Türkiye Spor Yaralanmaları, Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği (TUSYAD) İzmir Şubesinin Medicana International İzmir Hastanesinde gerçekleştirdiği bilimsel etkinlikte, genellikle spor yaralanmaları sonucu meydana gelen diz kapağı kemiği (patella) çıkıkları, tedavi yöntemleri ve güncel cerrahi teknikleri masaya yatırıldı. TUSYAD Başkanı Prof. Dr. Emin Taşkıran’ın moderatörlüğünü yaptığı seminere 60’a yakın ortopedist katıldı.
Diz kapağı nasıl çıkıyor
Diz kapağı çıkıklarının, genç yaşta ve daha çok spor yapan kişilerde görülen bir yaralanma olduğunu belirten TUSYAD İzmir Şube Başkanı ve Medicana International İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Devrim Akseki, “Bir kere çıktıktan sonra tekrarlama durumu yüksek olan yaralanmalardır. Diz kapağı çıkarken, yerinden belli bağları da kopararak çıkar. Çocukluk yaşlarında da görülebilir ancak genelde gevşek bağ dokusu söz konusu olan insanlarda, özellikle futbol, voleybol ve basketbol gibi ani durmanın olduğu sporlarda, ayağın yerde sabit kalıp, gövdenin dizin üstünde dönmesiyle ortaya çıkabiliyor. Doğru tedavi edilmezse hasta açısından ciddi sakatlık kaynağı olan bir rahatsızlık haline gelebiliyor” dedi.
Sporcu hastalığı değil
Toplumda daha çok spor yapan ve özellikle de futbol oynayan kişilerde olduğu düşünülen menisküs yırtıklarının sıradan bir yaşama sahip kişilerde de 40 yaşından sonra sıklıkla görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Akseki, “Kişinin yaşı ilerledikçe nasıl ki saçı beyazlaşıyor, yüzünde kırışıklıklar meydana geliyor, aynı değişiklikler menisküs dokusunda da oluyor. 20’li yaşlarda bir insanın menisküsünün yırtılması için şiddetli bir darbe gerekirken, 30-40 yaşından sonra menisküste gevşeme meydana geliyor, kolay ve hatta günlük aktiviteler sırasında bile menisküs yırtılabiliyor. İlginçtir, toplumda hep menisküs sporcu hastalığı olarak bilinir; ama bizim baktığımız yırtıkların çoğu 40 yaş üstü yırtıklardır. Kişi, namaz kılarken, dolmuştan inerken bile menisküsünü yırtabilir. O anda dizden “tık” diye bir ses gelir. İşte bu ses menisküs yırtığının oluştuğu anlamına gelebilir” diye konuştu.
Amartisör örneği
Menisküs yırtıklarının evrelerine ayrıldığını, Evre-1’in menisküsün yumuşaması anlamına geldiğini, yırtık olmadığını belirten Prof. Dr. Akseki, “Evre-3’te ise mutlaka tedavi edilmelidir. Menisküsün kıkırdaklara temas eden yüzeyi normalde cam gibi pürüzsüzken yırtıldıktan sonra açığa çıkan iç dokusu zımpara kağıdı gibi pürüzlü olduğu için her adımda kıkırdağı aşındırır. Her adımda mikroskobik olarak belli sayıda kıkırdak hücresi ölüyor anlamına gelir. İşte bu kıkırdak ölümleri sonucu, geri dönüşü olmayan dizde kireçlenme dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Normalde menisküs dokusunda çok fazla sinir ağı olmadığı için ilk yırtılan dönemdeki ağrı bir müddet sonra geçebiliyor; ama kişi yırtık düzeyde yürümeye devam ettiğinde kıkırdak iyice aşınıp kemik ortaya çıkıyor ve işte o zaman dayanılmaz ağrılar ortaya çıkıyor. Bu da dize protez takılması zorunluluğunu getiriyor. Yapılan protez ameliyatlarının çoğunun altında daha önce yırtılmış ancak ihmal edilmiş menisküs yırtıkları vardır. Bu da amortisörü patlak bir arabayla yola devam etmeye benzer” şeklinde konuştu.
Haber Resimleri
,
,
,