Panelin moderatörlüğünü yapan Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanı v. Öğr. Gör. H. Gül Bozkurt açılış konuşmasında, “Yazının icadından günümüze kültürel, sosyal, bilimsel ve eğitimsel anlamda uygarlığın en eski ve köklü kurumu Kütüphanelerdir. İlk çağlardan beri varlığını koruyan, sürekli gelişerek içinde bulunduğu çağa ayak uyduran, dönemin gerektirdiği teknolojik ve bilimsel gelişmelere uyum sağlayan kütüphaneler, sürekli yaşayan ve gelişen bir organizma olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
ADÜ Recep Tayyip Erdoğan Engelli Dostu Kütüphanesi’nin, araştırmacıların bilgi hizmetlerini en üst düzeyde karşılayarak çağın gerektirdiği şekilde sunmayı amaçlamış bir araştırma ve üniversite kütüphanesi olduğunu belirten Öğr. Gör. H. Gül Bozkurt, “Kütüphanemiz gerekli donanım ve alt yapıya sahip. 83 bine yakın basılı kitap ve dergi, çeşitli bilgi kaynaklarını içinde barındıran 65 adet veri tabanı ile araştırmacılara geniş bir kaynak sunuyoruz’ dedi.
‘Antik Çağ (Batı Anadolu) Kütüphaneleri’ konusunda sunum yapan Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Üreten, “Kütüphaneler bizim için bir kitaplar koleksiyonu değil, ortak kullanım için yararlı materyallerin bulunduğu alanlardır. Dünyanın en eski kütüphanesi Ninova Kütüphanesidir. Kraliyet kütüphanesi olarak geçer. Yeryüzünün kitap cenneti diye nitelendirdiğimiz İskenderiye Kütüphanesi oda bir kraliyet kütüphanesidir. Ülkemizden örnek verecek olursak Sultanhisar Nysa Antik Kent Kütüphanesi de bir okul kütüphanesidir’ dedi.
Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kemal Ramazan Haykıran ‘Klasik Dönem İslam Uygarlığında Kitap ve Kütüphaneler’ adlı sunumunda, “İslam uygarlığında iki boyutlu bir değişimden bahsedebiliriz. İslamiyetle beraber kütüphaneye bakış açısı değişmiştir. Antik dünyada 6. YY’da akademinin kapatılması sürecini İnsanlık yaşadı. Ancak islamiyet ile beraber kitaplara olan bakış açısı tamamen değişti. Bütün hikayeyi Bağdat da bulunan bir medresenin kitabesine işlenmiş bir beyit tek bir satırı ile bize anlatıyor. Mealen ‘bütün kitaplar tek bir kitabı daha iyi anlamak için okunur’. Yani başka kitaplar okurken günaha girecek insan tipinden, ne kadar çok şey okursak daha iyi bir dindar olabilecek bir insan tipine geçilmiştir” diye konuştu.
‘Osmanlı Dönemi Kütüphane Mimarisi’ sunumunu gerçekleştiren Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Ünalan Özdemir ise konuşmasında, ‘Osmanlı Dönemimde kütüphaneler hep bir yapının etrafında bulunmuş ve mimari kimliğe sahip yapılar olmuştur. Osmanlı dönemine kadar çok fazla değer görmeyen kütüphaneler, 16. yüzyılda verilen önemin artması ile beraber yapıların özelliklerine de yansımıştır' ifadelerini kullandı.
Panel, Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanı V. Öğretim Görevlisi Gül Bozkurt’un panelistlere teşekkür belgesi vermesi ile sona erdi.
Haber Resimleri
,
,
,
,