Prof. Dr. Altuntaş, “Lösemiler erişkinlerde daha sık görülmekte ve daha ağır seyretmekte. Erişkin lösemilerinde de farkındalığın artırılması ve bilinçlenmenin artırılmasına ihtiyaç var. Ülkemizde lösemi tedavisinde hakikaten iyi bir noktadayız. Gerek ilaç tedavisi, gerek kök hücre tedavisi ve hücresel tedaviler konusunda, özellikle de akıllı ilaçlar konusunda çok iyi bir noktadayız” ifadelerini kullandı.
“Her türlü kanserin parmak izini çıkarabiliyoruz ve buna yönelik tedaviler ve buna yönelik takip parametreleri geliştiriyoruz”
Kanser tedavilerinde yeni gelişmelerin de kaydedildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Altuntaş, “Kanser tedavisi immünolojik ve teknolojik gelişmeler ile kanserde artık ‘parmak izi’ dönemi dediğimiz yani bir kanserin parmak izini çıkarabiliyoruz. Yani her türlü kanserin parmak izini çıkarabiliyoruz ve buna yönelik tedaviler ve buna yönelik takip parametreleri geliştirmekteyiz. Kanserin parmak izine göre, yani parmak izinden kastımız detaylandırılması, çok ince detayına kadar immünolojik, moleküler, çok detaylanarak hedef tedaviler dediğimiz; hedefe yönelik tedaviler, kişiselleştirilmiş tedaviler dediğimiz bu parmak izlerine göre her insanın parmak izi nasıl farklıysa kanserlerin de özellikleri farklı. Bu gerek tanıda, gerek takipte, gerekse tedavide son derece önemli. Ülkemizde son dönemde çok önemli mesafeler kat ettik ve kat ediyoruz. Hedef tedaviler de önümüzdeki süreçte çığır açacaklar” şeklinde konuştu.
“Car-T hücre tedavisi dediğimiz hastalıkta çığır açan tedaviyi klinik araştırmalar kapsamında uyguladık”
Car-T hücre tedavisinin de kanser üzerine kullanıldığını ve çalışmaların devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Altuntaş, “Car-T hücre tedavisi. Biz kendi hastanemizde bu Car-T hücre tedavisi dediğimiz hastalıkta çığır açan tedaviyi klinik araştırmalar kapsamında uyguladık. Car-T hücre tedavisi bağışıklık hücrelerini güçlendirme, silahlandırma, kuvvetlendirme ve kanser hücrelerini spesifik olarak tanıyıp öldürme yönünde son derece etkili bir yöntem. Son derece bilgi birikimi, teknik altyapı ve nitelikli bir altyapı isteyen son derece de pahalı bir tedavi yöntemi. Çalışmalara bakıldığı zaman gelecek için umut vaat etmekte. Önümüzdeki süreçte ülkemizde daha yaygın hale gelecektir” diye konuştu.
“Yeni tedaviler umut saçmakta, umut vaat etmekte ancak unutmayalım ki unların birçoğu hala klinik araştırma düzeyinde”
Yeni tedavilerin de umut vaat ettiğine dikkat çeken Altuntaş, “Yeni tedaviler umut saçmakta, umut vadetmekte ancak unutmayalım ki unların birçoğu hala klinik araştırma düzeyinde. Bu nedenle de biraz daha sabırlı olmak lazım. Bunları da her derde deva gibi hastalara sunmamak lazım. Ama umut da vermek lazım, umutsuzluğa sevk etmeden ümit ışığı olmak lazım. Burada da önemli bir mesafe kat ettiğimizi söyleyebilirim” dedi.
“Teknolojinin gelişmesi ile beraber yapay zeka uygulamaları da kanser tedavilerinde başladı”
Kanser tedavilerinde ve takibinde yapay zekanın da önemli bir yere sahip olduğunu belirten Altuntaş, “Kanser, dünyada ve bizde tabi ki teknolojinin gelişmesi ile beraber yapay zeka uygulamaları da kanser tedavilerinde başladı. Olmazsa olmazlardan biri yapay zeka. Yapay zeka ile tanıda, tedavi ve takipte hemen hemen her şeyin standardize edildiği bir yapı düşünün. Ne yüklerseniz orada hatanın minimize olduğunu düşünün. Önümüzdeki dönemde yapay zeka kanserin tanısında ve takibinde çığır açacaktır. Ancak burada ne kadar hazırız ve hazırlıklıyız? Bu konuda gerek akademik merkezlerimiz, gerekse kanserle uğraşan STK’larımız, kurullarımız, her konuda hazırlıklı. Bu konuda dünyada çok hızlı çalışmalar olmakta. Yani yapay zeka yakın süreçlerde kanserin yönetiminde önemli söz sahibi olacak” ifadelerini kullandı.
“Lütfen kanser hastaları ve hasta yakınları, bakımlarını üstlenen kişiler olarak aşılarınızı tamamlayın”
Kanser hastalarının Covid-19 hastalığına karşı yüksek riskli grupta yer aldığını, dolayısıyla da aşılarını mutlaka eksiksiz olmaları gerektiğini vurgulayan Altuntaş, “Lütfen kanser hastaları ve hasta yakınları, bakımlarını üstlenen kişiler olarak aşılarınızı tamamlayın. En az iki doz aşınızı mutlaka olun. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın talimatlarına uyalım. Kanser hastaları ve yakınları aşılarımızı olalım ve bu şekilde de önlemlerimizi alarak artık beklemeyelim merkezlerimize başvuralım. Çünkü kanser hastalarının aşı olmadıkları zaman Covid-19’a yakalanma oranları, yakalandıkları zaman da ağır geçirme, mekanik ventilasyona bağlanma ve yoğun bakımda kalma oranları ile süreleri uzamakta” dedi.
Haber Resimleri
,