Bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tarihi Nasrullah Kadı Camiinde Cuma namazını kıldırdı. Erbaş, Milli Mücadelenin sembol şehirlerinden ve her karış toprağı tarih kokan Evliyalar diyarı, Mehmet Akif Ersoy’un aylarca Milli Mücadele günlerinde bazı vaaz ve nasihatlerde bulunduğu Nasrullah Camiinde Cuma namazının hutbesini okuduğunu ifade ederek, “Şehirlerin dili vardır. Kastamonu şehrimizin dili her an bizlere geçmişi hatırlatmaktadır. Tarihi ve medeniyet birikimlerimizi hatırlatmaktadır. Gençlerimiz ve çocuklarımız, inşallah bu medeniyet birikimlerimizi göre göre, yaşaya yaşaya büyürler ve ecdadından almış oldukları bu emaneti istikbale taşırlar. Rabbimizden duamız budur” dedi.
“Dinimizin yasaklarından biri de insanın iradesini elinden alan, bedenen ve ruhen tükenişe sürükleyen bağımlılıktır”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş,“And olsun biz insanoğluna şan, şeref ve nimetler verdik; onları karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık. Aziz Müminler! Yüce Rabbimiz, insanı eşref-i mahlukat, yani varlık aleminin en şerefli üyesi olarak yaratmıştır. Tertemiz fıtratını korumak, dünya ve ahiret saadetine ermesini sağlamak için ona bazı sınırlar çizmiştir. İnsanoğlunun yaratılış gaye ve hikmetine uygun olan güzellikleri helal kılmış; insanın onur ve haysiyetini zedeleyen, ona zarar veren çirkinlikleri ise yasaklamıştır. Yüce dinimizin yasaklarından biri de insanın iradesini elinden alan, onu bedenen ve ruhen tükenişe sürükleyen bağımlılıktır” dedi.
Bağımlılığa dikkat çeken Erbaş, “Alkol, uyuşturucu, kumar, sigara ve teknoloji gibi bağımlılıklar çocuklarımızı, gençlerimizi, gelecek nesillerimizi ve bütün insanlığı tehdit etmektedir. Zira bağımlılıkla birçok hastalığa kapı aralanıyor. İnsan onuruyla bağdaşmayan şiddet körükleniyor. Bin bir emekle kurulan yuvalar dağılıyor, ocaklar sönüyor. Haksız kazançla kin ve düşmanlık tohumları ekiliyor. Dijital ekranların esareti altında asıl sorumluluklar unutuluyor, ihmal ediliyor. Nice insan gerçek hayattan uzak, yalnızlık girdabında kayboluyor; hayal dünyasında sahte mutlulukların peşinden koşuyor” diye konuştu.
“Bağımlılık, varoluş gayemizi unutturan bir hastalıktır”
Bağımlılığın insan oğlunun varoluş gayesini unutturan bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erbaş, “Her şeyden önce Rabbimizin bizlere bahşettiği akıl, irade, sağlık, ömür, servet gibi nimetlere karşı nankörlüktür. Bizim için takdir edilen insan olma şerefine gölge düşürmektir. Sadece bugünümüzü değil; yarınlarımızı ve ahiretimizi de tehlikeye atmaktır. O halde bize düşen bağımlılıklara karşı uyanık olmaktır. Beden ve ruh sağlığımızın en büyük düşmanı olan alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerin her türlüsünden sakınmak ve sakındırmaktır. Kumar illetiyle ömrümüzü, mal ve servetimizi heder etmemektir. Teknolojiyi bilinçli kullanmak, vaktimizi beyhude tüketmemektir. Güzel alışkanlıkların ve ahlakın aile içinde kazanıldığını; yavrularımızın ancak bizim ilgi ve desteğimizle bağımlılıktan uzak kalabileceğini unutmamaktır. Ailemizde ya da çevremizde bağımlı olan varsa danışmanlık ve tedavi merkezlerine yönlendirmektir” şeklinde konuştu.
Hutbenin ardından duada eden Erbaş, daha sonra Cuma namazını kıldırdı.
Haber Resimleri