Tarih: 19.10.2021 17:30

56. Türk Pediatri Kongresi’nden çocuklara aşı çağrısı

Facebook Twitter Linked-in

’Çocuk ve Şiir’ temalı Türk Pediatri Kurumu tarafından düzenlenen 56. Türk Pediatri Kongresi, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde başladı. Kongreye bin 300 çocuk hekiminin yanı sıra yurt dışında da konuşmacılar katıldı. 2,5 yıl aradan sonra bir araya gelen Türkiye’deki çocuk doktorları bilgilerini, yaşadıkları Antalya’da Türk Pediatri Kurumu’nun 56. Kongresinde konuştu.
Kongre kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Vural, kongrede pediatri alanında çok farklı konuların konuşulduğunu ama ana gündemin Kovid-19 olduğunu belirtti.

'Hastalıklar atlanıyor'
Neredeyse salonun birinde tüm gün Covid-19’u tartıştıklarını dile getiren Vural, “Covid’in değişik yan dallardaki tedavi gören çocukları da nasıl etkilediğini konuştuk. Bu dönemde Covid-19’la mücadele ederken, çocukların diğer hastalıklarını ihmal etmiş durumdayız. Birçok çocuk aşılanmıyor, korkudan dolayı hastaneye gelmiyor aşılanmıyor. Hastaneye gelmedikleri için önemli hastalıkları atlanıyor, geç tanı konuluyor. Bunları da masaya yatırdık kongrede. Ama Covid-19 çok önemli bir yer tuttu” diye konuştu.

'Hastalık yaşı aşağı çekiliyor'
Dünyada 12 yaş altı çocuklara Covid-19 aşısının yapılması noktasında bir karar olmadığının altını çizen Vural, “Ülkemizde de 12 yaş üzerindeki çocuklara aşı yapılıyor. Bu durumu onaylıyoruz ve aileleri çocuklarına aşı yaptırmaları için teşvik ediyoruz. Çocukların da aşılarını olmalarını teşvik etmek durumundayız. Gittikçe hastalık yaşı aşağı çekiliyor. Hastaların yüzde 50’si 30 yaşın altında, çok büyük bir kısmı daha küçük yaşlarda. Genç nüfusunun ve 12 yaş üstü çocuklarının aşılanmasını çok büyük önemi var” dedi.

'Anne ve adayları aşılanmalı'
Vural, gebelerin çok daha fazla aşıdan korktuğuna işaret ederek, “Gebelerin de aşı olması gerekir. Covid gebelikte geçirilecek olursa çok daha ağır olabilir. Erken doğum riskleri daha fazla oluyor. Yeni doğanlar çok az sayıda pozitif bebek doğabiliyor. Anne bunu hamilelik sırasında mı bebeğe geçiriyor, doğum sırasında mı yada aile ortamında mı geçiyor tam bilemiyoruz. Annelerin gebelikte mutlaka aşılanması gerekiyor. Annenin oluşturacağı antikorlar bebeğe de geçerek onu da koruyacaktır” diye konuştu.

'Doktorların şiirleri kitaplaştı'
Kongre Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, çocuklarda Covid-19’la mücadelede sağlık çalışanlarının büyük bir mücadele içinde olduklarını ve bu konuyu kongrede, ’Çocuk ve Şiir’ temasıyla işlediklerini bildirdi.
Türk Pediatri Kongresi’nin 2.5 yıllık aradan sonra bin 800 katılımcıyla düzenlendiğini hatırlatan Kasapçopur, “Sağlık çalışanlarının yaptığı mücadeleyi ne anlatabilir diye düşündük ve şiir olduğuna karar verdik. Çünkü yapılan mücadele şiir gibiydi. Çocuk hekimlerinin çocuklara inanılmaz bir sevgisi var. Bu sevgiyi biz, ‘Çocuk ve Şiir’ başlığı altında ortaya koyduk. Bu kongrede bütün çocuk hekimlerine açık olarak şiir yarışması düzenledik. Katılımcıların tüm şiirlerini, ’Özel Hekimler Seçkisi’ ismiyle kitaplaştırdık. Kongre kapsamında 8 eğitim kursu düzenledik. 55 oturumda 282 konuşmacının katkısı oldu. Çocuk hekimliğinin güncel konuları ulusal ve uluslararası 274 bilim insanının yaptığı bilimsel konuşma eşliğinde tartışıldı. Kongrenin ana teması olan ’Çocuk ve Şiir’ yarışmasında Sunay Akın, Ercan Kesal, Şükrü Hatun’dan oluşan jüriden birinciliği ’Uyur çocukluğum’ adlı şiir aldı' ifadelerine yer verdi.
Kasapçopur, kongrede Covid-19’un ne olduğu, nasıl ilerlediği, enfeksiyonla birlikte kronik hastalığı olan çocuklarda nasıl ilerlediği ve hastalığın geç döneminde ortaya çıkan MIS-C sendromunun tartışıldığını belirtti.

'1 çocuğun yatışı oldu'
12 yaş üstü kronik hastalığı olan çocukların aşı olmasını öneren Kasapçopur, “500’e yakın çocuğumuzun verilerine ulaştık. Bu çocuklarımızın tümü romatizmal kronik rahatsızlığı olan çocuklardı ve 12 yaş üstünde aşılanmışlardı. Bu çocukların aşı sonrasındaki yan etkileri, diğer bulguları, hastalık geçirme risklerini tartıştık. Ailelerimizden öğrendiğimizde 1 tek hastada yatış gerektirebilecek durum oldu. Covid hastalığı geçirmediler, ciddi bir yan etki olmadı ve güvenli şekilde iki aşılarını tamamladılar. O yüzden gururla şunu söyleyebilirim aşı oldukça güvenilir. Kronik hastalığı olup bu hastalığından ötürü tedavi gören çocuklar adına bunu net bilgilerle söyleyebilirim. Çok güvenilir veriler var. Hiçbir yan etki başka bir bulguyla da karşılaşmadık” dedi.

'Daha alt gruplara aşı çekilmeli'
Katılımcı Doç. Dr. Kenan Barut ise, Covid-19’un ilk başladığı günden beri ailelerde de kaygı boyutunun yükselmeye başladığını bildirdi.
Zaman içinde bu kaygının azaldığımı gözlemlediklerini dile getiren Barut, “Toplum piklerini gördükten sonra yaklaşık 3-5 hafta sonra MIS-C denilen ağır bir durum oluyor. Cerrahpaşa Çocuk Hastanesi’ne iki çocuk yatırdık. Sayısı 100’ü geçti yatırdığımız olgular. Diğer hastanelerdeki sayılarda çok çok fazla. Pik olduktan sonra 1 ay sonra bu durum gerçekleşiyor ve çocuklar için ağır bir durum. Yarısından fazlasını yoğun bakımlarda izliyoruz, nadir kaybettiğimiz hasta var. Ama yoğun tedaviler alıyorlar. Bu açıdan aşı çok çok önemli. Daha alt gruplara aşılamanın çekilmesi çok faydalı olacaktır” dedi.

'Yüzde 1’i ağırlaşıyor'
Covid enfeksiyonu geçiren çocukların yüzde 1’inin durumunun ağırlaştığını, onların da çok az bir kesiminin yoğun bakıma yattığını kaydeden Barut, “Bu bütün topluma vurulduğu zaman çok ciddi bir orana denk geliyor. İki vakadan bahsettik. Tüm ülkeyi düşünün. Bir çocuğun başına gelebilir. Hangi çocuğun başına gelecek hangi çocuk riskli tam olarak bilmiyoruz. Yaşlılar riskli olarak etkileniyorlar, ağır geçiriyorlar, onları aşıladık ama çocuklarımız hastaneye yatıyor. Bunun oranı hiç önemli değil” dedi.

'MIS- C sendromu'
MIS-C sendromu hakkında bilgiler veren Barut, “Çocuklar Covid enfeksiyonu geçirsin ya da geçirmesin ailesinden birisiyle temas etiyse, veya komşusu bir yakını geldiyse çocukların büyük kısmı belirti bulgu vermeden o dönemde Covid enfeksiyonlu ya burunları akıyor ya ateşleri oluyor geçiriyorlar. Hiçbir bulgu göstermiyorlar. Bizi korkutan olay yaklaşık 4 hafta sonra çocuklarda ateşle başlayan vücutta döküntü, organ yetersizlikleri, karın ağrısı, bağırsakta ödem, ishal ve ciddi problemler baş ağrısından komaya kadar nöbetler olabiliyor. Bu hastaların bir kısmının yarısı yoğun bakıma yatıyor. Yoğun tedavilerle bu hastaları toparlayabiliyoruz. Tüm dünyada toplanmış veriler. MIS-C’den ölüm oranı yüzde 1.5 gibi bir oranı var. Düşük gibi görünmekle birlikte fakat sayılar gitgide artıyor. Dikkat etmemiz lazım” dedi.

'Çocuklarda ölüm azdı'
Katılımcı Doç.Dr. Nur Canpolat, kronik böbrek hastalığı, diyaliz ve böbrek nakli olan çocuklarla ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Erişkinlerde pandeminin en başından beri çıkan sorunlardan biri Covidden ölen hastalarda ölüm oranları en yüksek oranlarda diyaliz böbrek nakilli hastalardaydı. Yüzde 30’lara varan ölüm oranları bildirilmişti. Covid için çok riskli grup olarak tanımlandı. Çocuklarda durumun bu kadar ağır olmadığını ama normal çocuk popülasyonuna göre Covid hastalığı geçirme olasılıklarının yüksek olduğunu gördük. Erişkinlerle kıyaslandığında çocuk böbrek hastaları, nakilliler, diyaliz hastalarının, ağır hastalık ve ölüm oranları biraz daha azdı. Çabuk hasta oluyorlar ve ölüm oranı düşüktü. Yine de bu tedbirlerin gevşetilmesini gerektirmiyor. Bu çocuklar çok sık hastanelere geliyor, 12 yaştan itibaren aşılanmasını istiyoruz” diye konuştu.

'12 yaştan itibaren bütün hastaların aşılanmasını istiyoruz'
Katılımcı Prof.Dr. Fügen Çullu Çokuğraş da çocuklarla ilgili ciddi bir aşı komplikasyonunun olmadığını dile getirerek, “Bir takım şehir efsaneleri dolaşıyor. Eğer çocuk Covid-19 olursa çok daha ciddi şekilde karşımıza gelebiliyor 2 ay sonra. Aşılanmayı mutlaka arttırmak durumundayız. Maalesef aşı karşıtlarının çocukluk yaş gruplarında daha fazla olduğunu biliyoruz. Aileler çocuklarını aşı yaptırmaktan korkuyorlar, çekiniyorlar” dedi.

Haber Resimleri


,,,,,,,,,,,


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI