'Biz sadece Abdulhamid'i yıkmaya odaklandık, onu hiç düşünmemiştik' demesi gibi olacak diyor. Bunu diyen de Tuz Pazarı caddesinde iplik satan bir esnafımız. Öyle lisans, ön lisans, yüksek lisans, doktora yapmış, profesör ünvanlı biri değil. Değerli yol arkadaşlarım her zaman söylüyoruz: Anadolu insanının irfanı malum kibir tüccarı partinin genel başkanının sermayesinden büyüktür. Anadolu insanının irfanı altılı masaya çok gelir, bunu da böyle bilesiniz. 

“Bugün bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek için vatanı düşürmeye bile razıdır”

 

Uluçay, “Hepimiz evde otururken televizyon açıyoruz. Televizyonda canlı yayında Cumhurbaşkanımız konuşuyor. Sabah kalkıyoruz, İstanbul’da açılış yapıyor, evden çıkıyoruz işe geliyoruz, karşımızda televizyon, başka bir şehre geçmiş, başka bir açılış yapıyor. Kimse sormuyor mu; Ya Cumhurbaşkanımızın derdi ne? Ben Müslüman'ım, Müslüman’a inanırım ve Müslüman'ı severim. Allah Resulü diyor ki birbirinizi sevmedikçe iman edemezsiniz… İnanın Afyonkarahisar’ı adım adım gezdim, seçimden önce girmediğimiz sokak, çalmadığımız kapı kalmadı. Teşkilatlarımız, başkanlarımız ve tüm dava arkadaşlarımız bunca mücadeleyi 69 yaşında dimdik gece gündüz çalışan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan için veriyor. ‘Bizler Müslümanız, birbirimize sahip çıkalım, birbirimizi sevelim bizim bizden başka kimsemiz yok’ diye haykırıyoruz. Birbirimize karşı Rızayı ilahi için çalışalım. Ülkemizi hedef almış iç ve dış düşmanlara fırsat vermeyelim. Bu mücadeleniz çok çetin olacak, çünkü her yerden saldıracaklar… Değerli dava arkadaşlarım karşımızdakileri Necip Fazıl'ın dediği gibi ‘Bugün bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek için vatanı düşürmeye bile razıdır’ ifadesi ile özetleyebiliriz” dedi.

 

“Milyonlarca insanın katili batı Müslüman Türkiye halkına ne yapmaz?”

 

Batının dünya üzerindeki katliamlarını hatırlatan Uluçay “Afrika'yı o hale getiren, Bosna'da, Srebrenitsa’da katliamlar gerçekleştiren, sırf kendi menfaatleri, kendi çıkarları için Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren, göç yollarında masum çocukların ölmesine izin veren bir zihniyet, eline fırsat geçtiğinde Müslüman Türkiye halkına ne yapmaz ki? Bunların ‘refah ve demokrasi getiriyoruz’ dediği hangi ülke iflah oldu? Irak'ta 1,2 milyon; Suriye'de 1,7 milyon; Afganistan'da 2,5 milyon; Libya, Sudan, Yemen, Bosna'da yüzbinlerce insan katleden batı, bize size ne yapmaz?” diye konuştu.   

 

“SİHA’lara dokunmayı vaat edenlere 5 ay sonra milletimiz seçimde dokunacak”

 

DEVA Partili Ali Babacan’ın İHA’lara saldırması da Uluçay’ın gündemindeydi. Uluçay konuşmasında şunları söyledi; Şimdi dünyanın göz bebeği olan İHA, SİHA, TİHA ve Akıncıyı hedef tahtasına koydular. Değerli dava arkadaşlarım; Türkiye'nin güvenlik ve savunmasını savunmak siyasi bir mesele falan olmamalı. Sistemi istediğin kadar eleştirebilirsin ama işini iyi yapana da iyi diyebilmek lazım. Bu mesele siyasete alet edilecek bir mesele değildir. Aksine siyaset üstü bir meseledir. Sen hem ‘İstikbal göklerdedir’ diyeceksin, sonra bu gayreti aşağı çekecek, üstüne bir de utanmadan sıkılmadan dışa bağımlılığı eleştireceksin. Envanterimizdeki ABD’den alınan F16’lar devletin parasıyla değil de Yunanistan’ın parasıyla mı alınıyor? O uçaklar devletin parasıyla alınıyor. Niye sözüm ona kuklacılara laf edemiyorsun da hiçbir destek almadan kendi sermayesiyle ülkende yerli ve milli bir şekilde üretilen dünyanın en güçlü SİHA’larına dokunmayı vaat ediyorsun. Terör örgütleri ve kuklacıları sana bunu mu emretti de böyle konuşuyorsun? Hadi dokun da görelim bakalım! Zaten aziz milletimiz size 5 ay sonra çok güzel bir şeklide dokunacak ve sandığa gömecektir. 

“Erdoğan gitsin de isterse Türkiye de gitsin stratejileri var”

 

Uluçay’ın ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, “Karşımızda farklı bir muhalefet var. Tam Allah iyiliklerini versin cinsinden. İki tane stratejileri var arkadaşlar. Hiç başka stratejileri yok. Her konuştuklarında, her söylediklerinde, her ağızdan açtıklarında bu iki sınıftan birisine girerler. Birisi; Recep Tayyip Erdoğan gitsin, AK Parti gitsin ne olursa olsun. Biraz önce başkanım dedi ya, Türkiye de giderse gitsin. Öyle bir kafa yapısı var bunlarda. Allah fırsat vermesin. İyi de gidince ne olacak? Siz ne yapacaksınız

Ne yapacaksınız siz? Millet sizi seviyor mu? Yok yok yok. Ama Recep Tayyip Erdoğan gitmedi. AK Parti gitmedi. 6’lı diyorlar ya hepimiz biliyoruz ki 7’li. Bir de masanın altında saklanan var. Onu söyleyemiyorlar. O, kafayı arada bir uzatıyor oradan. Diyor ki; ‘Bir dakika. Ben de buradayım. Beni yok sayamazsınız. Eğer beni yok sayarsanız gösteririm size seçimlerde. Ankara'da İstanbul'da neler yaptığımızı gördünüz. Bak şimdi de yaparız ha.’” Dedi. 

 

“Çok şükür biz Süleymanımızı da bulduk Sinanımızı da”

 

“Genel başkanları da kastederek söylüyorum. Yolda görseler, birbirlerine selam vermezler” diyen Özhaseki sözlerine şöyle devam etti; Yetişme tarzları aynı değil bunların. Dünyaya bakışları aynı değil bunların. Dünyayı okumaları aynı değil bunların. Bunlar birbirlerinden çok farklılar. Bir gün olsun eşlerini yanlarına alıp diğerine çay içmeye gitmemişlerdir öbürlerinde. Ama onları bir motivasyon bir arada tutuyor. Recep Tayyip Erdoğan gitsin, ne olursa olsun. Adeta bir yıkım ekibi gibi. Hani şair diyor ya. Hadi gel şu Süleymaniye'yi yıkalım desen iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desen önce bir Sinan sonra da Süleyman gerek. Kolay değil yapmak. Çok şükür biz Süleymanımızı da bulduk, Sinan'ımızda bulduk, yolumuza devam ediyoruz. Ama bunlar daha Süleyman aramaya devam ediyorlar. 

Bizi de böyle enayi yerine koymasalar iyi olur. 

“Bunlar koalisyon vaat ediyorlar. Yedili koalisyon. Yedili kaos, yedili kavga vaat ediyorlar”

 

Özhseki, “Bir senedir oturuyorlar, kalkıyorlar. Tek konuştukları şey var. Kim aday edelim? Hepimiz biliyoruz. Tartışılıyor ya Allah'tan arada birileri çıkıyor da söylüyor böyle. Kimi aday edeceklerini konuşuyorlar. Geçenlerde diyorlar ki inşallah ay başında adaylık hususunu konuşacağız. Ya bu kadar da aklımızla alay etmeyin ya. Bir senedir çabalıyorsunuz zaten ya… Düşüne düşüne bulmuşlar. Güçlendirilmiş parlamenter sistem. İyi güzel. Ne demek bu? Net söylüyorum. Eskiden koalisyon hükümetlerinden birkaç tanesini görmüş. İçlerinde az çok yaşamış. Bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Bunlar koalisyon vaat ediyorlar. Yedili koalisyon. Yedili kaos, yedili kavga vaat ediyorlar bu Türkiye'ye. Oturma sırasında bile nasıl oturacaklarına bir ayda karar veremeyenler. Ukrayna savaş çıktığında nasıl bir karar verecekler acaba ya? Ekonomide ne düşünüyorlar, ben de çok merak ediyorum. Orada masada oturanlardan, liberaller de var. Aşırı bir uç, komünist bir kafa gibi bir mantığa sahip olanlar da var. İstanbul Sözleşmesi ne olacak deyin; Saadet Partisi bir tarafa bakıyor, Cumhuriyet Halk Partisi bir tarafa bakıyor. Suriyeliler meselesini konuşalım deyin. İYİ Parti bir tarafa bakıyor. Öbürleri bir başka tarafa bakıyor. Her bir konuda birbirinden farklı olan adamların…” dedi.  

