Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Konferans Salonu’nda maliyetleri düşürmeyi, verimi artırmayı, alan veya hayvanı en küçük ölçekte yönetmeyi ve pazara uygun üretim yapmayı sağlayan Tarım 4.0 kapsamında ele alınan “E-Tarım Stratejisi” için düzenlenen tanıtım toplantısına katıldı. Temelinde kişilerin karar almasına destek olmak, kaynakları verimli ve sürdürülebilir kullanmak ve kişilerin bilgilere erişimini artırmayı sağlamak gibi amaçların bulunduğu 5 yıllık E-Tarım Stratejisi’nde Mera Bilgi Sistemi, Mobil tohumlama Sistemi Entegre İdare ve Kontrol Sistemi, Türk-Vet Mobil, Balıkçı Gemileri İzleme Sistemi, Ulusal Su Bilgi Sistemi, Dijital Tarım Pazarı gibi girişimler de yer alıyor.
Burada konuşan Bakan Pakdemirli, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan kuraklığın, tarım üretimi olumsuz etkileyen anormal hava koşullarının, bitkisel ve hayvansal üretimde büyük risk oluşturduğunu belirterek, bu riskleri ortadan kaldırmak için Türkiye’nin tarımsal üretiminin teknoloji ile entegrasyonunu gerçekleştirmek için çalıştıklarını dile getirdi.
Bakan Pakdemirli, dünyada son 2 yıllık dönemde, yaşanılan önemli olaylarla mücadele ederken Türkiye’nin; bulunduğu coğrafi konum, tarımsal Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) altyapısının zenginliği ve sektörün planlı yönlendirilmesi sayesinde söz konusu sürecin sıkıntısız atlatıldığını söyledi.

“Tarımsal alan bakımından dünyada 31. sırada olmamıza rağmen, tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk on ülke arasında yer alıyoruz”
Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibarıyla 1 trilyon 900 milyar dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer aldığını belirterek, “Avrupa’da; 57,4 milyon küçükbaşla 1. sırada, 18,3 milyon büyükbaşla 1. Sırada, süt üretiminde ise 3. sıradayız. Tarımsal alan bakımından dünyada 31. sırada olmamıza rağmen, tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk on ülke arasında yer alıyoruz” dedi.
“Birtakım ideolojik tipler çıkıyor, ‘Türkiye kendi kendine yeterli değil.’ Arkadaşlar, 7 milyar 200 milyon dolarlık ihracat fazlası veren bir ülke kendi kendine yeterli değilse, buna hangi ideolojiyle bakmak lazım bilemiyorum”
Pakdemirli, 2021 yılında tarımsal ihracatın geçen yıla göre yaklaşık yüzde 21 artışlar 25, milyar dolara, dış ticaret fazlasının ise yüzde 31 artışla 7 milyar 200 milyon dolara yükseldiğini hatırlatarak, “Birtakım ideolojik tipler çıkıyor, ‘Türkiye kendi kendine yeterli değil.’ Arkadaşlar, 7 milyar 200 milyon dolarlık ihracat fazlası veren bir ülke kendi kendine yeterli değilse, buna hangi ideolojiyle bakmak lazım bilemiyorum” diye konuştu.

“Üreten kesimin moralini bozmaya kimsenin hakkı yok”
Bakan Pakdemirli, Uluslararası Ticaret Merkezi’nin 2020 yılında açıkladığı ülkeler bazında kendi kendine yeterlilik verilerini ele alarak, “Bu verilerde oran, Çin’de yüzde 46, Almanya’da yüzde 78, ABD’de yüzde 88, Türkiye’de de yüzde 136. Ben konuşurken hep rakamlarla konuşuyorum. İstatistikle konuşuyorum. Bunlar konuşurken hep ideolojileri ile saplandıkları ve bağlandıkları ideolojileri ile konuşuyorlar. Türkiye’de üreten kesimin moralini bozmaya hakkımız yok. Türkiye’de bizim tek bir şeye ihtiyacımız var. Bizim çiftçimizin sırtı sıvazlansın, bu konuda iyi olduğuna dair moral verilsin, beklemediğiniz her şeyi yapar” dedi.

“Tarımın geleceği geleceğin tarımı için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz çünkü ancak teknoloji bizimse çözüm de bizimdir”
Bakan Pakdemirli, son 20 yılda tarım üretimde yaşanacak krizleri önceden öngörerek Ar-Ge çalışmalarına yönelik büyük yatırımlara imza attıklarını ifade ederek, “İnanıyoruz ki, tarımın geleceği geleceğin tarımı için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak teknoloji bizimse çözüm de bizimdir” ifadelerini kullandı.
Bakan Pakdemirli, tarım üretiminde Türkiye’yi hak ettiği yere çıkarmak için sadece ekip-biçme ve hasat etmenin yeterli olmadığını ifade ederek, Tarım 4.0’a ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Tarımsal üretimi hem daha verimli hale getirmemiz hem de tarımsal teknolojiyi geliştirmemiz gerekiyor. Bunun da yolu; Tarım 4.0’da, Akıllı Tarım uygulamalarına öncelik vermektir. Peki, Akıllı tarım uygulamaları nedir ve hangi faydaları sağlar? Şöyle bir düşünün. İnsansız traktörlerle sürülen bir tarla, sensörlerle bitkilerin gelişiminin takibi, tüm verilerin bulut üzerinde saklanıp kullanılması, artırılmış gerçeklik kullanılarak yapılan verimlilik senaryoları, drone ile bitkilerin ilaçlanması ve tüm makinelerin ve sistemlerin birbirleriyle haberleşerek uyumlu ve bir orkestra edasında görevlerini yürütmesi. İşte bu tablo, bizim Tarım 4.0’ı daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.”

“Daha adil ve sürdürülebilir bir tarım sistemini mümkün kılma vizyonu doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz”
Tarım 4.0’ın topraktan çatala tüm süreçlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin tarım sektörüne entegrasyonu odağına alan bir yaklaşım olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, “Tarım 4.0’ın 3 ana amacı vardır. Bunlar, maliyetleri düşürmek ve verimi artırmak, alan veya hayvanı en küçük ölçekte yönetmek ve beklentiye veya pazara uygun üretim yapmaktır. Bu minvalde; Tarımsal hizmetleri planlamak, yönetmek ve sunmak için bilginin kullanılma şeklini değiştirerek kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlama ve bu sayede daha karlı, daha adil ve sürdürülebilir bir tarım sistemini mümkün kılma vizyonu doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz” diye konuştu.

Haber Resimleri

,,,,,