Tarih: 10.03.2022 14:25
256 hekim üzerinde yapılan anket sonuçlandı
İç Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Emin Dinççağ tarafından çeşitli branşlarda görevli 256 hekim üzerinde anket çalışması yapıldı. Anket sonucunda hekimler arasında hipertansiyon sıklığı yüzde 26 olarak tespit edildi. Bu oran yaş ile artış göstererek 50 yaş üzerinde hekimler arasında yüksek tansiyon görülme oranı yüksek 63 olarak bulundu. Çalışmaya katılan hekimlerde tip 2 diyabet oranı yüzde 11,8 olarak bulundu. Tip 1 diyabet ise yüzde 1,56 olarak tespit edildi.
Hekimlerin yüzde 17’si anti-depresan kullanıyor
Ankete katılan hekimler arasında felç (inme) oranı yüzde 1,7 olarak tespit edildi. Koroner kalp hastalığı öyküsü olan ve ilaç kullanan hekimlerin oranı yüzde 32 olarak saptandı. Kalp krizi geçiren hekim oranı yüzde 4,1 bulundu. By-pass ameliyatı olmuş, stent takılmış hekimler ankete katılanların arasında yüzde 10,1 olarak bulundu. Sigara içine hekimler katılımcıların yüzde 17 sini oluşturdu. Kadın hekimlerde bu oran yüzde 20,4 olarak bulundu. Koroner kalp hastalıklarının en büyük nedenlerinden hiperlipidemi, kolesterol yüksekliği, hekimler arasında yüzde 47 olarak bulundu ve kolesterol düşürücü ilaç kullanan hekim oranı yüzde 24 olarak tespit edildi. Ankete katılan hekimler arasında anti-depresan ilaç kullananların oranı yüzde 17 olarak bulundu.
Prostat hastalığı olan hekim oranı 50 yaş ve üzerinde yüzde 57,5 çıktı
Yapılan anket sonucunda hekimler arasında kanser hastalığı yüzde 3 olarak tespit edildi. Herhangi bir cerrahi operasyon geçirmiş hekim oranı yüzde 23,7 olarak belirlendi. Sürekli ilaç kullanan (raporlu) hekim oranı yüzde 34,8 olarak bulundu. 35-50 yaş arası sürekli ilaç kullananların oranı yüzde 13 oldu. Prostat hastalığı olan hekim oranı 50 yaş ve üzerinde yüzde 57,5’e çıktı.
Anketi değerlendiren İç Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Emin Dinççağ, “Tıp mesleği riskli, gecesi gündüzü olmayan bir uğraşı alanıdır. Sistemin merkezinde olan hekimler son yıllarda yaşanan kaba, şiddet olayları nedeniyle endişeli ve mutsuzdurlar. Buna bir de ekonomik imkansızlıklar eklenince tükenmişlik sendromu yaşayan, geleceği konusunda karamsar hekim sayısı hızla artmakta ve yaşananlar hekimlerin iş verimini de düşürmektedir. Yaşanan olaylar, sağlık hizmeti veren hekimleri geriyor, stres oluşturuyor. İş verimini düşürüyor. Yaptığı işten memnun olmayan, yorgun, gergin, iş yükü çok fazla olan hekimler diğer sorunları ile birlikte, hastalarına şifa vermek kadar kendi sorunları ile de yoruluyor. Kutsal ve çok riskli bir meslek olan hekimlik, özveri ile çalışılması gereken bir iş dalı iken, gergin ve şiddet kaygısı oluşan bir ortamda verimli olamıyor. Mecburen yapılan bir iş haline gelen sağlık hizmeti hekimlerin sağlığını da olumsuz etkiliyor. 2021 yılında 316 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı, birçok doktor görevi sırasında hayatını kaybetti. Dünyanın pek çok ülkesinde görülmeyen bu tür çağdışı davranışlar hekimleri üzüyor. Sözlü şiddet, mesleki riski çok yüksek, sonu öngörülemeyen sağlık hizmetinin istenilen düzeyde olmaması, verimli olamaması için ciddi bir nedendir. Bunun en kısa zamanda yasal, kültürel önlemleri alınmalı ve hekimlere, sağlık çalışanlarına sevgi dolu, anlayışlı, şiddetten uzak bir çalışma ortamı sağlanmalıdır” dedi.
Haber Resimleri
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI