ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Basın Ataşesi ve Sözcüsü Julie Eadeh, Rusya’nın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin ilk kez İHA muhabirine konuştu. Rusya’nın çocuk hastanelerine, anaokullarına saldırdığı yönünde gelen
haberleri değerlendiren Eadeh, “Rus askeri saldırılarının aralarında en az bir hastane, bir yetimhane ve çok sayıda anaokulunun da olduğu sivil tesisleri ve kritik önemdeki altyapıyı vurduğuna dair son derece endişe verici haberler görmüş bulunmaktayız. Eğer kasten sivilleri veya sivil yapıları hedef alıyorlarsa, bu uluslararası insancıl hukukun ihlali olur” diye konuştu.

“Gelecekteki soruşturmalar hakkında karar çıkarılması için girişimde bulunuyoruz”
Yaşanan çatışmaların şimdiden yüz binlerce kişiyi yerinden ettiğini ve ciddi sivil kayıplar verilmesine sebep olduğunu söyleyen Eadeh, “Rusya, uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine sadık kalmalıdır. Sivillerin emniyetini sağlamak bir öncelik olmalıdır. Çatışma alanlarından kaçmak isteyenlere güvenli geçiş sağlamak ve tüm ihtiyaç sahiplerinin insani yardıma erişimini teminat altına almak da buna dahildir. Rus hükümeti ve bu operasyonda yer alan Rus personel, Amerika Birleşik Devletleri’nin potansiyel insan hakları ihlallerini ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerini belirleme ve belgelemeye yönelik süregelen çalışmaları desteklediğini bilmelidir. Ayrıca bu hafta gerçekleştirilecek BM İnsan Hakları Konseyi oturumunda gelecekteki soruşturmalar ve hesap verebilirlik önlemleri hakkında bir karar çıkarılması için girişimde bulunmaktayız” şeklinde konuştu.

“Putin ve yakın çevresi için bilinen bir rüşvet fonuna yaptırımlar uygulandı”
Rus bankalarının SWIFT’ten çıkarılmasına ilişkin konuşan Sözcü Eadeh, “Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğimizle, seçtiği bu savaşı sürdürmesi durumunda maliyetini Kremlin’e yüklemek için müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte hareket etmeyi sürdüreceğiz. ABD Hazine Bakanlığının Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC), herhangi bir ABD’linin Rusya Federasyonu Merkez Bankası, Rusya Federasyonu Ulusal Varlık Fonu veya Rusya Federasyonu Maliye Bakanlığının yer aldığı herhangi bir işlem yapmasını yasaklamıştır. OFAC ayrıca, Putin ve yakın çevresi için bilinen bir rüşvet fonu olan Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’na, bunun iki iştirakine ve CEO’su Kirill Dmitriev’e karşı engelleyici yaptırımlar uygulamıştır” dedi.

“Yaptırımlar, Putin ve yakın çevresinin Ukrayna işgalini sürdürmek için bel bağladıkları kaynakları hedef alıyor”
Bu kararların Rus hükümetinin uluslararası rezervlerini yaptırımların etkisini zayıflatacak şekilde kullanma kabiliyetini azaltmak ve Kremlin’in varlık fonuna Ukrayna’da süregelen savaşında kullanmak üzere erişim sağlamasını engellemek için aldıklarının altını çizen Eadeh, “Daha önce benzeri görülmemiş bu eylemler, Rusya Federasyonu’nun varlıklarını istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri fonlamak için kullanma kabiliyetini önemli ölçüde kısıtlayacaktır ve Putin ve yakın çevresinin Ukrayna işgalini sürdürmek için bel bağladıkları kaynakları hedef almaktadır. Bu eylem, Rusya Federasyonu Merkez Bankası’nın uluslararası rezervlerini ABD yaptırımlarının etkisini azaltacak şekilde kullanmasını engelleyecek kısıtlayıcı önlemler almaya ilişkin ortaklarımız ve müttefiklerimizle birlikte 26 Şubat’ta ifade ettiğimiz taahhüdün uygulaması niteliğindedir” açıklamasında bulundu.

“SWIFT’ten çıkarılmak bir bankayı parya haline getirir”
Eadeh, Japonya Başbakanı Kişida’nın Rusya Federasyonu’nu uluslararası finans sisteminden ve dünya ekonomilerinden daha da uzaklaştıracak birtakım önlemlerin alınacağı yönünde yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, “SWIFT’ten çıkarılmak bir bankayı finans dünyasında parya haline getirir ve tüm dünyada bankalar muhtemelen SWIFT’ten çıkarılan Rus bankalarıyla tüm işlemleri durduracaklardır” değerlendirmesinde bulundu.

“ABD ile NATO’nun Rusya’yla çatışmaya girmeye niyeti yok”
Rusya’nın bu kriz boyunca tehdit altında olduğuna ve bu tehditlerin geldiği taraflar arasında Ukrayna ve NATO’nun da olduğuna dair asılsız iddialarda bulunduğunu vurgulayan Julie Eadeh, “Ne Amerika Birleşik Devletleri’nin ne de NATO’nun Rusya ile çatışmaya girmeye isteği ya da niyeti vardır. Genişletilmiş caydırıcılık konusundaki kararlılığımız sarsılmazdır, kendimizi ve müttefiklerimizi koruma kabiliyetimize inancımız tamdır. Nükleer silahlar hakkında provokatif söylem kullanmanın tehlikeli olduğunu, yanlış hesaplamalar yapılması riskini arttırdığını, bundan kaçınılması gerektiğini düşünmekteyiz ve biz bunu yapmayacağız. Başkan Putin’in direktifini değerlendirmekteyiz, şu anda kendi alarm seviyemizi değiştirmek için bir sebep görmemekteyiz” açıklamasında bulundu.

“Nükleer savaşın kazananı olmaz”
Rusya ve ABD’nin nükleer silah kullanımının yıkıcı sonuçları olacağına dair uzun zamandır hemfikir olduğunu dile getiren Eadeh, “Bu yılın başı da dahil olmak üzere pek çok kez nükleer savaşın kazananı olmadığını ve böyle bir savaşın asla açılmaması gerektiğini ifade etmişlerdir” dedi.

“Türkiye’nin bu sözleşmeyi en uygun şekilde uygulayacağından eminiz”
Türkiye tarafından gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkındaki açıklamaları da değerlendiren Eadeh şunları söyledi:
“Türkiye, Montrö Sözleşmesi’ni uzun yıllardır başarılı ve etkili biçimde uygulamıştır. Türkiye’nin bu sözleşmeyi en uygun şekilde uygulayacağından eminiz. Rusya’nın kurallara dayanan uluslararası düzeni sarsma girişimlerinin nasıl en iyi şekilde ele alınabileceği konusunda Türkiye’yle ve diğer müttefiklerimizde temas halinde olmayı sürdüreceğiz.“

Haber Resimleri

,