Tarih: 29.09.2021 14:20
ATB Başkanı Çandır: “Domates kotası uygulamasının da kalkmasıyla Rusya ile karşılıklı ticaretimiz gelişecek”
ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında toplanan Meclis’te yönetimin bir aylık çalışması hakkında üyeler bilgilendirildi. ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarıma, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Borsa’nın çalışmalarını anlattı. Korona virüs salgının etkilerinin 1 buçuk yıldır yaşandığını belirten Çandır, yüzde 50 ikinci aşılama oranıyla koruma sağlandığını ancak daha normal bir yaşam için ikinci doz aşılamanın yüzde 70’lere çıkarılıp maske, mesafe, hijyen kuralına dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Çandır, “Geleceğimizi kurtarmak adına bu iki konuda elimizden geleni yapmaya devam etmeliyiz” dedi.
“Büyüme uyarısı”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Nisan, Mayıs, Haziran aylarını kapsayan 2. çeyrek milli gelir (GSYH) büyümesini, geçen yılın aynı dönemine göre yıllık yüzde 21.7 olarak açıkladığını belirten Çandır, “Bu büyüme, geçmiş 24 yılın açık ara en yüksek büyümesi oldu. Geçmişte 2004 ve 2011 yıllarında aynı dönemde yüzde 11 civarında büyümüştük. Bu sıra dışı büyümeyi sadece biz mi başarmışız diye dünyaya baktığımızda görüyoruz ki başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülke çok uzun yıllardır görmedikleri büyümeleri yakalamışlar. Uzmanlar bunun en önemli nedenini geçen yıl aynı dönemdeki çift haneli küçülmelere dayandırmakta ve ‘baz etkisi’ demektedirler. Aslında böyle sıra dışı olaylar ve dönemler yaşandığında daha doğru bir değerlendirme yapabilmek için bir de önceki döneme göre ne kadar büyümüşüz? Sorusunu cevaplamalıyız” diye konuştu. Yıl sonu büyümesinin yüzde 8.4 olarak tahmin edildiğini kaydeden Çandır, “Bu büyümenin sürdürülebilirliği, nasıl bir paylaşımın olduğu ile yakından ilgilidir. Başta karar vericilerimiz olmak üzere hepimiz, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda çok boyutlu ve çok taraflı değerlendirmeler yapmak durumundayız” dedi.
“Tarımda büyüme beklentisi yüzde 1’in altında”
Büyümenin önemli boyutlarından birinin tarım sektörü olduğunu kaydeden Çandır, “Bu büyüme 24 yıllık geçmişin ortalamasının altında kalmış bir büyümedir. Aynı zamanda 1. çeyrekteki yüzde 8.7’lik büyüme de, 24 yılın ortalamasının üzerinde kalmıştır. Oysaki 2020 yılı kapanmasının ardından tarıma yönelik kalkınma ve ivmelenme destekleri verilerek geçmişe göre ortalama üstü ciddi bir büyüme sağlanmalıydı. Bizler zor zamanlarda ekonomiyi kurtarıcı konumunda olmanın yanı sıra büyüme ya da yükselme dönemlerinde de hatırlanmak isteriz. Geçmişte bu olmadı ama salgın dersleriyle sektörümüze olan tutumun değişmesini isterdik. Genel ekonomi için yaptığımız yüzde 8.4’lük tahmin modelimizin benzerini tarım için de yaptık buna göre tarım sektörünün yılsonu büyümesini yüzde 1’in altında tahmin etmekteyiz” diye konuştu.
“Antalya tarımı geriledi”
Antalya’nın ekonomik yapısının temelini turizme dayalı hizmet, tarım ve ticaret sektörlerinin oluşturduğunu, turizmde 2021 yılı tahminlerinin yaklaşık yarısının gerçekleşmeye başlamasıyla kentin ekonomik zorluklarının ağırlaşarak devam ettiğini kaydeden Çandır, “Tarım sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklara ilave olarak bir de fahiş fiyat kavramıyla baskı altında kalma zorluğu içerisindedir. Bu zorluğu geçmişte de maalesef hiç hak etmediğimiz halde yaşadık. Tarım sektörünün büyüme problemi, giderek kendisini daha ağır biçimde göstermektedir. Yıllık büyüme performansımız, genel ekonomik büyüme tarihi rekorlar kırmışken vasat altı kalmıştır. Önceki döneme göre büyüme rakamlarımız ise geçmiş dönem ortalamalarının ciddi ölçüde altında kalmıştır” diye konuştu.
