“Gelişmekte olan ülkeler güçlü bir ivme yakaladı”
2021 yılının son çeyreğinde hemen hemen tüm ülkelerde dış ticaret seviyelerinin pandemi öncesi dönemi yakaladığını belirten Beykent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Semra Boğa, “Özellikle gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre daha güçlü bir ivme yakaladığını gördük. Gelişmekte olan ülkelerde ihracat artışının 2020 yılına göre yüzde 30 oranında artarken gelişmiş ülkelerde artış yüzde 15 oranında gerçekleşti. Gelişmekte olan ülkelerin ihracat performansını etkileyen en önemli unsurlardan biri emtia fiyatlarındaki artış oldu” dedi.

“2022 yılında daha zayıf bir döneme gireceğiz”
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Şubat ayında yayımladığı Küresel Ticaret Raporu’nu değerlendiren Doç. Dr. Boğa, “Rapora göre dış ticaret hacmi açısından küresel piyasalarda 2022 yılında daha zayıf bir döneme gireceğimizi söyleyebiliriz. 2021 yılında dış ticarette yaşanan olumlu eğilimin yüksek emtia fiyatları, pandemi kısıtlamalarının azalması ve devasa ekonomik teşvik paketlerine bağlı olarak talepteki güçlü toparlanmanın sonucu olduğu dikkate alındığında, para politikalarındaki sıkılaşmaya bağlı olarak dış ticaret hacimlerinin de ‘normalleşme’ sürecine girmesini bekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“2022 yılında Türkiye’nin önündeki en büyük risk FED”
Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikasının 2022 yılında özellikle dış borcu yüksek olan ülkelerde kırılganlığı artıracak ve küresel ticareti yavaşlatacak en önemli risk olarak görüldüğüne vurgu yapan Doç. Dr. Boğa, “Türkiye, 2021 yılında bir önceki yıla göre ihracatını yüzde 32,85 oranında artırarak 225 milyar doların üzerinde ihracat yaptı. Dış ticaret hacminde de yüzde 27,64 artış sağlayarak küresel ticaret ortalamasının üzerinde bir performans sergiledi. 2021 yılında tarihi rekor seviyelere ulaşan ihracat rakamları Türkiye’nin Orta Vadeli Program’da hedeflediği 230 milyar dolarlık ihracata ulaşabileceği yönünde ümit vadediyor. Avrupa ülkelerinde Omicron varyantıyla yeniden gündeme gelen kısıtlamaların Şubat ayında gevşetilmesi Türkiye’nin başta Almanya olmak üzere en büyük ihracat pazarlarını oluşturan AB ülkelerine ihracatı artırabileceği yönünde olumlu bir sinyal verirken, 2022 yılında Türkiye’nin ihracat hedeflerini gerçekleştirmesinin önündeki en büyük risk FED’in başlattığı parasal sıkılaşma adımlarının Avrupa Merkez Bankası tarafından takip edilmesiyle oluşabilecek bir talep daralması” şeklinde konuştu.

Haber Resimleri

,