 

“HDP bir şey almadan bırakmaz”

 

“Her bir konuda aykırı olan adamların bunca muhalefetin bir araya gelerek medeniyet kurmasını bekleyebilir misiniz?” diye soran Özhaseki şöyle konuştu; Mümkün değil öyle bir şey. Aha bir tek kafalarında motivasyon kaynakları var. Recep Tayyip Erdoğan gitsin. Gitmeyecek. Gidince ne olacak peki? Bunlar da bölüşecekler… İsraftan bahsedenler şimdi altı tane yardımcı Cumhurbaşkanından bahsediyorlar. Birer tane bakanlıktan bahsediyorlar. Ben de çok merak ediyorum. HDP'ye ne verecekler acaba diye. HDP bir şey almadan bırakmaz. Savunma uygun mu başkanım? İçişleri ve Savunma. Yanına bir de gençliği versinler. Allah iyiliklerini versin. Millet de bunu görüyor zaten. Hiç kimse endişe etmesin… 

“Geldiğinden beri 1150 yalan söyledi ama ispat edemedi” 

 

Özhaseki muhalefetin bir diğer stratejisinden söz ederek sözlerine şöyle devam etti; Bu birinci stratejisiydi. İkincisi de Deniz Baykal gittikten sonra o bildiğiniz eski Deniz Baykal'ın kendine has üslubu içerisinde muhalefet ettiği cumhuriyetin temel ilke ve inkılaplar, laiklik vesaire gibi konuları bıraktılar. Hatırlayın. Deniz Baykal'a hiç ömründe oy vermemiş birisiyim. Ama onun kendine has yerli ve milli bir tavrı vardı. İnandığı ilkeler üzerinde muhalefetini devam ettirdi adamcağız. Ama yerliydi, çok önemli bu. Bir FETÖ operasyon yaptı. Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. Bütün bunlar bırakıldı. Cumhuriyet Halk Partisi bir eksen değiştirdi. Nereye geldi şimdi; algı üzerine yalana dayalı bir siyaset tarzı. Hitler'in bir propaganda bakanı var. Gençlikte okumuştum. Adı Goebbels. Ya propaganda bakanı ne işe yarar demiştim. Ne olacak ki bu? Ne yapar bu adam diye merak etmiştim. Ama adam çok önemli işler yaparmış ki bugünlerde hala onu örnek alanlar var. Birkaç tane temel prensibi vardı Goebbels'in. Hitler'in bakanı. Bir yalan söyle. Ya bize göre değil. Biz ufak bir şey söyleyecek olsak yüzümüz kızarır. Müslüman'a göre bir şey mi bu? Ama adamın birinci işi bu. Yalan söyle. Büyük büyük yalan söyle. Bu yalanı tekrar et. Adamın tek propaganda aracı bu. Bizimkiler onu benimsediler şimdi. Düşünün, dün gazetelere de söyledim. On bir yıldır genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu. Sayın diyelim de kibarlığınıza biz elden bırakmayalım yine. Ne kadar oldu işbaşına geleli? Düşünüyorum şimdi. Her yıl elli iki hafta var. On birle çarpıyorum 575 hafta neredeyse. Her hafta grup toplantısı yapıyor. İkişer yalan söylüyor. Bakın ikişer yalan söylüyor. 1150 tane yalan eder. Ya bir tanesini ispatla ne olur ya! Ya ne olur bir tanesini ispatla. 

