Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı Atay Uslu ve beraberindeki CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak ile Türkiye’nin İran sınırındaki düzensiz göçle mücadele çalışmalarını yerinde incelemek üzere Van’a geldi. Dün sınır güvenliğinin sağlanması, yasa dışı geçişlerle kaçakçılık faaliyetlerinin önlenmesi ve teröristlerin sızmasının engellenmesi amacıyla örülen 295 kilometrelik sınır hattını inceleyen heyet, bugün de geri gönderme merkezlerindeki çalışmaları inceledi.
İlk olarak İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğüne gelen ve burada İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın’dan bilgi alan heyet, daha sonra İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gitti. Burada da İl Göç İdaresi Müdürü Cuma Omurca’dan bilgi alan heyet, çalışmaları yerinde gördü.
Ziyaretlerinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan TBMM Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı Atay Uslu, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının güvende olduğuna dikkat çekti. Başkan Uslu, 'Son yıllarda artan, tüm dünyada artan düzensiz göç hareketlerini, kaçakçılık hareketlerini ve diğer terörist hareketler nedeniyle Türkiye teknik olarak, fiziki olarak ve diğer açılardan da yeni önlemler aldığını net bir şekilde sınırda gördük. Sınırda duvarların yapıldığını, aydınlatma sistemlerinin yapıldığını, optik sistemlerin, sensörlerin, gece görüş kameraların ve sistemlerin yol güzergahlarının, yol devriye güzergahlarının yapıldığını bizatihi gördük. Yine kahramanlarımız, Mehmetçiğimiz ciddi bir şekilde sınır güvenliği için o tepe noktalarda zor koşullarda gece ve gündüz soğuk koşullarda sınırlarımızda nöbetteler. Dolayısıyla Türkiye sınır güvenliği anlamında hem kaçakçılara, hem düzensiz göçmenlere, hem de teröristlere karşı ciddi önlemler almış durumda. Bazen medyada yalan ve yanlış bilgiler oluyor bu konuda, duyuyoruz. Biz de yerinde gördük. Devletimiz her türlü tedbiri alıyor. Bu bilgilerin tamamı yalan ve yanlış. Bu bilgilerin yalan ve yanlış olmasından öte, ortaya daha büyük bir problem çıkarıyor. 3 bin metrelerde soğuk kış gecelerinde nöbet bekleyen Mehmetçiğimizin, kahramanlarımızın motivasyonunu düşürüyorlar. Buna dikkat etmeleri gerekiyor. İstanbul’da, Ankara’da sıcak yataklarında oturan insanların Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır güvenliği ile ilgili laf etmesi, güvenlik kuvvetlerimizin alın terine emeğine saygısızlıktır. Bunu net bir şekilde ifade edeyim. Tabi sınıra yapılan duvarlar ve diğer sistemler göçmen kaçakçılığına karşı ciddi bir bariyer oluşturuyor. Ama aynı zamanda şunu da gördük. Kaçakçılığa karşı, uyuşturucu kaçakçılığına karşı ve diğer kaçakçılık faaliyetlerine karşı da ciddi bir bariyer oluşturuyor. Teröristlere karşı da ciddi bir şekilde bariyer oluşturuyor. Bakın, Türkiye 2020 yılında yaklaşık olarak 500 bin düzensiz göçmenin Türkiye’ye girişine engel olmuş alınan tedbirlerle. Bu, geçen yıl 250 bin kişi. Bu rakamları İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ifade ediyor. Ciddi bir mücadele var. Biz, tabii bir taraftan düzensiz göçe karşı sınırlarımızda güvenlik önlemlerimizi alırken, geçişte sınırlamalar ortaya koyarken, diğer taraftan da yaşamak için, can güvenliği için göç eden sığınmacılar var. Onlar için de insani, hukuki ve vicdani vazifemizi yapıyoruz” diye konuştu.
“Bugün dünyanın en büyük mezarlığı Akdeniz’dir”
Türkiye’nin her açıdan dünyaya örnek bir göç yönetimi sergilediğinin altını çizen Uslu, 'Düzensiz göçle, göçmenle mücadele ediliyor. Ama öbür taraftan can güvenliği için ülkemize sığınanlara da insani ve vicdani her türlü kolaylık tanınıyor. Bir yanılgı var; düzensiz göç, göçmen, ikamette kalan göçmen ve sığınmacılar aynı çuvala atılıyor. Sanki hepsi aynıymış gibi muamele görüyor. Bu yanlış. Bundan kurtulmak gerekiyor. Avrupa tabii göçmenler konusunda ve düzensiz göçmenler konusunda sınavda kalıyor. Çünkü ortada ciddi bir insan hakları ihlali söz konusu. Bırakın düzensiz göçmeni, sığınmacılar için bile insan hakları ihlallerini görüyoruz. Ege’de elleri ters kelepçelenip, Ege Denizi’ne bırakılan göçmenleri görüyoruz. Dünyanın bunu görmesi gerekiyor. Ölen oradaki göçmenler değil, ölen insanlar. Maalesef bugün dünyanın en büyük mezarlığı Akdeniz’dir. Herkesin elini vicdanına koyup, bu konuda insani çalışmalar yapması gerekiyor. Neden bu insanlar Avrupa’ya doğru göç ediyorlar? Bu sorunun cevabını bulmamız lazım. Kaynak ülkelerdeki sorunu çözmemiz lazım' şeklinde konuştu.
“Göçmen ticareti yapan organizatörlere göz açtırılmıyor”
Göçü yönetme anlamında Türkiye’nin ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren Uslu, “Özellikle sınırdan gelen düzensiz göçün geçişleri konusunda bir taraftan sınırda bariyerler var, diğer taraftan da düzensiz göçe aracılık eden, göçmen ticareti yapan organizatörlere karşı ciddi bir mücadele var. Son yıllarda göçmen ticareti yapan organizatörler ciddi bir şekilde takip ediliyor ve yakalanıyor. Bununla ilgili emniyetimiz özel bir sistem kurduğunu biz bu incelemelerde gördük. Emniyet müdürlüğümüz, jandarma komutanlığımız adeta göçmen ticareti yapan organizatörlere göz açtırmıyor. Tabii bu organizasyon sadece Türkiye’de olan bir organizasyon değil. Afganistan’dan çıkıyor, İran’ı geçiyor, Türkiye’ye ve Avrupa’ya geçiyor. Yani organizatörlerin de çok uluslu bir boyutu var. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir iş birliğine ihtiyaç var” dedi.
“Türkiye geri göndermede dünyanın en başarılı ülkelerinden bir tanesi”
Türkiye yasa dışı yollarla ülkeye giriş yapan insanlara gerekli insani yardımların da yaptığını anımsatan Uslu, “Geri Gönderme Merkez’inde yakaladığımız düzensiz göçmenlerin insani ihtiyaçları gideriliyor. Yemek ve sağlık ihtiyaçları gideriliyor. Daha sonra da geri gönderme ve sınır dışı işlemleri başlatılıyor. Bu sürede tabi Afganistan’da bir Taliban rejimi var. Dolayısıyla Afganistanlıların geri gönderme süreçleri zor bir süreç. Ama diğer ülkelerle ciddi bir şekilde geri gönderme müzakereleri göç idaremiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanlığımız, İçişleri Bakanlığımız tarafından yapılıyor. Türkiye geri göndermede de dünyanın en başarılı ülkelerinden bir tanesi. Yakaladığımız göçmenlerin neredeyse yüzde 70’ini geri gönderen bir ülkeyiz. Bu süreç içesinde sınırda nöbet tutan Mehmetçiğimize, askerlerimize şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.
“İstikrarı hep beraber sağlamamız lazım”
Diğer taraftan düzensiz göçmelerin yaşadıkları zorluklardan da bahseden Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran askerleri düzensiz göçmenlere ateş ediyormuş. Ama sınırı geçerken de diyorlarmış ki Türk askeri size ateş etmez. Yunanistan ters kelepçe bağlayıp denize bırakıyor, öbür tarafta arkasında ateş ediyorlar. Ama biz öyle bir muamele yapmıyoruz. Düzensiz göçmen de olsa bunların hepsi insan. İnsani muamele yapıyoruz. Bunun farkındalar. İçlerinde görüştüğümüz düzensiz göçmenler de bunun farkındalar. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir devlettir. Devletimiz, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara elini uzatan bir devlettir. Biz insani, hukuki, vicdani ve tarihi görevini her zaman yerine getiren bir milletiz. Afganistan’da ciddi bir istikrarsızlık var. Önce o bölgeyi karıştırdılar, sonra başıboş şekilde bırakıp gittiler. Bu bölgelerde istikrarı hep beraber sağlamamız lazım. Hep beraber elimizi taşın altına koymamız lazım. Cumhurbaşkanımız bunu her seferinde ifade ediyor. Biz Suriye’nin Kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturduk. O güvenli bölge oluşmasaydı, en az 1,5- 2 milyon insan daha Türkiye’ye gelecekti. Bu güvenli bölgeler oluşmasaydı en az 500 bin insan çocuk ve kadın hayatını kaybedecekti.”
Haber Resimleri
,
,
,
,
,