Her yıl 29 Ekimin ’Dünya İnme Günü’ olarak değerlendirildiğini ifade eden Özel Osmangazi Aritmi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Yılmaz, “Toplumda bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Dünyada en sık ikinci ölüm sebebi olan inmenin sıklığını, gerek ölüm, gerekse sakatlık oranını azaltmayı hedefliyoruz. Dünya geneline baktığımız zaman, gençlere göre 50 yaş üzerinde daha sık görülen bu hastalık, yaşlı popülasyonun artmasıyla görülme sıklığı da artmaktadır. Gençlerde binde 1 oranındayken, Yaşlılarda 20 kişide 1 görülmektedir. Beslenmedeki değişiklik, fiziksel aktivitenin azalması gibi sebeplerden dolayı gençlerde de görülme sıklığı artmaktadır“ diye konuştu.
İnmenin beyin damarlarındaki tıkanıklık veya kanamaya bağlı olarak oluştuğunu ifade eden Yılmaz, “İnmeyi tedavi edebilmek için önce inmenin kanamaya mı? Yoksa tıkanıklığa bağlı mı? Olduğunun bilinmesi gerekiyor. Klinik muayene ile inmenin teşhisi konulurken, çeşidi ise görüntüleme yöntemleriyle tespit edilmektedir. İnmenin belirtileri arasında konuşmasında ani bozulma, vücudunun bir tarafında veya tamamında tutmama, bilinç bozukluğu gibi bir tabloyla karşı karşıya kalmaktayız. Evde böyle bir tabloyla karşılaşıldığında bazen yanlış bir müdahale yapılabilmektedir. Hemen suya tutma veya aspirin verme gibi. Böyle durumlarda en kısa sürede hastaneye götürmelerini önermekteyiz. Bu belirtileri gördüğümüzde ne kadar hızlı sürede hastaneye naklini sağlarsak, bazı tedavi yöntemlerinin uygulamasını kaçırmamış oluruz. Çünkü trombolitik tedavi olaydan sonraki 4,5 saatlik dönemde uygulandığında hastada tamamen düzelme imkânı da sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
Dünyada en sık görülen ölüm sebeplerinden olan inmenin zamanında ve doğru müdahaleyle de fonksiyon kaybı yaşamadan tedavi edilebildiğini belirten Yılmaz, “4 risk unsuru dediğimiz sigara, tansiyon, kolesterol ve şeker yer almaktadır. Bunların kontrol altında tutulması ve sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile inme riskini asgari seviyeye indirebiliriz. Belli bir yaştan sonra rutin yapılacak kontroller, EKG, karotis dopler, EKO, kanda LDL seviyesi gibi birçok değere bakarak riskli hastalar tespit edilip önlem alınabilir” diye konuştu.
Haber Resimleri
,
,