Doç. Dr. Adem Palabıyık, gündeme ilişkin İHA’ya yaptığı açıklamasında, Millet İttifakı ile Amerika Başkanı’nın ortak hareket etiğini ifade etti. Palabıyık, 'Kısa bir süre önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye siyasi açıdan yakınlaşması bizleri aslında şaşırtmadı, çünkü ABD, 15 Temmuz’da yapamadığını muhalefet partileri ile birlikte sürdürme gayretinde olacaktır. İlginç olan ise CHP’nin bunu fark etmemiş olması ve 15 Temmuz işgal girişiminin seçimlerden sonra PKK ile yapılmaya çalışılacağını anlamamış olmasıdır ya da seçim uğruna yapılacak her şey mubahtır anlayışı benimsenmiştir. CHP’nin, Erbil ziyareti de bu sürecin bir parçasıdır. ABD’de bilmektedir ki, Kürt halkı herhangi bir girişime asla izin vermeyecektir ama CHP’yi kahramanlaştırarak PKK taraftarlarının kalbini fethetmeye çalışan ABD’nin muhalefet planı tutmayacaktır. CHP, yeni bir çözüm süreci başlatmaya çalışan ama HDP’nin, PKK’nın siyasal kanadını temsil ettiğini de bilen bir partidir. Ayrıca Esad ile görüşme planı yapan CHP’nin, kendisini iktidar olarak konumlandırmaya çalışması bir üst aklın stratejisi olarak anlaşılmalıdır. Derin HDP ve üst akıl ile birlikte devam ettirilmeye çalışılacak süreç, HDP’yi beklemediği bir konuma getirebilir, lakin Kürt halkı için yıllardır hiçbir siyasi çözüm üretmeyen, fırsat verildiği anda ise şansını PKK’dan yana kullanan HDP’nin de tercih edileceği pek olası değildir. Temel sorun HDP’nin kapatılma davasının bölge halkına iyi anlatılmasıdır. Çünkü HDP, her koşulda bu süreci kullanmaya çalışacaktır' diye konuştu.
“CHP taviz veriyor, PKK yeniden alan kazanıyor”
Özellikle PKK’nın güç kaybettiği ve evlat nöbetindeki anneler sayesinde hızla çözüldüğü zaman diliminde HDP ile yakınlaşan CHP’nin tam anlamıyla PKK’ya alan kazandırdığını sözlerine ekleyen Palabıyık, 'Şu an PKK hem psikolojik hem de stratejik açıdan çöküş yaşarken CHP’nin mevcut hamlesi PKK’yı hiç beklemediği bir yerden destek bulmaya itmiştir. Kılıçdaroğlu’nun ‘muhatap HDP’ ifadesini kullansa dahi, HDP’nin ‘sırtımızı YPG’ye dayadık, çözümün adresi İmralı’dır ve Demirtaş ve Öcalan’ı hapisten çıkaracağız’ ifadelerinden sonra HDP’nin hangi sıfatla muhatap alınacağını topluma açıklamalıdır. HDP’nin mevcut tavrı PKK’nın sözcüsü olduğu için meşru ortak bu bağlamda PKK’nın kendisi olmaktadır. Ayrıca Kılıçdaroğlu, önceki yıllarda çözüm sürecine destek vermemiş ve destek vermemesini de şu nedenlere dayandırmıştı. ‘Bilmediğimiz bir maceraya ortak olmak bizim sorumluluk anlayışımıza uymaz. Süreç bu kadar başarılı gidiyorsa AKP, CHP’yi sürece niye dahil etsin? PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı her türlü terör ve şiddet eyleminden vazgeçtiğini ve silahlarını yetkili kurumlara teslim edeceklerini kesin bir dille alenen ilan etmesi gerekmektedir.’ Çözüm süreci için bu ifadeleri kullanan Kılıçdaroğlu için şimdi neden süreç tersine döndü? CHP için hangi çıkar değişti? Bunu halka açıklaması lazım' dedi.
Haber Resimleri
,