Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Kanal 33 televizyonunda katıldığı canlı yayında, hizmet ve projelerini anlattı. 2,5 yıldır yönetimde olduklarını, ancak bir yıldır sindire sindire bir şeyler yaptıklarını belirten Seçer, “Kenti tanımak önemli. Kentin siyasi figürlerini, sorunlarını, sokağını bilmek, ekonomik gelir olarak en aşağıda olanı tanımak, bilmek, onların ızdırabını bilmek ya da yukarıdakinin beklentilerini anlayabilen bir belediye başkanına ihtiyaç var. Biz Mersin’i seviyoruz. Mersin bizim her şeyimiz. Bu anlayışla hizmet ediyoruz” dedi.
Sosyal politikalarla işe başladıklarını ve pandemide üstün bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Seçer, “Her yere yetiştik. Herkese; ‘Allah razı olsun belediyemizden’ dedirttik. Pandemi sürecinde bu krizin aşılmasında doğru politikalar uygulayan belediyelerin başında Mersin Büyükşehir Belediyesi geliyor” ifadelerini kullandı.
“Ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum”
Pandemi döneminde hayata geçirdikleri birçok hizmetle vatandaşın yanında olduklarına dikkat çeken Başkan Seçer, en önemli projelerinden biri olan Mahalle Mutfaklarının sayısının artacağını ve 24’ten 30’a çıkacağını söyledi. Seçer, “Biz, insanlar ilanihaye devletin yardımlarıyla geçinsin, buna alıştıralım demiyoruz. Bu anlayışa, bu zihniyete de karşıyım. Hemşehrilerim bu konuda da benim fikirlerimi bilsinler. Elbette istihdam alanları oluşturalım, Mersin büyüsün. Ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum bir belediye başkanı olarak” diye konuştu.
“Çağ dışı bir siyaset anlayışı”
Kentin tüm paydaşları ile birlikte hizmet ederken Mersin’in zenginliklerinin farkında olarak Mersin ortak paydasında birleşmek gerektiğini vurgulayan Seçer, “Meclis’teki her şeye ret ret ret diye el kaldıranların ortak paydası Mersin değil mi?” sorusu üzerine, “Çağ dışı bir siyaset anlayışı. Dünyanın hiçbir tarafında, hiçbir demokratik ülkesinde yok. Halk bunları görür. Yeri, zamanı geldiği zaman, ben de hata yapsam beni cezalandıracak. Onlar hata yapıyorsa onları cezalandıracak. Türk halkı ferasetlidir” dedi.
Halkın çalışmaları izlediğini belirten Seçer, şunları söyledi:
“Hiçbir dönemde Mersin Büyükşehir Belediyesi bu kadar hesap verebilir, bu kadar şeffaf bir belediye olmadı. Hangi belediye mahremini açtı, kasasını açtı, nasıl ihale yaptığını, nasıl borçlanma yaptığını, yüzde kaç faizle aldığını, nereye, ne kadar para harcadığını yansıttı? Meclis üyelerine tane tane anlattı bu başkan. Şimdi bunu anlamayan ferasette, sadece yaptıkları grup toplantılarında üst yönetimden aldıkları talimatı uygulamayla meclise gelip kararı; daha ben anlatmadan, konuları tartışmadan müzakere etmeden; oyunun rengi kafasında olan bir meclis üyesine, ‘demokratik refleksle hareket ediyor’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Demokrasilerde böyle bir şey yok. Demokrasilerde halkın iradesi, halkın temsilcisi olan meclis üyelerinin ya da parlamento üyelerinin iradesi ipotek altında olmaz. Ama Mersin Büyükşehir Belediyesinde meclis üyelerinin iradesi ipotek altındadır.”
“Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye”
Mersin’in zengin bir kent olduğunu ve en yüksek vergi ödeyen kentlerin başında geldiğini anımsatan Başkan Seçer, bu zenginliğin ülkeye ve kente gelir olarak yansıdığını kaydetti. Güçlü bir belediye olduklarını bir kez daha vurgulayan Seçer, “Siz benim ağzımdan ‘belediyem borç teslim aldı, bitti, hizmet yapamıyorum, yol yapamıyorum, köprülü kavşak yapamıyorum, sosyal yardım yapamıyorum, tarım destekleri yapamıyorum’ diye bir kelime, bir ağıt, kendimi aciz yerine koyan bir tavır gördünüz mü? Asla! Mersin zengin bir kent. Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye. Yeter ki sen bu kaynakları israf etme. Sen bu kaynakların çalınmasına göz yumma. Paranı koru. Mersin’e çok büyük hizmetler yaparsınız. Şu anda da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız”
Başkan Seçer, göreve geldikleri günden bu yana yalnızca 164 milyon lira yetki alabildiklerini aktardı. Geçtiğimiz yıl MESKİ için de yaklaşık 80 milyon liralık bir borçlanma yetkisi aldıklarını hatırlatan Seçer, onun dışında meclisten borçlanma yetkisi alamadıklarının altını çizdi. Seçer, borçlanma yetkisi alamamalarına rağmen geçmiş dönemden kalan borçlardan önemli bir kısmını ödediklerinin ve hizmetleri de süratle sürdürdüklerinin altını çizdi. Mersin’de yönetim anlayışından bakış açısına kadar birçok şeyin değiştiğini vurgulayan Seçer, her işte kaliteli malzeme ve ekiple çalıştıklarını belirtti. Seçer, israftan kaçındıklarını ve öncelikli projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Mali disiplinimiz son derece iyi. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bütün esnaf bizle çalışsın, bize en makul fiyatlısını yapsın, en kalitelisini yapsın. Mersin Büyükşehir Belediyesi prestijli bir belediyedir. Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız. Biz böyle bir kötü mirasın üzerine oturduk. Bunu görüyoruz. Bu önemli bir deneyimdir. Bu deneyimden biz ders çıkarttık. Asla içini dolduramayacağımız, gereksiz onlarca bina yapmayız” dedi.
“3 Ocak 2022’de Mersin’de raylı sistemler dönemini başlatacağız”
Mersin Metrosuna da değinen Seçer, Mersin için önemli bir gün olan 3 Ocak tarihine atıfta bulunarak, “Bağımsızlığımızı tescillediğimiz gün. 100. yılını kutlayacağız ve biz o gün, yani 3 Ocak 2022’de Mersin tarihinin önemli bir günü olarak, raylı sistemler dönemini başlatacağız. İlk etapta 13,4 kilometre metro, 2. etapta tramvay, 3. etapta da yine hemzemin raylı sistem. Şu anki yer altından gelecek. Mezitli eski belediye binası, eski otogar arası yer altından gelecek. Oranın konumu yer üstünden bir sistemi uygun kılmıyor” şeklinde konuştu.
Seçer, Metro projesinin direkt ve dolaylı olarak 4 bin kişiye istihdam sağlayacağını vurgulayarak, “Şu anda vagonlar hariç yaklaşık olarak 300 milyon avro civarında bir maliyetimiz olacak. Bunun üçte ikisi bu kentte kalacak. Buradan alışveriş olacak, çimento, demir, malzeme alacak. Çalışanlar burada çalışacak. Kamyonlar buranın kamyonları, şoförler, buranın insanları olacak. Kente çok büyük canlılık katacak. Mersin, bir marka değeri kazanacak. 4 ilçeyi raylı sistemle, demir ağlarla birbirine bağlıyorsunuz. Aslında sosyokültürel olarak da bir mozaiği birleştiriyorsunuz” dedi.
“Küçük çalışmalarla kente bir şey sağlayamayız”
Milletvekili olduğu 2007 yılından bu yana Çeşmeli-Taşucu otoban bağlantısının hala yapılamadığını hatırlatan Seçer, “Şimdi siz bu güzergahı otobana bağlarsanız, turizmi geliştirirsiniz Anamur’a kadar. Orada da bölünmüş yol çalışması yapıldı. Ama çok uzun sürdü. Hala bitmedi Gazipaşa-Taşucu arası. Bu yapılan majör çalışmalar, kentin yapısını, ekonomik yapısını değiştirecek en önemli çalışmalar. Yani küçük çalışmalarla, küçük avutmalarla, güzel sözlerle kente bir şey sağlayamayız. Ben ülkeyi yöneten bir insan olsaydım ya da benim iktidarım yönetiyor olsaydı ben bunlar üzerine yoğunlaşırdım. Ama ben belediye başkanıyım. Benim de bir potansiyelim var. Benim bütçem var. Benim de sorumluluk alanlarım var. Ama bu fikirleri veriyorum. Bunu iyi niyetle veriyorum. Lütfen, otoban bağlantı yolunu yapın. Ana konteyner limanını da yapın. Kentin belediye başkanı olarak meclis üyelerine de söyledim; ‘Hadi Ankara’ya gidelim hep beraber’. Hemen yarın gidelim. İşte buradan çağrıda bulunuyorum; hadi hep beraber gidelim, bu işleri bitirelim. Bunun partisi olmaz” diye konuştu.
Haber Resimleri
,