İşyerinde psikolojik tacizin (mobbing) genel olarak iş yaşamında süreli/sistematik devam eden, kasıtlı yapılan bir sürecin ürünü olduğunu ifade eden Jale Özerzurumlu Alcan, “İnsani ve ahlaki değildir; iş etiğine aykırıdır. İş barışı ve/veya çalışan güvenliğini olumsuz etkiler” dedi.
Kadın çalışanlar ve mobbing?
Türkiye’de mobbing’de sistemsel veya hukuksal boşlukların oluştuğu iş ortamlarında, kadın çalışanların kişilere endeksli uygulamalar ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Jale Özerzurumlu Alcan, “Yetki sahibi kişi ya da kişiler zaman zaman kendi çıkarları doğrultusunda hedef aldıkları kişi ya da kişilere şiddet, cinsel taciz veya psikolojik şiddet - mobbing uygulayarak onları sindirme, dışlama veya etkisizleştirme yoluna gidebiliyorlar” diye konuştu.
İş yaşamındaki zehir... 'Mobbing'
“Mobbing bir ayrımcılık türüdür” diyen Jale Özerzurumlu Alcan, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ayrımcılık, kadın çalışana yapılıyorsa, cinsiyetine dayalı olarak, erkek çalışana göre daha olumsuz biçimsel olarak eşitlikçi görünen davranış ve uygulamalar kadın üzerinde ayrımcı etkiler meydana getiren bir eylem olarak ilerlemektedir. Kadınlar gizli ayrımcılıklarla da karşılaşabilmektedir. Bu ayrımcılık ülkemizde; iş bulma ve işe alma, işyeri stresi, rekabet, ücretlendirme, cinsiyet ayrımcılığı, eğitimdeki eşitsizlik, mesai saatleri, ücret, kurum/kuruluşlardaki tutumlar v.s gibi kadını ötekileştirmekte farklı ve adil olmayan yönetim anlayışları ile karşılaşmaktayız. Anayasamızda mobbing suç kapsamında olmadığı için de uluslararası örgüt düzenlemeleri, içtihatlar daha çok Yargıtay kararlarıyla mobbing ile mücadele ile edilmektedir. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan 2021 yılından itibaren Covid- 19 Pandemi salgını nedeni ile işten çıkarmalar, ekonomik kriz, yüksek enflasyon, artan rekabet, firmaların reorganizasyonları ve bu bağlamında işlerini kaybetme korkusu özellikle de kadın çalışanlar üzerinde mobbing baskısının artmasına neden olmaktadır.”

Haber Resimleri

,