 

“Kılıçdaroğlu yalan konusunda Guinness Rekorlar Kitabı'na aday”

 

Kılıçdaroğlu’nun meclise ilk çıktığında kendisi ile ilgili yalanlar söylediğini vurgulayan Özhaseki sözlerini şöyle noktaladı; Sabahı zor ettim. Basın toplantısı düzenledim. Dedim ki bu adam Guinness Rekorlar Kitabı'na aday. On dakikada on yalan tek ayağın üstünde söylüyor. Vallahi böyle adam bulamazsınız dedim. Sonra da on tane yalanı dağıttım basına ertesi gün bir daha söyledi. Aradan üç gün geçti bir daha söyledi. Bir hafta geçiyor, bir daha söylüyor. Sonra siz arkasından koşup vallahi yalan, billahi yalan diyorsunuz ama nasıl yetişeceksiniz? Kocaman genel başkan adam. Devam ediyor öyle. 

“Hak daima galip gelecek”

 

Toplantıda bir konuşma da Belediye Başkanı Mehmet Zeybek yaptı. Zeybek “14 Mayıs her ne olursa olsun bizim olsun diyorum. Geçtiğimiz günlerde il başkanları toplantısından sonra Sayın Genel Başkan Yardımcımı ziyaret ettiğimde Sayın Başkanım iki bine yakın çalışan işçilerimiz var, işçilerimizle de toplu iş sözleşmesi imzalayacağız. Böyle bir tören yapacağız. Şehrimizi onurlandırırsanız son derece memnun oluruz dedik. Allah kendilerinden razı olsun. Kırmadı bizleri. Afyon'u sevdiğini bir kez daha gelmesiyle, bizi onurlandırmasıyla kanıtladı. Kendilerine ben şehrimiz adına tekrar hoş geldiniz diyorum. Gerek il başkanımız, gerekse il genel meclisi başkanımız, Allah razı olsun. Seçimlerin öneminden, refahın öneminden bahsetti. Biraz önce Sayın Genel Başkan Yardımcımıza da söyledim. Görüyorum ki ilk kurulduğu andan itibaren beraber çalıştığımız birçok kardeşimiz beraberiz

Kırmadılar. Gönül birlikteliklerini hiçbir zaman aksatmadılar. Kendilerine ben son derece sonsuz derece teşekkür ediyorum. On dört Mayıs gerçekten önümüzde bugüne kadar AK Parti'nin girmiş olduğu en büyük seçimlerden birisi. İmamı Şafi'ye soruyorlar. Fitne zamanında doğruyu nasıl buluruz? Hak ehlini nasıl buluruz dediğinde ‘Düşman oklarını takip edin. Kimi gösteriyorsa doğru yoldasınız’ diyor. İçimizdeki altı bilinmeyenler bir araya gelebiliyorsa 14 Mayıs'ta rahmetli Menderes'i asan insanlarla Menderes'in kurduğu partinin genel başkanı aynı masada oturabiliyorsa rahmetli Erbakan Hoca'ma dünyayı dar eden insanlarla Erbakan'ın devamı olduğunu söyleyen partinin genel başkanı bir oluyorsa karşılarında da Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorlarsa biz doğru yoldayız arkadaşlar. Onlar ne yaparsa yapsın. Hak daima galip gelecek. Buna inanıyoruz. Buna güveniyoruz. Biz el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz. Sonuç Cenabıhakk'ın takdiri. Inşallah 2023 seçiminde alnımızın akıyla alıp dünyaya bir meydan okuyacak genel başkanımız. 

Anısını anlattı

 

İGM Başkanı Burhanettin Çoban da bir konuşma yaptı. Çoban “AK Parti bir vefa hareketidir dedi İl Başkanımız. Gerçekten özellikle il başkanımızın göreve gelmesiyle saha faaliyetlerimiz daha da hızlandı. Bundan üç dört sene önce eski il başkanları olarak genel merkeze çağırıldığımızda birkaç tane eski il başkanımız olan arkadaşımızın orada ağladığını gördüm. ‘Niye ağlıyorsun’ diye sorduğumda dedi ki; İl başkanı olarak hep bu genel merkeze geliyorduk. Ama uzun yıllardır görevde olmadığımızdan dolayı gelemiyorduk. Bu toplantıda eski başkanlarımız ile, Cumhurbaşkanımızla hep beraber olduk. Bakanlarımızla, genel başkan yardımcıları beraber olduk. Bu havayı özlemiştik, o havayı teneffüs ettiğim için bir de aranıp onurlandırıldığım için çok duygulandım. O yüzden ağlıyorum diye söylemişti” dedi. 

