Eşrefoğlu Camisi İmam-Hatibi Mehmet Fatih Korucu, İçerişehir Mahallesi’nde, Beyşehir Gölü kenarındaki tarihi Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey Camisi’nin Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1296-1299 yılları arasında yapıldığını, 723 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “Bu caminin şöyle bir özelliği var; Selçuklu’nun son dönemi eserlerinden bir tanesidir. O yüzden dolayı Selçuklu’da kullanılan birçok sanat, burada cem edilmiştir. Mesela ahşap işçiliği, taş işçiliği, kündekari tekniğiyle yapılmış minberi, çini mozaik tarzında yapılmış mihrabı, direklerin üzerindeki mukarnaslarda yapılan kalem işi süslemeleri, kar kuyusu, çilehanesi bütün bu özellikleri bünyesinde barındıran Anadolu’daki tek cami diyebiliriz” dedi.

Tarihi Eşrefoğlu Camisi’nin halen UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesinde olan bir cami olduğunu da hatırlatan Korucu, bu anlamda yılın her mevsiminde yerli ve yabancı ziyaretçi akınına uğrayan bir şaheser olduğunu da vurguladı. Bu ziyaretler esnasında caminin müştemilatına zarar verme riski de olabildiğine dikkati çeken Korucu, bu anlamda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından çalışma başlatıldığını belirtti.
Beylikler döneminde yapılmış bu şaheser caminin en muhteşem ve en güzel yeri olan minber ve mihrabının yüzde 90 orijinalliğini günümüze kadar muhafaza edebilmiş Anadolu’daki ender mihrap ve minberlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Korucu, “Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz yakın tarihte minber ve mihrabı bu dış etkenlerden korumak amacıyla camekanla koruma altına almıştır. Camimizde bununla birlikte birtakım güvenlik faaliyetleri de üst düzeye çıkarılmıştır. Camimizin çatısında bulunan membranları sökülmüş, yerine yangına dayanıklı taş yünü döşenmiş, camimizin yine yangın alarm sistemi değiştirilmiş, yenilenmiş, kamera sistemi ve hırsız alarm sistemleri de yine İlçe Müftülüğümüz tarafından yenilenmiş, yani Eşrefoğlu Camimizde güvenlik had safhaya çıkarılarak bu nadide eser bu şekilde koruma altına alınmış bulunmaktadır.”

Ağaç direkli camilerin Türkiye’deki eşsiz bir örneği
Eşrefoğlu Camisi, Orta Asya’da Semerkand, Buhara gibi eski Türkistan şehirlerinde bulunan ağaç direkli camilerin Türkiye’deki eşsiz bir örneği durumunda bulunuyor. Mihrabının tümü çini mozaikle kaplı olan, 4.58 metre eni, 6.17 metre yüksekliği ile Konya çevresindeki bütün çinili mihraplardan daha büyük olan; minberi, tamamen ceviz ağacından üstün bir işçilik ve zengin bir süsleme ile oymalı, çatmalı ve tutkalsız olarak yapılan cami, Türk mimari tarzının en güzel ahşap örneklerinden birisidir. Sekizgen, beşgen, yıldız ve geometrik dolgular ve bitkisel bezemeler ile kaplanmış minberi, sedef ve fildişi çatmalarında görülebilecek derecede inanılmaz bir düzgünlük ve incelikte olan caminin tavanı renkli kalem işi süslemelere sahip. Özellikle konsollardaki kök boyalı motifler dikkat çekici olan Eşrefoğlu Camisi, Selçuklu ulu camilerinde görülen özelliklerin tamamını barındıran tek örnektir. Bunlar, çoğul ahşap sütunlar, tavanı tamamen ahşap ve kalem işçiliği ile süslenmiş, minberi tamamen ahşap ve kündekari tekniği ile yapılmış olmasıdır.

Haber Resimleri

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,