KTO Mart ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan KTO Başkanı Ömer Gülsoy, gündemi değerlendirdi. Gülsoy, 'Türkiye’de de ekonominin öncelikle gündemin başında yer alıyor. Hepimiz biliyoruz ki yüksek enflasyonun kaynağında dünyada da yaşanan olağanüstü artış seyreden enerji fiyatları ve emtia fiyatları artışı var. Pandemi ve dövizde yaşanan gelişmelerin ışığında gerçekten bu yüksek enflasyonu çok yoğun bir şekilde hem kendi yaşamımızda hem de işletmelerimizde hissediyoruz. Finansmana erişimin zorlaştığı, kredi faizlerinin, işçilik ve her türlü girdi fiyatlarının yükseldiği bu dönemde işletme sermayesi ihtiyacı borçluluğu artırmakta; artan maliyetler işletmelerin rekabet gücünü de olumsuz etkilemektedir. Tabi bunların her biri maliyet getiriyor. Bunun için maliyet hesabını iyi yapabilmemiz lazım. Maliyet hesabını yapanlar çarklarını iyi döndürecektir. Tüm dünyanın sorunu olan enflasyonla mücadele de ekonomik programlar değişebiliyor. Devletler ve merkez bankaları çeşitli politikalar üretiyorlar ama alınan önlemler çöpe gidebiliyor. Birtakım önceden kurgulanan ekonomik programları değiştirebiliyor. Bu değişiminde maliyeti yüksek olacaktır. FED, Amerika tarihinde en yüksek enflasyonla karşı karşıya. Enflasyonla mücadelede bu sene faizleri 5’mi, 7’mi artırayım diyerek dünyanın gündemini meşgul ediyor. Şunu unutmayalım arkadaşlar, enflasyon tüm dünyanın sorunu. Enflasyonla topyekün mücadelede bizlerin de çaba göstermesi, devlet kurumları reel sektör ile hep birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Bu dönemde hepimize görev düşüyor. Ümit ediyorum ki bugüne kadar önemli bir imtihan verdik, bundan sonra da yaşayacağımız dönemde bu imkanı buluruz' ifadelerini kullandı.

KDV indirimine değinen Gülsoy, 'Dün akşam Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası ekonomiye yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Bizim taleplerimiz doğrultusunda bazı temel ihtiyaç ve tüketim maddelerinde KDV’nin yüzde 18’den 8’e indirilmesi, Yeme içme hizmetlerinin tamamında KDV’nin yüzde 8 olarak belirlenmesi gibi kararları ekonomimiz için olumlu buluyoruz. Buradan Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı iletiyoruz. Açıklanan yeni kararlar, halkımızın alım gücünü destekleyecektir. Ramazan ayı yaklaşırken, bizlerde fedakarlık yaparak bu indirimlere destek olalım. Fiyatları artırmak yerine iş dünyamızdan da indirimler beklediğimizi belirtmek istiyorum. Bunun da raflara yansımasını umut ediyorum. Yeni düzenleme ile otomotiv sektöründe 2 el araç alım satımı yapanların ödediği KDV oranı yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarılması piyasaya olumsuz yansıyacaktır. Piyasalardaki yüksek faiz oranları, çip krizi ve ham madde krizlerinin devam etmesi, tedarik problemleri sebebiyle fiyatların düşmediği bugünlerde, yüzde 17’lik KDV artışı, hem sıfır hem de ikinci elde fiyatları daha da artıracaktır. Kayıt dışı satışları da artıracak bir karardır. Kararın geri alınması daha düşük bir vergilendirmeye gidilmesi bizlerin talepleridir' diye konuştu.

Akaryakıt zamlarına değinen Başkan Gülsoy, 'Akaryakıta ardı ardına gelen zamlarla birlikte kar marjı düşen akaryakıt sektör temsilcilerimizde oldukça sıkıntılı günler yaşıyorlar. Yaptığımız toplantılarda aylardır zarar ettiklerini ve dayanacak güçleri kalmadıklarını belirttiler. Kârlar erirken, maliyetler katlanarak artmış durumda. Sektör temsilcileri bu uygulamanın değişmesini, enflasyon oranında artan yüzde olarak bir kâr marjına sabitlenmesini talep ediyor. Türkiye’de 14 bin civarında akaryakıt istasyonu bulunuyor. Sektör yaklaşık 150 bin kişiye istihdam yaratıyor. Bunu göze alınca kapanan istasyonlar ile istihdamda da kayıplar yaşanacağı ortadadır.
Akaryakıt istasyonları aynı zamanda kamu hizmeti yapıyor. Şehirler ve Şehirlerarası yolculuklarda bir güven teşkil ediyor. Bu sektörümüzün feryatlarına kulak verilmeli' dedi.

Haber Resimleri