Tarih: 27.03.2022 11:10
Milyonların hayali olan üniversitelerde eğitim aldı, hayatını insanların canını kurtarmaya adadı
Antalya’da yaşayan 8 yıllık itfaiye eri Feyyaz Özönel (52), 1998 yılında Hacettepe Üniversitesi Harita Teknikerliği bölümünü kazandı. Üniversite eğitiminden sonra Çorum Belediyesi’nde zabıta memuru statüsünde iş hayatına başladı. Burada 6 yıl çalışan Özönel, 1999 yılında Colorado Üniversitesi’ne gitmek için tekrar sınava girdi. Özönel 2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Jeoloji bölümü kazandı. Bir süre sonra ise eğitim hayatını bırakarak önce zabıta memurluğundan istifa etti, daha sonra ise eşi ile birlikte bir şirket kurdu.
Oğlu ile iki kitap bitirdi
2007 yılından sonra ise önce seyyar satıcılık yapan Özönel, sonra da Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Müdürlüğü’nde hesap uzmanı olarak çalıştı. 2014 yılında karar değiştiren Özönel, istifa ettiği memurluğuna geri dönerek Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında itfaiye eri olarak göreve başladı. Bu süreçte eğitimden geri adım atmayan 8 yıllık itfaiye eri Özönel, oğlu ile iki kitap bitirdi. Son olarak ise Akdeniz Üniversitesi’nde Yüksek Lisans bölümünü kazanarak kaydını dondurdu.
“ODTÜ’de okumak için gece çalışmam gerekiyordu”
Hayat hikayesini anlatan Özönel, “Liseden sonra Hacettepe Üniversitesinde eğitim aldım. Daha sonra ODTÜ Jeoloji Mühendisliğini kazandım. Hayalim Colorado Üniversitesine gitmekti, şartlar el vermedi. 8 yıldır Antalya Büyükşehir Belediyesinde itfaiye eri olarak görev yapıyorum. ODTÜ’de okumak için gece çalışmam gerekiyordu. Dolayısı ile zabıta olarak mesleğime başladım. Geceleri zabıta oldum, gündüzleri ise okula gittim. Bir süre sonra eşim ile birlikte bir şirket kurduk, daha sonra istemeden de olsa kapattım. Bu dönemde zabıta memurluğundan istifa etmiştim. Şirketi kapattıktan sonra seyyar satıcılık yaptım. Zabıta olarak seyyar satıcılar ile mücadele ettim, seyyar satıcı oldum zabıtadan kaçtım. Antalya’da sokaklarda tatlı sattım” dedi.
“Her saniyenin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz”
En sonunda itfaiye memurluğuna dönüş yaptığını belirten Özönel, “Çok özel bir meslek. Bize anons geldiği zaman içerimizde bir adrenalin salgılanması oluyor. Bazen 30 saniyede istasyondan çıkıyoruz. Her saniyenin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Asla ihtimallere bırakamayacağımız bir görevdir. Bizim için esas olan candır. İnsanların yaşadığı travmaları en aza indirmeye çalışıyoruz. Biz öncelikli olarak hayatımızı ipotek altına alıyoruz. Bu ister bir kedi olsun isterse yanan bir ev olsun. Elbette insanlarımız önceliğimizdir. Onların hayatını kurtarabilmek için bunu yapıyoruz. İtfaiyecilik mantık ile yapılacak bir iş değil aşk ile yapılır. İtfaiye ruhu taşımak lazım” dedi.
“İtfaiyeci geç kalmaz, geç bırakılır”
Meslekte en çok zorlandıkları alanın trafik olduğunu belirten Özönel, “Biz olay yerine giderken çok zorlanıyoruz. İtfaiyeci geç kalmaz, geç bırakılır. Son zamanlarda eğitim ile bu birazcık daha iyi seviyeye geldi. Yine de yetersiz kalıyor. Olay yerine varana kadar süreç bizim en sancılı süreçtir. Biz gerisini hallederiz. Mutfak alev alev yanarken tüp kolay kolay patlamaz. Çok ısınırsa patlar. Bu işin görevin her tarafı zor ve fedakârlık ister. Olaya nasıl müdahale ettiğiniz çok önemlidir” diye konuştu.
“Bunu diplomalar ile ölçemezsiniz”
ODTÜ gibi bir üniversiteyi terk ettiği için pişman olmadığını belirten Özönel, “Asla pişman değilim. Değil bir insanı bir kediyi bile bir alevden kurtardığınızda yaşadığınız mutluluk bütün üniversiteleri bitirme mutluluğuna değer. En son zemin kattan iki kişi kurtardık. Birisi yaralı idi, onun yaşadığını öğrenmek inanılmaz bir mutluluk veriyor. Bunu diplomalar ile ölçemezsiniz. Ben Hacettepe’de okudum, ODTÜ’de okudum, açık öğretimde sosyoloji bitirdim” dedi.
“İstasyonda kimimiz müzik ile uğraşıyor, saz çalan var”
Son olarak Akdeniz Üniversitesi’nde Yüksek Lisans yapma hakkını elde ettiğini ama kayıt yaptırmadığını kaydeden Özönel, şöyle devam etti:
“İstasyonda kimimiz müzik ile uğraşıyor, saz çalan var. Ben de resim yapıyorum. Resim bana terapi gibi geliyor. Benim alanım resim ve kitap. Oğlum ile roman yazdık. Güzel tepkiler de aldık. Kitabımıza gelecek Türkiye’mizi hayal ettik. Çok ileri seviyede teknolojiden bahsettik. Ciddi emek verdik. Bu şekilde kendimizi yaşadığımız travmalardan etkisinden korumaya çalışıyoruz. En büyük hayalim bu kitabın film olmasıdır. İtfaiyecilik her anını dolu dolu yaşadığımız bir iştir. İçişleri Bakanımız itfaiyecilik meslek olması konusunda çalışmalar başlattığını söylemişti. Biz kendisine bu noktada inanıyor ve güveniyoruz. Bir de cumhurbaşkanımızın belediye başkanı olduğu dönemde İstanbul’daki tanker yangınından sonra müdahalesi ile İstanbul itfaiyesinin vizyonu değişti. Bu vizyon tüm itfaiyeler yansıdı. Bunlara rağmen meslek olarak düzenleme yapılmadı.”
Haber Resimleri
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI