Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Fransa’nın Strazburg kentinde gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 41. Genel Kuruluna katıldı. Kurulda söz alan Vergili, Hollanda’daki Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın İzlenmesi raporunda üye ülkelerle, üye olmayan ülkelere davranışların acımasızca olduğunu ifade ederek, “Raportörler tüm eksiklikleri ve ayrıntıları rapor içerisinde belirtmişler. Sonuç bölümünde nasıl oluyor da çok olumlu bir hava oluşturmuşlar? Kendileriyle çelişmişlerdir. Raportörlerin tespitine göre iller ve belediyeler merkezi hükümete bağlı olmaya devam etmekte, iller meclis tarafından yönetilir. Meclisler kral komiseri tarafından yönetilen bir temsilcidir. Hollanda anayasasının 131. maddesine göre kralın komiserleri ve belediye başkanları atanır. Burada bulunan temsilciler dahi kraliyet komiserleri tarafından atanmıştır. Belediyelerin özerkliği sınırlı, mali olarak fonlardan alınacak yardımlar ve merkezi hükümete bağlı. Eş yönetim sistemi tamamen reddediliyor. Gerekçe olarak belediyelerin eylem ve karar alma özerkliğini azaltması gösteriliyor. 2018 yılında başkanları ve kral meclislerini atama usulü ile ilgili anayasa değişikliğinin önü açıldığı ama yapılmış bir değişikliğin görülmediği izlenmiştir” dedi.
Hollanda’nın 3 özel belediyesi olarak adlandırılan Bonaire, Saba, Sint Eustatius adaların 1640’lı yıllarda Hollanda’nın köle ticaretinde aktarma istasyonu olarak kullanıldığını hatırlatan Vergili, “Asyalı ve Afrikalı kölelerden oluşmuştur. Nüfusun yüzde 85’i Afrika, yüzde 15’i Asyalıdır. Hollanda, Asya, Hintli, Bangladeşli diğer ülkelerden de köleleştirme yapmıştır” diye konuştu.
1865’te köleliğin kaldırılmasıyla Hollanda adalarının Hollanda karayipleri ve Hollanda kralı temsilcileriyle günümüze kadar idare edildiğini dile getiren Vergili, şunları söyledi: “Hollanda karayiplerini, kralın temsilcisi idare eder. Konuşulan dil İngilizce, resmi dil Felemenkçedir. Hollanda’da yaşayanlarla sosyal güvenceleri aynı değildir. Hatta internet kullanımları bile sınırlıdır. Geçimleri tamamen Hollanda’ya bağlıdır. Hollanda bu adalarda kurduğu offshore şirketleri ve kıyı bankacılığıyla kara para aklıyor, vergisiz gelir sağlıyor. Adalardan vasıflı kişilerin Hollanda’ya alınmasıyla adaları idare edecek yetenekli insan bulunmamaktadır. İnternet araştırmasında belediye başkanlarının isimleri bulunmazken, kraliyet komiserlerinin isimleri yer almaktadır. İnsan hakları ihlali mevcuttur. Raportörler yerel yönetimlerde öz yönetim olabileceği düşüncesindeki gerekçeleri Hollanda’daki kültüre uygun olmasına bağlamaktadır. Belediye başkanlarının atanması ülkede bir konu olarak ele alınamazmış diye bir görüşleri vardır. Raportörlerin, raporları Avrupa Yerel Yönetimler Mevzuatına göre hazırlaması gerekir. Bu kadar olumsuzluğu çok iyimser olarak nasıl gösterebiliyorlar, anlaşılabilir gibi değil. Adalardaki kişilerin hakları için bu rapora hayır oyu vereceğimi bildiririm, diğer üyelerin de iyi değerlendirmesini isterim.'
Haber Resimleri
,