“Başörtüler açılmaya zorlandı”
28 Şubat’ta sözde “irtica tehdidi” ile medyanın darbeci zihniyete ram olarak “Topyekün Savaş” manşetleri attığını, Ankara sokaklarında tankların yürütüldüğünü ve anti-demokratik MGK kararlarının alındığını belirtilen açıklamada, “Demokrasiye balans ayarı denilerek dönemin hükümeti istifaya zorlanmıştır. Bin yıl sürece” dedikleri 28 Şubat Post-Modern darbesi ile insanlar ayrımcı, ötekileştirici, insan haklarına aykırı uygulamalara maruz bırakılmış, milyonlarca insanın hayatı karartılmıştır. Kadınlarımız ve genç kızlarımız, ne acıdır ki bu karanlık sürecin en büyük mağdurlarından olmuştur. Darbecilerin kurduğu ikna odalarında nice kadın, inançları hiçe sayılarak horlanmış ve baskıya maruz kalmıştır. Başörtüleri açılmaya zorlanmıştır. Bu odalarda psikolojik baskılara maruz bırakılan kızlarımızın çoğu üniversitelerdeki, liselerdeki eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalmış ve etkisi bugün dahi süren travmalar geçirmiştir. Getirilen kanunsuz başörtüsü yasağı ile kadınların çalışma hayatında var olmaları engellenmiştir” şeklinde konuşuldu.
“28 Şubat zihniyeti ne yazık ki bazı mahfillerde hala diriliğini korumaktadır”
Siyasi görüş ve inancından dolayı insanların; çalışma, eğitim, ibadet, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel haklarının ellerinden alındığı belirtilen açıklamada” Ülkesi, milleti için çalışan ve üreten sermaye dahi kategorize edilerek “Yeşil sermaye” adı altında ötekileştirilmiştir. 28 Şubat darbesi, vesayetçi sistemin ilk tezahürü değildir; maalesef sonu da olmamıştır. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi de aynı kaynaktan beslenen vesayetçi sistemin dışa yansıyan bir suretidir. Ülkemizde yaşanan bazı gelişmelere ve dillendirilen, mırıldanılan, hayali kurulan özlemlere bakılırsa 28 Şubat zihniyeti ne yazık ki bazı mahfillerde hala diriliğini korumaktadır. Devletimizin 28 Şubat’ın acılarını sağaltmak ve iyileştirmek adına yaptığı muazzam çalışmalarına rağmen bu zihniyetin söylemleri, eylemleri ve kamuflajlı darbe yılları nostaljileri; kabuk bağlayan yaralarımızı kanatmaktadır” ifadelerine yer verildi.
“Milli İrade’ye her zaman sahip çıkacağız”
Vesayetçi zihniyetle mücadelelerinin devam edeceği söylenen açıklamada, “28 Şubat için “bin yıl sürecek” diyenler unutmasın ki 28 Şubat bin yıl sürmedi; ancak biz 28 Şubat’ı bin yıl geçse de unutmayacağız. Demokrasimize ve Milli İrade’ye her zaman sahip çıkacağız. 15 Temmuz Darbe girişiminde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Milletimizle beraber gösterdiğimiz mücadele bunun ispatıdır. Bu vesile ile ülkemizde 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi insan onurunun, insan haklarının, demokrasi ve değerlerimizin hiçe sayıldığı günlerin bir daha yaşanmaması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyor, 20 yıldır her şartta ve koşulda özellikle darbeler karşısında yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyoruz” açıklamalarında bulunuldu.
Haber Resimleri
,
,