“İhracatta birim fiyat arttı”
Konuşmasında ihracat rakamlarına da değinen Başkan Ali Çandır, hem genel olarak hem de yaş meyve sebze sektöründe ihracattaki tüm kısıtlamalara rağmen rekorlar kırıldığını söyledi. İhracat rakamlarının yanı sıra meyve, sebze ve domatesin birim fiyatındaki iyileşmenin de sevindirici olduğunu kaydeden Çandır, “Özellikle Mayıs ayından itibaren ihracatımızdaki birim fiyat düzeyleri, hak edilmiş fiyatların başlangıcı düzeyindedir. Bunun doğal sonucu olarak yılın ilk 8 ayında geçen yıla göre yüzde 45 - 50 düzeyinde miktar artışları yaşanmıştır. Birim fiyatlar artarken miktarların da artmış olmasını iyi bir performans olarak görüyoruz. Bunun sürdürülebilir olması da en büyük beklentimizdir” şeklinde konuştu.
“Lobi faaliyetlerimiz sonuç verdi”
Rusya Federasyonu tarafından pepino mozaik virüsü, domates lekeli solgunluk virüsü ve domates kahverengi rugose meyve virüsü tespit edildiği gerekçesiyle 11 Aralık 2020 tarihinde Antalya ve İzmir’den domates ve biber ithalatının yasaklandığını anımsatan Çandır, yasağın kalkması için yaptıkları girişimlerin sonuç verdiğini ve 10 aydır süren yasağın 9 Eylül 2021’de kaldırıldığını anımsattı. Çandır, “Kararın üreticilerimize ve üyelerimize hayırlı olmasını diliyorum. Ancak yasaklamalarla ve kısıtlamalarla ticaretin gelişmeyeceğini her zaman belirtiyoruz. Hem bu konu hem de domates için uygulanmakta olan kotanın kaldırılması konusunda ilk günden itibaren gerek Antalya Ticaret Borsası gerek Antalya Tarım Konseyi olarak raporlar hazırladık ve çok sayıda lobi faaliyetinde bulunduk. Antalya ve İzmir’e uygulanan kısıtlamanın kaldırılmasına sevindik. Mevcut domates kotası uygulamasının da kalkmasıyla Rusya Federasyonu ile karşılıklı ticaretimiz çok daha sağlıklı olacak ve gelişecektir” diye konuştu.
“Zeytinde var yılı”
Zeytinde hasat döneminin başladığını kaydeden Çandır, zeytin üretiminin yüzde 2.5’ini Antalya’nın karşıladığını kaydetti. Zeytinde bu yıl iyi bir dönem olacağını kaydeden Çandır, “2021-2022 sezonu Antalya’da zeytin için genel anlamda var yılımız olacak. Kentimizde 15 bin tonu sofralık ve 50 bin tonu yağlık olarak değerlendirilmek üzere yaklaşık 65 bin ton zeytin rekoltesi ve ortalama 12 bin ton zeytinyağı rekoltesi beklemekteyiz. Manavgat’taki yangın felaketinde yaklaşık 500 bin zeytin ağacımızı kaybetmemiz nedeniyle rekoltemizde 15 bin ton zeytin ve 3 bin ton zeytinyağı kaybı yaşayacağız” diye konuştu.
“Yeşil mutabakat hazır olmalıyız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve bakanlar kurulu toplantısı sonrasında Paris İklim Anlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin onayına sunulacağı ifade ettiğini anımsatan Ali Çandır, Borsa olarak da tarım sektörünü yakından ilgilendiren ‘Yeşil Mutabakat’ konusunda etkinlikler yaptıklarını anlattı.
“YÖREX daveti”
Salgın nedeniyle geçen yıl düzenlenemeyen YÖREX’i bu yıl 20-24 Ekim tarihlerinde 11.kez düzenleyeceklerini belirten Çandır, Fuar’da doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine yöresel ve coğrafi işaretli tüm zenginliklerin bir arada olacağını belirtti. YÖREX kapsamında düzenlenecek faaliyet ve etkinliklerle ilgili çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini anlatan Çandır, “Önümüzdeki günlerde bizlere her daim destek olan danışma kurulu üyelerimizle yapacağımız toplantının ardından basın mensuplarımızla bir araya gelecek ve kamuoyu ile paylaşacağız. Tüm hemşerilerimizi, Antalya sakinlerini ve misafirlerimizi 20-24 Ekim tarihlerinde 11.YÖREX’e davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,
,
,
,
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI