Türkiye’de, 28 Şubat postmodern darbe girişiminin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen sürecin mağdurlarında bıraktığı etki hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Gazeteci Hüseyin Kömür (46), Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde 2. sınıf öğrencisi iken 28 Şubat sürecinde başörtülü arkadaşlarını savunması nedeni ile okulunu bırakmak durumunda kaldığını dile getirdi. 28 Şubat sürecinde başörtülü öğrencilerin derse alınmadığını belirten Kömür, “Anadolu’dan memleketin değişik yerlerinden gelmiş başörtüsü takan türbanlı kardeşlerimizi sınıf almıyorlardı. İlk başlarda sınıfa almıyorlardı ve sınıftan da çıkartıyorlardı. Bizler de sınıfı boşaltıyorduk. Dersleri protesto ediyorduk. Dersleri protesto ettiğimiz için bize özel öğretmenler öğretim görevlileri tahsis etmişlerdi. Bizleri ikna odalarına alıyorlardı. ‘Devletle karşı karşıya gelinmez, okulunuzu bitirin. Annenizi babanızı ortada bırakmayın. Bırakın onlar okumasınlar. Devletin kararı bu diye bizi ikna odalarını alıyorlardı. Türk gençliğini, Türkiye’nin adeta bir karanlığa hapsetme gibi bir şeydi. Bize o zaman o psikolojiyi yaşatmışlardı. Yani bir Anadolu çocuğu olmaktan, Türk olmaktan, Müslüman olmaktan bizi suçlu gibi gösteriyorlar. O suçluluk psikolojisine de bizi kenara atmaya çalışıyorlar. Sindirmeye çalışıyorlardı. Ama Rabbime şükürler olsun. Çünkü bizim devletimizde bir sorunumuz yoktu. Biz devletimiz, bayrağımız için ölen millet ölen bir gençliğiz. Hiçbir şekilde karşı çıkmadık. Eylem yapmadık. Protesto yapmadık. Gösteriler yaptık ama ne jandarmayla, ne de polisle hiçbir şekilde karşı karşıya gelmedik” dedi.
'Sicilimiz bozuldu ama o sicil bizim uyanışımızdı aslında'
28 Şubat dönemi kendilerini 20 yaşında olgunlaştırdığını belirten Kömür, “28 Şubat dönemi bizim için şeref tablosu idi. Sicilimiz bozuldu ama o sicil bizim uyanışımızdı aslında. O uyanıştan dolayı şu anda dimdik ayaktayız. O uyanıştan dolayı doğruyla yanlışı ayırt edebiliyoruz. Ben o sicilin bozulmasına ya da kırmızı olarak numaralar olarak yazılıp fotoğraf çekilmesinin ne olduğunu askere gittiğimde öğrendim. Çok fazla sicili bozulan arkadaş vardı o dönemlerde. Bunu ben mağduriyet olarak falan algılamıyorum. Ülkemizin daha iyi daha güzel günlere gelebilmesi için bir dönemin bedel ödemesi gerekiyordu” diye konuştu.
'FETÖ’cü öğrenciler hiç seslerini çıkartmazlardı'
28 Şubat döneminde yaşadıkları süreci dile getiren Kömür, 'FETÖ’cü öğrenciler hiç seslerini çıkartmazlardı. Onlar çok kötü örnek olurlardı. Ve türbanlı olanlar kampüse kadar geliyorlardı. Onlar türbanlarını çıkartıp okullarına devam ediyorlardı ve bize onları örnek gösteriyorlardı. Bak bunlar başörtüsünü çıkartıyor da siz niye çıkartmıyorsunuz? Aynı şekilde çıkartın, okulunuzu okuyun. Kampüsün dışında takın’ diye. Ben 1999 yılında emniyete alındığımda sicilim bozulduğunda artık o psikoloji bizi okula gidilmeyeceği yönündeydi. Ben o zaman okulu bıraktım. Ama 2004 yılında af çıktı. Tekrardan gidip dersleri verdik. Üniversiteyi bitirdim. O zamanki dik durma, direnç gösterme bizi küçültmedi aslına bakarsan. 28 Şubat dönemini tekrar bahsetmek gerekirse. Evet birileri için yüz kızartıcı bir şeydir. Yüz karasıdır. Çocukların yüzüne bakamayacaklardır. O dönemde bu milletin değerlerine bu milletin evlatlarına hayatı zindan edenlerin çocuklarının yüzlerine bakamayacaklardır. Ama o dönemde mağdur olanlar bugün dimdik bu memlekette yaşamaya devam edeceklerdir' ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,
,
,