 

“Mühim olan görev bittikten sonra hatırlanmaktır”

 

“Afyon'da da iki yıldır bu faaliyetlerimize hız verildi” diyen Çoban sözlerine şöyle devam etti; Yine biliyorsunuz bizim partiye değerli Mehmet Zeybek başkanın, Halil Ürün başkanım burada. Biz partinin kurucusuyuz burada. Birlikte kurduk. Parti kurucularımız ile de görev yapmış arkadaşlarımız bizzat il başkanımız, milletvekillerimiz ya da İl yönetim kurulu üyelerimiz tarafından ziyaret edildiğinde aynı duygunun onlar tarafından yaşandığına bizzat şahit oldum. Çok mutlu oldular, memnun oldular. Evet insanlar görevdeyken herkes onlara hürmet eder. Merhaba der, selam verir. Onu dikkate alır, ayağa kalkar ya da saygı gösterme durumunda bulunur kendisini. Ama mühim olan görev bittikten sonra hatırlanmaktır. Adam yerine konmaktır, saygı duymaktır. Bunu da en güzel AK Parti yapıyor. Sağ olsun. Ben başta genel merkezimizi ama aynı zamanda il başkanımızı, il yönetim kurulu üyelerimizi, ilçe başkanlarımızı, kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı bu yüzden tebrik ediyorum. Sağ olsunlar. 

 

“14 Mayıs’a hepimiz hazırız”

 

Çoban, “İki üç gün önce biliyorsunuz artık seçim tarihimiz hemen hemen netleşti. Ben de gece geldim. Belçika'daydım. Dün akşam bize oradaki Emirdağlı arkadaşlarımız bir yemek verdiler. Orada bir arkadaşım dedi ki ben dağda çobanlıktan geldim. Belçika'ya geldim. Evlendim Türkiye'deyken. Sonradan gidenlerden bu arkadaşımız. İlk çocuğumuz olacak ama imkânımız yok. İşte evde iki tane affedersiniz inek var. Üç beş tane küçükbaş hayvanımız var. İlk doğumumuz eşim ameliyatla doğum yapmak zorunda kaldı. Bize bir fatura geldi. Nasıl ödeyeceğim diye düşünürken biri geldi uyardı. Ya sen bilmiyor musun dedi. Neyi? Ödeme yöntemini dedi. Ne yapacaksın? Ya sabaha doğru sabah 5-6 da her şeyi toplayacaksın. Arka kapıdan kaçacaksın dedi. Ben de ilk doğumumda bu şekilde yaptım. Çocuğumla eşimi hastaneden kaçırdım. Artık Türkiye'de bunlara ihtiyaç kalmıyor. Bunu yapan insana bizim vefa borcumuz var. Çok çalışmalıyız diye bahsetti. Evet inşallah 14 Mayıs'a hepimiz hazırız. 36 İl Genel, AK Partili, sekiz tane Milliyetçi Hareket Partili üyemiz var. Şimdi MHP grup başkanımız da ziyaret etti. Teşkilatlarımızın, vekillerimizin, genel merkezlerimizin emrindeyiz dedi. İnşallah biz de teşkilatımızın vekillerimizin, genel merkezimizin emrindeyiz. İnşallah seçimden de alnımızın akı ile çıkacağız” dedi. 

“İHA’lara dokunacaklarmış!”

 

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu ise konuşmasında şunları söyledi; Bilhassa şu anda bazı teknolojik gelişmelere karşı dokunacağız diyenler var. Ya ben yedek subayken o İHA'ları biz İsrail'den kiralardık. Neticede yanlış koordinatlar verirlerdi. Yani neticede bazen de PKK unsurlarına haber verirlerdi. Artık bunları biz yapıyoruz. İHA'mızı dünyanın en gelişmiş teknolojilerle bir yapıyor muyuz? Yapıyoruz. Kızılelma yaptık mı Allah'a şükür? İşte bu Türkiye bu arkadaşlar. Dolayısıyla bunun devam etmesini istiyorsak muazzam kalkınma gelişmenin devam etmesini istiyorsak gece gündüz çalışmamız lazım. 

 

Toplantının sonunda İYİ Parti, CHP ve farkı partilerden AK Parti’ye geçen çok sayıda kişiye rozetleri Özhaseki tarafından takıldı. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI