“En yüksek artış ulaştırma grubunda”
En yüksek artışın ulaştırma grubunda olduğunu belirten Çetin, “TÜFE’de kapsanan 409 maddeden 313 maddenin fiyatında artış olmuş, harcama grupları itibariyle en yüksek aylık ve yıllık artış “ulaştırma” grubunda gerçekleşmiştir. Mart ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 32,67 ile motorin olurken bu ürünü yüzde 24,41 ile benzin ve yüzde 23,47 ile kömür izlemiş, en fazla düşüş ise yüzde 23,26 ile kabakta, yüzde 9,91 ile domates ve yüzde 9,70 ile elektrik ücretinde olmuştur. Yıllık bazda fiyat artışları yurtiçi turlar, kağıt, motorin, kömür, çocuk çorabı, şehirlerarası otobüs ücreti ve patateste yüzde 200’ü aşmış bulunmaktadır” dedi.
“TÜFE artışının yarısı akaryakıt zamlarından”
TUİK’e göre Mart ayındaki TÜFE artışının yarısının akaryakıt zamlarından kaynaklandığını belirten Çetin, “Gıda tarafında et, yağ, şeker gibi ürün fiyatları etkili olmuştur. KDV indirimi bu gruplar dışında gıda fiyatlarında indirim sağlamış, diğer maliyet artışları nedeniyle KDV etkisi sınırlı kalmıştır. Sebze ve meyve fiyatlarında mevsimlik ürünlere geçilmemesi nedeniyle aylık bazda ortalama artış, yüzde 0,69 oranıyla aylık enflasyonun çok altında gerçekleşmiştir. Yİ-ÜFE ise, 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 9,19, üç aylık yüzde 29,31 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 114,97 olmuştur. ÜFE artışında gıda, elektrik ve doğal gaz dışında, petrol ürünleri, demir-çelik, metal, tekstil gibi girdilerin fiyatlarındaki artış belirleyici olmaktadır. KDV indirimleri perakende fiyatlarda fayda sağlarken üretim tarafında maliyet artışları yüksek kalmaya devam etmekte ve önümüzdeki dönemde enflasyonun seyri konusunda olumlu bir sinyal vermemektedir. Yıllık TÜFE ile Yİ-ÜFE makası yüzde 53,83 düzeyine çıkmıştır. Yüksek maliyet artışlarına rağmen piyasadaki durgunluk nedeniyle ürün ve hizmet fiyatlarını artıramayan KOBİ’ler için durum giderek zorlaşmaktadır” diye konuştu.
“TÜFE’de 2002, ÜFE’de 1995 yılından bu yana en yüksek enflasyon”
Uzun yıllar sonra en yüksek enflasyon rakamlarının görüldüğüne değinen Çetin, “Maalesef TÜFE’de 2002, ÜFE’de 1995 yılından bu yana en yüksek enflasyon oranlarıyla karşı karşıyayız. Küresel enflasyon baskısına rağmen Türkiye enflasyonda dünya ortalamasından ciddi ölçüde ayrışmış bulunmaktadır. Mart ayında Avrupa Birliği’nde yıllık enerji enflasyonu yüzde 44’e çıkmış, ancak ortalama enflasyon yüzde 7,5’da kalmıştır. Bunun nedeni beklentilerinin yönetilmesi sayesinde diğer sektörlerde enflasyon artışının sınırlı kalmasıdır. Dolayısıyla ekonomi yönetimi enflasyon yangınının kendi kendine sönmesini beklememeli, enflasyon beklentilerini çıpalayacak hedefler ve politikalar belirlenmeli, ayrıca akaryakıt gibi temel girdilerde KDV ve ÖTV indirimleri devam etmelidir” şeklinde konuştu.
“Batı Akdeniz enflasyonu”
Batı Akdeniz’deki enflasyona değinen Davut Çetin, “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 5,46, üç aylık bazda 24,10 ve yıllık bazda yüzde 66,69 olarak gerçekleşmiştir. Aylık ve yıllık bazda en yüksek artış Türkiye genelinde olduğu gibi ulaştırma grubunda gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyonun aylık bazda Türkiye ortalamasında, üç aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda on dokuzuncu, üç aylık ve yıllık bazda ise yedinci sırada yer almıştır. Bölgemizde giyim enflasyonu Türkiye ortalamasının üzerinde kalmaya devam etmektedir. Bu durumun TUİK Türkiye giyim enflasyonu hesaplama yönteminden kaynaklanması muhtemeldir” ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,