Türkiye ekonomisinin, Ekim-Aralık 2021 dönemlerini kapsayan yılın dördüncü çeyreğinde 9,1, yılın tamamında ise geçen yıla göre yüzde 11 oranında büyüme performansı sergilediğini söyleyen Başkan Özer Matlı, “Büyüme rakamlarına baktığımızda, en fazla katkının tüketim ve ihracattan geldiğini görüyoruz. İhracatımız 4,8 puanlık katkı ile büyümenin itici gücü olmaya devam ederken, Türkiye’nin ağırlıklı olarak yılın son çeyreğinde yaşadığı dış kaynaklı döviz ve kur ataklarına rağmen böyle bir başarı elde etmesi, sanayi ve üretim altyapımızın gücünü bir kez daha kanıtlamıştır. Ancak korona virüs salgını dönemi dahil olmak üzere art arda 12 çeyrek büyüme performansı gösteren tarım sektörünün artan girdi maliyetleri nedeniyle üçüncü çeyrekte 5,9, 2021 yılında ise yüzde 2,2 oranında küçülmesi de gözden kaçmamalıdır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de oldukça stratejik bir sektör olan tarımda günlük çözümler yerine, maliyetlerin düşürülerek üreticimize rekabet gücü kazandıracak yapısal tedbirler çok geç olmadan hayata geçirilmelidir” dedi.
“Büyümeyi kalıcı kılmak önemli”
Türkiye’nin 2021 yılında elde ettiği yüzde 11’lik büyüme oranıyla verisi açıklanan G20 ülkeleri arasında ilk, OECD’de üçüncü sırada yer aldığına dikkat çeken Başkan Özer Matlı, “Ülkemiz, küresel ekonomi ve ticarette pandemi kaynaklı yaşanan tüm zorluklara rağmen ortaya koyduğu ihracat odaklı büyüme stratejisi ile dünyadan pozitif yönde ayrışmayı başarırken, asıl önemli olan büyümeyi kalıcı hale getirmektir. Ancak kur kaynaklı yaşanan maliyet artışları ve yüksek enflasyonun yanı sıra, Rusya-Ukrayna krizi de fiyatlar üzerinde olumsuz bir baskı yaşatmaktadır. Türkiye olarak büyümeyi kalıcı hale getirmek için öncelikle enflasyon aşağı çekilmeli, sektörler üzerindeki maliyet yükü azaltılarak, iş dünyasına yönelik destek paketlerinin devamlılığı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,