Memorial Antalya Hastanesi Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Eftal Avcı, kadın doğumda kullandıkları görüntüleme tekniğinin ultrason olduğunu belirtti.
Ultrason teknolojisinin özellikle son 10 yılda büyük gelişim kaydettiğini dile getiren Avcı, “ Bu gelişim gebenin izlenme programını da derinden etkiledi. Ultrason ile bizim yaptığımız aslında gebelikte bebeğin tam iyilik halini, organ ve yapılarındaki anormallikleri veya genetik hastalıkların bulgularını saptayabilmek. Bunlardan da önlem alınabilecek olanlara önlem alabilmektir. Bazı hastalıklarda yaşamla bağdaşmayan anomalilerde erken gebelik haftasında teşhis koyup, gebeliği sonlandırabiliyoruz. Yada ciddi bir kalp problemleri olabiliyor. Bu kalp problemlerinde eğer bebeğe doğduğu anda müdahale edilebilirsek, bunları öncede biliyor olmak yaşam kurtarıcı oluyor” diye konuştu.

'En çok ismi olan muayene'
Gebelikteki ultrasonun, gebelik haftasına göre değişebildiğine değinen Avcı, “Özellikle taramaya yönelik ultrasonları daha erken gebelik haftalarında yapabilirken, ayrıntılı ultrason dediğimiz muayeneyi 20. gebelik haftalarında yapabiliyoruz. Ayrıntılı ultrason belki tıpta en çok adı olan halk arasında da adı olan muayenedir. Ayrıntılı, detaylı, büyük, renkli gibi bir çok çeşidi var. Aslında ismi ne olursa olsun bunların hep aynı muayene yöntemidir. Amacı bebekten doğumdan önce tespit edilebilecek problem var mı varsa ne yapılabilir, bunu öğrenmektir” dedi.
Ultrasonda sadece yapısal bir problem varsa tespit edebildiklerini ifade eden Avcı, fizyolojik veya zeka ile ilgili anomaliliği göremediklerini kaydetti.

'Anne karnındayken bebeğe müdahale edebildiğimiz hastalıklar var'
Zeka ile ilgili anormalliğin genetik bir problemden kaynaklanması durumunda ve yapısal anomaliye sebep oluyorsa bilebildiklerini dile getiren Avcı, “ Fonksiyonel problemlerden kan veya bir kanser hastalığı olabilir, bunların ultrasonla teşhisi mümkün değil. Ama böbreklerle, akciğerle ilgili bir sorun, su toplama yada tıkanıklık olabilir. Bu durumlarda şant takabiliyoruz, anne karnındayken bebeğe müdahale edebildiğimiz hastalıklar var. Tabi ki en yüz güldürücü durumları buralarda elde ediyoruz. Çünkü hayat kurtarmış oluyoruz. Diğerlerinde erken sonlandırma şansını veriyoruz, eğer yaşamla bağdaşmayan bir durum varsa” ifadelerini kullandı.

'12. haftada görmeliyiz'
İlk defa 12 yada 14. haftasında gebe kişiyi görmek istediklerinin altını çizen Avcı, “Bu haftalar arasında çünkü ikili tarama testi diye bir kavram var ama biz bu haftada sadece ense kalınlığını ölçüp bırakmıyoruz. Yapısal majör anomalilerin çok büyük bir kısmını 12. haftada tespit edebiliyoruz. Bunların genetik bir hastalığa bağlı olup olmadığını, anne karnından girerek bebeğin eşinden plasentasından örnek alıp tanı koyabiliyoruz. 12. haftada gebeyi görmek istiyoruz çünkü anomaliler varsa büyük oranda tespit etmiş oluyoruz. Bebek sadece minyatür ve bu büyümüyor gelişim ve değişim devam ediyor. 20-22 hafta arasında bütün organların daha fazla ayrıntısına girerek muayenemizi yapıyoruz” diye konuştu.
'Covid-19 un ilk döneminde çok fazla düşük görüyorduk'
Covid -19 salgınının ilk pik döneminde daha güçlü bir virüsle karşı karşıya olduklarını kaydeden Avcı, “ Çok fazla düşük görüyorduk, düşük sayıları artmaya başlamıştı. Son haftalarını Covid-19 la geçiren hastalar, daha ağır seyrediyolardı.65 yaş üstü risk kategorisiyle aynı kategoriye sokuyorduk. Şu anda Covid-19 çok daha yaygın, son iki ay içinde aldığım sezeryanların yüzde 90’ında hiçbir semptom yok ama ya eşi ya kendisi pozitif çıktı. Sezeryana ve ameliyata almadan önce bunları tarıyoruz. Ama şuanda sessiz gidiyoruz. Bebeklerde ekstra bir duruma rastlamadık” diye konuştu.

Haber Resimleri

,