Bel ağrısının, toplumdaki bireylerin çoğunluğunu hayatlarının belli bir döneminde ve belirli bir oranda mutlaka etkilediğini ifade eden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sedat Öztürk, bu bel ağrılarının yüzde 90 – 95’inde sebebin mekanik olup, eklemlerin stabilizasyonundan birincil derecede sorumlu olan bağ dokuların hasarlanmasının rol oynadığını söyledi. Bağ dokularının genel bir tanım olup bağları, tendonları (kasların kemiğe tutunmasını sağlayan kirişler) ve eklem kapsüllerini kapsadığının altını çizen Öztürk, “Bel ağrısı denilince aklımıza tanı olarak genellikle bel fıtığı gelmektedir. Ancak bel fıtığı çoğunlukla bağ dokularındaki zayıflamanın bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve sinirlere bası yapacak noktaya eriştiğinde cerrahi ile basının giderilmesi gerekebilmektedir. İşte proloterapi, tam da bu noktada devreye girmektedir” dedi.
Proloterapinin hasarlı olan dokunun tamamını hedef alarak iyileştiren, ağrıyı azaltıp fonksiyonu yeniden tesis eden bir tedavi yaklaşımı olduğunu belirten Öztürk, “Ancak her tedavi tekniğinde olduğu gibi doğru teknik ve isabetli enjeksiyonlara ihtiyaç gösterir. Bu nedenle başarı şansını arttırmak için belirli aralıklarla seanslar halinde uygulanmaktadır. Aynı şeyler boyun fıtığı için de geçerlidir. Proloterapide onarıcı maddeler olan karışım, enjeksiyon yardımıyla sorunlu bölgeye iletilir. Buradaki amaç iğne ucunu neşter gibi kullanarak hasarlı bölgeyi onarmaktır. Proloterapi ağrıyı gidermeye yönelik değil, problemi gidermek amacıyla yapılır” ifadelerini kullandı.
Urartu Göz Fizik Tedavi Merkezinde proloterapi işleminin bakanlık tarafından onaylı bir şekilde ve ultrason eşliğinde nokta atışı olarak yapıldığına vurgu yapan Öztürk, “Urartu Göz&Fizik Tedavi olarak merkezimizde proloterapinin yanında nöral terapi, ozon tedavisi, hacamat tedavisi, manuel terapi, mezoterapi ve PRP tedavisi gibi özellikli işlemler de başarılı bir şekilde uygulanmaktadır” diye konuştu.

Haber Resimleri