Tarih: 28.03.2022 16:25
AYTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erkul; “İnşaat sektörünün yeniden inşa edilmesi gerekiyor”
AYTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erkul, inşaat sektöründe 2018 yılından bu yana yaşanan olumsuz şartların etkisiyle derinleşmiş sektörü yüzde 50’ye yakın bir iş hacmi kaybına uğrattığını ifade ederek, “Ancak pandemi şartlarının ortadan kalkmasıyla iyimserlik havasının hakim olduğu sektörde Ekim ayında başlayan aşırı fiyat artışlarının şoku yaşanmaktadır. Sektörde yaşanan fiyat artışları ekonomik kriz, savaş ortamı gibi sebeplere dayandırılamayacak kadar fazladır. Yalnızca 6 aylık bir süreç göz önüne alındığında bile ana kalemlerimizdeki artışları rakamsal bazda örneklemek istiyorum. Eylül ayında 4 bin 050 Türk Lirası olan inşaat demiri ton fiyatı an itibarı ile 15 bin 750 Türk Lirası (yüzde 289 artış),yine Eylül ayında 16 TL olan 1 torba çimento fiyatı an itibarı ile 75 (yüzde 369 artış) Türk Lirası seviyelerindedir. PVC den cama kadar diğer kalemlerde de durum çok farklı değildir. Bu rakamlar sektörün sağlığı açısından sürdürülebilir olmaktan çok uzaktadır. Ülkemizin lokomotif sektörü olarak nitelendirilen sektörümüz artık tamamen durma noktasına gelmiştir. Hal böyleyken halk dilinde ’’Yap-Sat’’ olarak dillendirilen arsa karşılığı taahhüt işi yapan üyelerimiz sabah kalkınca rakamların ne olacağını bilemediği bir ortamda yeni projelere başlayamamakta, hatta birçok üyemiz elindeki işi devam ettirememektedir. Konut fiyatları yapılan zamların kısmen de olsa yansıtılmasıyla inanılmaz noktalara ulaşmış, vatandaşın alım gücünün çok üzerine çıkmıştır. Bu olumsuzluğun giderilmesi için acilen fiyat artışlarının önüne geçilmeli hatta ve hatta rakamlarda normalleşme ve geriye dönüş sağlanmalıdır. Konut kredilerinde faiz oranı mutlaka ve sürekli olarak yüzde 1’in altında tutulmalıdır. Vatandaşın barınma ihtiyacını karşılamak için ev alabilmesi lüks olmaktan çıkartılmalıdır” dedi.
Kamuya iş yapan taahhüt firmalarında ise açıklanan fiyat farkı kararnamesiyle üyelerin zor duruma düştüğünden bahseden Erkul, “6 aylık dönemde bile yüzde 300’ e varan fiyat artışlarına karşın devletimizin üyelerimize ödemeyi taahhüt ettiği fiyat farkı yüzde 4-yüzde 8 aralığındadır. Fiyat farkı kararnamesinin güncel fiyatlara göre revize edilmesi hukuki ve vicdani bir gereklilik olmuştur. Yeni çıkarılacak olan fiyat farkı revizyonu piyasadaki stabil olmayan rakamlar göz önünde bulundurularak sürekli güncel olacak şekilde aylık bazda düzenlenmelidir. Eğer bu yapılamayacak ise üyelerimize şartsız ve tazminatsız tasfiye hakkı verilmelidir. İnşaat sektörü ülkemiz istihdamının yüzde 6’sını tek başına karşılayan, dolaylı olarak da gerek küçük gerekse büyük 250 alt sektörü besleyen bir devdir. Yalnızca 1 taahhüt firmasının iflasa sürüklenmesi yüzlerce hatta binlerce kişiyi olumsuz yönde etkileyecektir. Yarım kalan işlerin tamamlanması 3-4 misli bir maliyet ve yıllar sürecek bir zaman israfı doğuracaktır. İşlerin bu raddeye gelmemesi için yol yakınken önlemler alınmalı, sesimize kulak verilmelidir” açıklamasında bulundu.
Haber Resimleri
,
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI