Bartın’ın Ulus ilçesi Belediye Oteli’nde gerçekleştirilen AK Parti İlçe Danışma Meclisi toplantısında konuşan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, 6 siyasi parti liderinin yuvarlak masa toplantısını değerlendirdi. Tunç, 'Maalesef birileri yuvarlak masa etrafında toplanmışlar. Nasıl toplanacaklarını, hangi sıraya dizileceklerini bir aydır tartışıyorlar. Bir aydan bu yana harf sırasına göre mi oturacağız, boy, yaş sırasına göre mi oturacağız, bir ay boyunca tartıştılar karar veremediler. Çareyi yuvarlak masa etrafında bulmuşlar, toplanmışlar. Ne konuşmuşlar. Bunların hiçbirisi birbirine benzemiyor aslında. Tek benzerlikleri nedir? Acaba AK Parti iktidarını nasıl durdurabiliriz? Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan nasıl indirebiliriz? Tek dertleri bu. Başka bir dertleri yok' dedi.
'Parlamenter sistemin en önemli özelliği siyasi istikrarsızlıktır'
6 siyasi partinin liderinin ortak açıklamasında parlamenter sisteme geri dönüşün tartışıldığını hatırlatan Tunç, 'Parlamenter sisteme geri nasıl dönebiliriz bunu tartıştık diyorlar. Bu milletin neler çektiğini bu millet unuttu mu zannediyorsunuz? Parlamenter sistem dediğiniz zaman en önemli özellik siyasi istikrarsızlıktır. Siyasi istikrarsızlığın yol açtığı en birinci konu ekonomik istikrarsızlıktır. Fakirlik, fukaralıktır. Onun yol açtığı anarşidir, terördür. Onun yol açtığı vesayetçi anlayışların güçlenmesidir. 10 yılda bir muhtıradır, darbedir. Biz bu ülkede bunları yaşamadık mı? O istikrarsızlık, zayıf hükumetler Meclisin de zayıflamasına yol açar. Meclisin, demokrasinin zayıf olması vesayetçi anlayışın ülkenin yönetim kademelerinde, yargıda, yürütmede, bürokraside çöreklenmesine ve bunun da 10 yılda bir muhtırayla darbeye yol açmasına neden olur. Biz bunu yaşadık' diye konuştu.
'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne durup dururken mi geçtik'
367 krizinin yaşandığını hatırlatan Yılmaz Tunç, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne durup dururken mi geçtik? 367 krizini dayatmadılar mı bu ülkeye. Cumhurbaşkanını Meclis seçmeyecek. 367 milletvekili burada olması lazım diyen Sabih Kanadoğlu bugün de çıktı ortaya. Teşekkür ediyoruz tekrar 367’yi bize hatırlattığın için. Geçmişte olup biteni belki unutabiliyoruz. Ne diyor; ’Cumhurbaşkanı bir daha seçilemez. Aday olamaz.’ Niye aday olamazmış? Anayasada iki dönem şartı varmış. Yeni değişen anayasada da iki dönem şartı korunmuş. O nedenle 2014’te birinci dönem seçilmiş, 2018’te ikinci dönem seçilmiş. Dolayısıyla ikiden fazla seçilemezmiş. Tamamen hukuka aykırı, Anayasa’ya aykırı bir görüşü sarf ediyor. Bunun peşine de bu ülkenin ikinci partisi dediğimiz Cumhuriyet Halk Partisi ve onun ortakları ’Evet, doğru söylüyor’ diyor. Tabii sandıkta yenemeyeceklerini anlayınca bu tür ayaklara başvurmak zorunda kalıyorlar. Bu ülkede artık 367’ler geçerli değil. Bu ülke artık yeni Türkiye, hukuk geçerli. Hukuk devleti geçerli. Hukuk devletinin ilkeleri geçerli. 2017 Anayasa değişikliğinde cumhurbaşkanlığı seçimini belirlediğimiz 101. maddenin yürürlük tarihini 2018 seçimleri olarak belirlemişiz. Anayasa değişikliği kanununa bunu yazmışız. Sen o hüküm oradayken nasıl bunu eğip bükersin. Geri dönmek isteyenlere de 2023 Haziran’ında da inşallah dersini verecek. Ve diyecek ki ’Ey yuvarlak masa etrafındakiler. Sizin gericiliğiniz bize lazım değil. Biz sizi ayağımıza, Türkiye’nin ayağına ayak bağı olmayın’ diyoruz. Yolumuza, daha ileriye devam edeceğiz inşallah' dedi.
Haber Resimleri
,
,
,
,