Topuk dikeninin topuk kemiği ile taban çukuru arasında oluşan kemik benzeri kalsiyum birikintisi olduğunu aktaran Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman Doktoru Rahmiye Berrin Akpınar, bu rahatsızlığın topuk ağrısının en yaygın nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Akpınar, topuk dikeninin belirtileri, nedenleri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında konuştu.
Bazen topukta diken olmadan da topuk kemiği ile taban çukuru arasındaki bölgede ağrı hissedilebileceğini belirten Akpınar, “Ayak tabanımızdaki ‘plantar fasya’ adı verilen ve ayağımızın uzun kavisine destek veren zardaki iltihap ve mikro yırtıklar da bölgedeki ağrıya sebep olur. Bu probleme de plantar fasiit adı verilir. Hatta topukta diken varsa bile ağrı plantar fasiit kaynaklıdır” dedi.
“Sabah atılan ilk adımda hissediliyor”
Topuk dikeninin belirtileri hakkında konuşan Uzm. Dr. Akpınar, “Genellikle sabah ilk atılan adımda bıçak gibi bir ağrı hissedilir. Ayağa kalkıp daha fazla hareket edildiğinde ağrı azalır, ancak uzun süre ayakta kalmak ve yürümekle veya oturulunca ağrı tekrar başlar. Topuk önünde şişlik, ağrılı bölgede ısı artışı ve ileri dönemde topallayarak veya içe basarak yürüme gibi yürüyüş bozukluklarına yol açabilir” diye belirtti.
Topuk dikenine bunlar neden oluyor
Topuk dikenine neden olan bazı etmenlerden bahseden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, “Aşırı kilo alımı ve obezite, uygunsuz ayakkabı giymek, günün çoğunu ayakta geçirmek, çok sert yüzeylerde yürüyüş veya koşu yapmak, aşırı fiziksel aktivite yapmak, baldır kasının aşırı gergin olması, düztabanlık veya yüksek ayak kemeri, yana veya içe basma gibi ayak sorunlarınız varsa ilerleyen yaşlarda plantar fasyanın esnekliğini azaltarak iltihaplanmasına neden olabilir” diye konuştu.
Tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirdi
Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman Doktoru Rahmiye Berrin Akpınar, topuk dikeni olduğu düşünülen hastalara tanı koymak için ayağın röntgenini çekmenin yeterli olduğunu söyleyerek, tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Öncelikle altta yatan faktörleri düzenlemenin gerekli olduğuna dikkat çeken Akpınar, “Kilo vermek, doğru ayakkabı seçimi, çok uzun süre ayakta kalmamak, varsa ayaktaki deformiteleri ortezlerle tedavi etmek gereklidir. Soğuk uygulama ve antienflamatuar ilaçlar faydalı olabilir. Egzersizlerle baldır kasını ve plantar fasyayı gevşetmek ağrıyı ve altta yatan sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Kortizon enjeksiyonları, PRP enjeksiyonu, proloterapi, ozon enjeksiyonu gibi girişimsel tedaviler de faydalı olabilmektedir. Fizik tedavi yöntemleri içinde topuk dikeni ve plantar fasiit tedavisinde ESWT (yüksek enerjili ses dalgaları) en sık bilinen ve uygulanan tedavi yöntemidir” ifadelerini kullandı.
“Geçmeyen topuk dikeni ağrılarında ‘Robotik Lazer Tedavisi’ yüz güldürücüdür”
Birçok tedavi yönteminin etkili olmasının yanı sıra çoğu olguda yetersiz kalabildiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Akpınar, “Geçmeyen topuk dikeni ağrılarında Robotik Lazer Tedavisi yüz güldürücüdür. Son yıllarda başarı ile kullandığımız Robotik Lazer tedavisi topuk dikeni ve plantar fasiit tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar almamıza yardımcı olmuştur. Robotik lazer cihazını baldır kasına ve topuk kısmına plantar fasyayı tarayacak şekilde tatbik ederek topuk ağrısını gidermek çok daha kolay hale gelmiştir. Bu sayede topuk dikeni ve plantar fasiit yüzde 90-95 oranında tedavi edilebilmektedir” dedi.
Haber Resimleri
,