Tarih: 24.02.2022 11:20
(ÖZEL) Bigalı Kalesi 2 ay sonra ziyarete açılıyor
Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın korunması için II. Mahmut tarafından yaptırılan Bigalı Kalesi, karşı kıyısında bulunan Nara Kalesi ile birlikte Marmara Denizi doğrultusunda son savunma noktası olarak Çanakkale Muharebelerinde, tamir, bakım ve ikmal çalışmalarında önemli rol üstlenmişti.
90 Bin Tüfeğe Tamir
25 Nisan 1915 kara muharebelerindeki şiddetli çatışmalar sonrasında, şehit ve yaralı askerlerden toplatılan ve tamir gereken silahlar, cephe gerisinde; Eceabat, Kilya Limanı, Bigalı Kışlası ve Akbaş civarında olmak üzere toplam beş ambarda toplandı. 3’üncü Kolordu, bir tüfek tamirhanesinin açılması öngördü. Ardından, Bigalı Köyü’nde Kuzey Grubu için bir ambar ve tüfek tamirhanesi kuruldu. 17 Mayıs 1915 tarihinde Bigalı Köyü’nün düşman donanması tarafından bombardımana uğramasıyla, tamirhaneyi korumak için köyün doğusunda, kısmen ahşaptan yapılan 14 barakaya geçildi. Ambarda, günlük ortalama 400 tüfeğin tamir ve yağlaması yapılabiliyordu. Bigalı Köyü’ndeki tamirhanenin yeterli gelmemeye başlaması ile Bigalı Kalesi içerisinde, Güney ve Kuzey Grubu için 3’üncü Kolordu silah tamirhanesinin hazırlanması ihtiyacı doğdu. Bu amaçla resmi açılışı 16 Temmuz 1915 Cuma günü saat 18.00’de yapılan tesiste, muharebeler boyunca 90 bine yakın tüfeğin tamiri işlemi gerçekleştirildi.
Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nı korumak için yapılan bir kale
3 yıl önce başlayan restorasyon çalışmalarının sona erdiğini belirten Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Tarihi Alan Başkanlığı olarak 3 yıl başlamış olduğumuz çalışmalar inşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde sonlanıp, o gazi mekan ziyaretçilere açık hale gelecek. Bigalı Kalesi Osmanlı döneminde hem Çanakkale hem de İstanbul Boğazı’nı korumak için yapılmış bir kaledir. Tabir-i caizse Çanakkale Boğazı’nın muhafızlarından bir tanesidir. Çanakkale Savaşları sırasında da çok önemli bir işlev görmüş ve cephe gerisinde Mehmetçiğin kullanmış olduğu, ‘Çanakkale geçilmez’ destanı yazdığı silahların tamir edildiği ve tekrar savaşa gönderildiği esliha tamirhanesi olarak kullanılmış bir mekan” dedi.
“Nisan- Mayıs ayları gibi ziyarete açılmış olacak”
Restorasyon işlemlerinin tamamlandığını ve son rötuşların yapıldığını kaydeden Başkan Kaşdemir, “Biz de Tarihi Alan Başkanlığı olarak o ecdad yadigarı bütün yapılarımızı ele alıp, özgünlüğünü koruyarak ve savaş sırasındaki işleviyle hazırlayarak gelen ziyaretçiye açık hale getiriyoruz. İşte Bigalı Kalesi onlardan bir tanesi. İnşallah, bir kale müze formatında açılışı olacak. Çünkü içi dolu bir restorasyon oldu. Sadece kalemizi restore edip, ayağa kaldırmıyoruz. İçini de işlevlendiriyoruz ve müze haline getiriyoruz. Gelen ziyaretçi Çanakkale Savaşları sırasında Bigalı Kalesi’nin bir silah tamirhanesi olarak nasıl işlev görmüşse işte o tarihin içinde yolculuk yaparak oradaki silahların nasıl tamir edildiği görmüş olacak ve Çanakkale Tarihi Alan bir ziyaret noktası daha kazanmış olacak. Amacımız Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en çok ziyaret edilen açık hava müzesi haline getirmek. Bu açık hava müzesi olması için her şey mevcut. Tabyalarımız, siperlerimiz hala korunaklı bir şekilde duruyor. Bu gazi mekan inşallah Nisan- Mayıs ayları gibi ziyarete açılmış olur” diye konuştu.
Kalenin Yapım Hikayesi
Amiral John Duckworth komutasındaki İngiliz donanmasının, 19 Şubat 1807’de herhangi bir direniş görmeden Çanakkale Boğazı’nı geçmesi sonrasında boğaz savunmasını güçlendirmek için ilave tedbirler alınması gerekliliği ortaya çıktı. Bu kapsamda 1807 yılında Sultan III. Selim döneminde yapılacak işleri düzenlemek üzere Fransız Mühendis Juchercau de Saint Denys getirtildi. Önerisi üzerine Çanakkale Boğazı sahillerine yeni istihkâmlar yaptırılmasına karar verildi. Bu karar doğrultusunda, boğazın en darmevkii olan Çanakkale- Kilitbahir hattı ile Nara Burnu- Bigalı hattı arasında savunmanın güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Böylece Anadolu sahillerinde Nara ve Köse Burnu kaleleri, Rumeli sahillerinde ise bunların tam karşısında yer alacak şekilde Bigalı ve Çamburnu kaleleri yaptırıldı. Kalelerin inşaatına eşzamanlı olarak 1807 yılı sonlarında başlandı. Ancak inşaat süreci, özellikle iç karışıklıklar nedeniyle uzamış ve bu kaleler Sultan II. Mahmut döneminde, 1822 yılında tamamlanmıştı.
Haber Resimleri
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=fbYrMdn3Hyi0caRejTjzseDQOCgT9wF5nMcdT4_yxLI