Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Konya Selçuklu Kongre Merkezinde düzenlenen, 21 Şubat’ta başlayan İklim Şurası, dördüncü gününde de paneller ve Yuvarlak Masa toplantılarıyla devam ediyor. İklim Şurası’nın sanayi ile ilgili komisyonunda üye olarak bulunan ve Yuvarlak Masa toplantılarına katılan iş adamı Altuğ Karataş, İklim Şurası’nda sanayiler için alınan kararlardan, sanayilerin iklim krizine karşı hangi durumda olduğundan ve sanayicilerin alabileceği önlemlerden bahsetti.
“Siz eğer karbon salımı yüksek üretim yapan bir sanayi kuruluşuysanız sizin ürününüz zamlanacak”
İklim Şurası sonrasında çıkacak İklim Kanunu ile ilgili tüm paydaşların görüşünün alındıktan sonra Şura kapsamında açıklanacak bildirgeyle sanayilerin, ulaştırma ve yerel yönetimler gibi tüm konuların ele alınacağını söyleyen Karataş, “Sanayi konusu apayrı bir başlık. Çünkü iklim kanununun içinden çıkacak maddelerin sanayicimizin ürettiğini, ürettiğini ne kadar karbon salınımıyla ürettiğini, ne kadar temiz enerjiyle ürettiğini, ne kadar doğaya az zarar verdiğini bu kapsamların hepsinin konuşulduğu bir şura. Neden sanayi için çok önemli? Çünkü Türkiye Paris İklim Antlaşması’na imza attı ve Avrupa Yeşil Mutabakatına da aslında tam anlamıyla muhatap. Çünkü Türkiye ürettiğinin yüzde 43’ünü Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 5’ini İngiltere’ye, toplam üretiminin yüzde 48’ini Yeşil Mutabakat kapsamında olan bölgeye yapıyor. Sınırda karbon düzenlemesi diye karbon salımı yüksek sektörlere bir vergi gelecek. Siz eğer karbon salımı yüksek üretim yapan bir sanayi kuruluşuysanız sizin ürününüz zamlanacak, yani vergi gelecek. Böylece ucuz üretenlerin böyle bir handikapla karşılaşma durumu var. Aslında bunu bir ödül ve ceza müessesi gibi görebiliriz. Eğer karbon salımınız yüksekse sizden vergi alınacak, karbon salınımı düşük olan üreticiye finans kaynağı olarak verilecek” cümlelerine yer verdi.
“İklim Kanunu ile birlikte hem KOBİ’lere hem de sanayicilere bir yol haritası çıkacak”
Karataş, Türk sanayisinin aslında çoğu Avrupa’nın ve dünyanın ünlü markalarına üretim yaptığını ancak yüzde 80’inin KOBİ ölçekli olduğunu belirterek, “Büyük firmalar zaten belirli markalara üretim yapanlar bir entegrasyonla yeşil ürün üretme, yeşil dönüşüm çerçevesinde birtakım çalışmalar yapıyorlar. Onlar bir süredir hazırlanıyorlar. Ama esas Türkiye’nin bel kemiğini oluşturan orta ölçekli ve KOBİ ölçekli kuruluşlarımız ise henüz bu konuyla ilgili bilgi sahibi değil. İklim Şurası aslında bunun için yapılıyor. Birazdan ben de bir komisyonda KOBİ’lerin ve sanayicilerin bu dönüşüme nasıl adapte olacağını, nasıl üretimlerini yeşil dönüşüm çerçevesinde yapacaklarını, bununla ilgili kılavuzlar, rehberler ve farkındalık çalışmalarının neler olması gerektiğini konuşacağız. İklim Kanunu ile birlikte inşallah bu uyuma geçişle birlikte hem KOBİ’lere hem de sanayicilere bir yol haritası çıkacak. Benim burada söyleyebileceğim KOBİ’lerimiz de dahil tüm sanayicilerimiz özellikle İklim Şurası bildirgesini takip etsinler, devletin, kamunun ve STK’ların açıklamalarına dikkat etsinler ve bir an önce yeşil dönüşüme ayak uydurmak için gerekli çalışmaları başlatmalılar” ifadelerini kullandı.
“Daha küçük ölçeklerle olanlarla ilgili devletin sorumluluk alması gerekecek”
Dernekler ve odaların iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çok önemli olduğunu, sanayi bölgelerinin birtakım çalışmalara başladığını açıklayan Karataş, “Bazı Avrupa Birliği fonlarıyla bu işin farkındalığına başladılar. Karbon salınımınızı nasıl ölçeceksiniz, nasıl belgelendireceksiniz, üretim kapasitenizi geliştirirken daha az enerjiyle daha çok üretimi nasıl yapacaksınız. Bu tip eğitim çalışmaları, bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları OSB’lerde ve sanayi odalarında başladı. Fakat daha küçük ölçeklerle olanlarla ilgili devletin sorumluluk alması gerekecek. İşte bu çalışma onun için. Burada maddelerini konuşuyoruz, çok büyük bir ihtimal yetkin insan gücünden tutun enerjinin üretildiği esnasındaki dönüşümden tutun bununla birlikte üretiminizde atık ham maddelerin kullanılmasına kadar birçok eğitim, farkındalık, bilgilendirme çalışmaları yapılacak. Yetkin, kalifiye personel yetiştirilecek. Sanayicimiz de bu bağlı olduğu derneklerle, odalarla, sanayi odalarıyla mutlaka iletişim halinde olmalı. Kamunun açıklayacağı birtakım bilgileri de takip etmeli ve bu eğitimlerden, bu farkındalık ve dönüşümlerden faydalanması lazım” diye konuştu.
Haber Resimleri
,