Tarih: 03.11.2021 18:35

ATSO Başkanı Çetin Ekim ayı enflasyonunu değerlendirdi

Facebook Twitter Linked-in

415 maddeden 331’inin fiyatının yükseldiğini belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, “2021 Ekim ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 2,39, Yİ-ÜFE’de yüzde 5,25 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 19,89, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 46,31 olmuştur. TÜİK verilerine baktığımızda, TÜFE endeksinde kapsanan 415 maddeden 331’inin fiyatının yükselmiş olduğunu, enflasyon artışında buğday-bulgur ve unlu mamuller, giyim, ev eşyaları, sigara, odun ve kömür, akaryakıt fiyatlarındaki artışların belirleyici olduğunu görüyoruz. Yıllık enflasyonun giyimde yüzde 8’de, kira artışında %12’de kalması, Ekim ayında otomobil fiyatlarında artış görülmemesi enflasyon hesaplaması konusunda soru işaretleri doğmasına yol açmıştır” dedi.

“Üretici enflasyonu endişeleri artırıyor”
Endişelerin arttığına değinen Çetin, “Üretici enflasyonunun yeniden artışa geçerek aylık yüzde 5,25, yıllık yüzde 46,31 düzeyine gelmesi de enflasyon endişelerimizi artırmıştır. Üretici enflasyonu petrol ürünleri, doğalgaz, gıda, tekstil, metal fiyatları kaynaklı olarak yükselmiştir. Merkez Bankası’nın döviz kuru artışını tetiklemesi, girdi maliyetleriyle birlikte enflasyonun yeni bir ivme kazanmasına neden olmuştur. Sonuç olarak 2021 yılına enflasyonun tek haneye düşürülmesi hedefiyle girdiğimiz halde şimdi yüzde 20 bandına yerleşen bir enflasyonla karşı karşıyayız. Pandemi etkilerine, temel gıda ve enerji fiyatlarında artışa rağmen yıllık enflasyon G20 ülkelerinde yüzde 4,6, Avrupa Birliği’nde yüzde 3,6, ABD’de yüzde 5,4, Japonya’da yüzde 0,2, Endonezya’da yüzde 1,6 düzeyindedir. Dünyada yalnızca 11 ülkede enflasyon yüzde 20’nin üzerindedir ve bu ülkeler çoğunlukla Afrika ülkesidir” diye konuştu.

“Merkez Bankası kararları tekrar gözden geçirilmelidir”
Merkez Bankasının kararları tekrar gözden geçirmesi gerektiğine değinen Çetin, “Enflasyon, bir ekonomide verimliliği düşüren, kaynakların spekülatif alanlara kaymasını sağlayan, gelir dağılımını bozarak sosyal ahlakı ve sosyal barışı tehdit eden ciddi bir sorundur. Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasına girememesinde Osmanlı döneminden bu yana 500 yıldır önlenemeyen yüksek enflasyon faktörü de rol oynamıştır. 2005-2015 döneminde gerçekleşen tek haneli enflasyon kazanımının korunamaması ve yeniden yüksek enflasyon ekonomisine dönüş, beklentilerin kalıcı olarak bozulması ve ekonomide yapısal zayıflık risklerini beraberinde getirmektedir. Döviz kuru artışı ve enerji fiyatları enflasyon baskısını devam ettirirken beklentileri yönetecek bir hedef çıpası kalmamıştır. Bu nedenle ekonomide bir dönemlik yüksek büyüme için enflasyona razı olmak hatasına düşülmemeli, para ve maliye politikaları, özellikle Merkez Bankası kararları tekrar gözden geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

“Batı Akdeniz’de enflasyon”
Son olarak Batı Akdeniz enflasyonuna değinen Çetin, “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık yüzde 2,42, on aylık yüzde 18,14 ve yıllık bazda yüzde 22,53 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyonun aylık, on aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür. Bölgemiz enflasyonunda giyim kalemi verileri TUİK Türkiye ortalamasına göre daha gerçekçidir. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan TR61 Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda 20. sırada, on aylık bazda 4. sırada, yıllık bazda ise 6. bölge konumunda yer almıştır. Bölgemizde ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre sırasıyla en yüksek artış yüzde 9,59 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 5,95 alkollü içecekler ve tütün ile yüzde 3,16 ile ulaştırma harcama gruplarında olmuştur. Yıllık enflasyonda ise en yüksek artış yüzde 29,17 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 26,80 ile ev eşyası ve yüzde 25,31 ile ulaştırma gruplarında olmuştur” ifadelerini kullandı.

Haber Resimleri


,


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI