Görüşmede Başkan Vahap Seçer, SIDA İsveç Büyükelçiliği işbirliği sorumlusu Christoffer Burnett Cargil, İsveç Büyükelçiliği Program Müdürü Lucy Andrade, RESLOG İsveç ekibinden Proje Müdürü Marlene Hugosson, Proje Koordinatörü Ellen Ahlqvist, Key Expert Gunnar Andesson, RESLOG Türkiye ekibinden Proje Müdürü Sinan Özden, uzman Sezin Üskent, Çukurova Bölge Uzmanı Alim Çopuroğlu, İletişim Sorumlusu Tuğçe Şahin Kara, proje uzmanı ekip tercümanı Çiğdem Ayşenur Atasoy, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Serdal Gökayaz yer aldı. Başkan Seçer, heyetin ilgilendiği konular için Mersin’in çok verimli bir bölge olduğunu ifade ederek, “Bu kentte yoğun göçün oluşturduğu çok önemli bir tahribat süregidiyor. Biz de belediye olarak kendi imkanlarımız ve yasaların bize verdiği imkanlar ölçüsünde bu sorunla boğuşmaya çalışıyoruz. Bizim bölgemiz coğrafik olarak çok stratejik bir bölge. Özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin ilk etkilediği coğrafi bölgelerin başında geliyor Mersin. Tabi biraz trajikomik olacak ama Suriye’deki savaşın nedeni ben değilim. Suriye’deki savaşın nedeni olanlar, pek bu sorunu çözmek için uğraş vermiyor ama biz savaş istemeyen, barış tutkunu insanlar maalesef bu sorunun yükünü çekmeye mecbur kalıyoruz. Şunu da çok açık yüreklilikle belirtmem gerekiyor ki bu anlayışla, bu sorunların kısa vadede çözülmeyeceğini çok net görüyorum. Uluslararası örgütlerin devreye girip Suriye’deki barış ortamını tesis edip, insanların normal yaşama dönmelerini sağlaması gerekiyor. Elbette ki sizler gibi dünya sorunları ile alakalı, iyi niyetle, barışçıl bir anlayışla bu sorunlara eğilenleri takdirle karşılıyorum. Orada mutlaka savaşın noktalanması ve sadece Türkiye’de değil birçok civar ülkelere dağılmış Suriyelilerin tekrar ülkelerine dönmesinin, döndürülmesinin önünün açılması gerekiyor' diye konuştu.

“Mersin Türkiye’nin bir özeti ve Türkiye’nin en zor kenti”
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir uyum merkezi oluşturduklarını belirten Seçer, “Bu konuda çok değerli, birikimli arkadaşlarımızı, çalışanlarımızı da bu işle görevlendirdik. Birleşmiş Milletler Göç Örgütü, Mülteciler Yüksek Komiserliği, GİZ gibi çok değerli örgütlerle, kurumlarla iş birliğimiz hala devam ediyor. Şunu da mutlulukla ifade edeyim ki burada bizimle tanışıp, görüşüp, bu konuda ortak çalışma yürüten insanlardan bizler son derece memnunuz ama onlar da bizden son derece memnun ki, bu iş birliği gayet mutlu bir şekilde devam ediyor” dedi.
320 kilometrelik sahil şeridine sahip Mersin’de, kayıtlı ve kayıt dışı olmak üzere 350 bin Suriyeli ve yaklaşık 1,9 milyon yerli nüfus ile birlikte toplam 2,3 milyon kişinin yaşadığını ifade eden Seçer, “Mersin, Türkiye’nin bir özeti ve Türkiye’nin en zor kenti. Burada 350 ya da 400 bin Suriyeli ve kentin ekonomik, yapısal, sosyolojik taşıdığı yükü şimdi siz tahmin edin” diye konuştu.
Konuşmasını iş birliği vurgusu yaparak sürdüren Seçer, “İyi neticeler almak için önemli projelerde bizimle çalışmak isterseniz ekibimiz buna hazır. Bu konuda samimi olarak da iş birliğine biz de canı gönülden katılmak isteriz ve bunu da samimi bir şekilde istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Durumun üstesinden gelebilen gelişimleri desteklememiz gerekiyor”
SIDA İsveç Büyükelçiliği İşbirliği Sorumlusu Christoffer Burnett Cargil ise büyük bir heyetle İsveç hükümetini temsilen Mersin’de olduklarını belirterek, “Sizin az önce ifade ettiğiniz iş birliğine yönelik sözler de bizim için çok ilham verici. İsveç’te hem Suriyeli mültecileri desteklemek hem de onlara ev sahipliği yapan toplumu desteklemek için kararlı bir biçimde çalışıyoruz. Buraya ne kadar sayıda kişinin geldiği ve bu kadar çok sayıda kişiyi nasıl barındırdığınız esasen hayal bile edilemez, tahayyül bile edilemez noktada. Tabi hepimiz Suriye’de barış olsun ve insanlar evine dönebilsin istiyoruz ama durumun zor olduğunun da farkındayız. Tam da bu nedenle durumu idare edebilen, durumun üstesinden gelebilen ve duruma adapte olabilen gelişimleri desteklememiz gerekiyor. İsveç hükümeti olarak az önce söylediğim sonuçların sonrasında dayanıklılığın artmasına yönelik projeleri, sizlerle iş birliği yapılan projeleri destekliyoruz. İyi planların olması her zaman önemli ama daha da önemlisi bunların nasıl uygulanacağına ilişkin süreç” ifadelerini kullandı.
Seçer, spesifik olarak hangi konularda iş birliği yapılabileceğinin gerçekleştirilebilecek toplantı ve incelemelerden sonra belirlenebileceğini söyledi. Yoğun göç alan şehirlerin alt yapı çalışmalarında FRIT-II kapsamında çok önemli katkılar alınabildiğini ifade eden Seçer, Birleşmiş Milletler Göç Örgütü, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersinden Kadın Kooperatifi’nin ortaklığında kadın istihdamına dayalı güneş enerjili kurutma tesisi kurduklarını vurguladı.

Haber Resimleri

,,,