Kendisini alternatif tıp uzmanı olarak tanıtıp, eski Danıştay hakimi S.Y.’nin dini inançlarını sömürerek dolandıran, kızları D.Y.E. ve S.Y.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen tutuksuz sanık Uğur Akyol’un yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada müştekiler D.Y.E. ve S.Y. ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık Uğur Akyol da avukatıyla birlikte duruşmaya katıldı.

“Bir hakim nasıl dolandırılır’’
Duruşmada tanık olarak dinlenen Hakkı İnanç, müşteki eski Danıştay hakimi S.Y.’yi 10 yıldır tanıdığını söyleyerek, ‘’Ailecek de görüşürdük kendisiyle. Müşteki, benimle sürekli ortak iş yapmak istiyordu, ben dostluğumuz bozulmasın diye ortak iş yapmayacağımı söylemiştim. Sanığı müşteki S.Y. benimle tanıştırmıştı. Müşteki bana ‘iş yapacağız’ dedi. Bir restoranda üçümüz konuştuk. Sanık Uğur Akyol propolisten bal yapıyordu. ‘Olur’ dedim, üçümüz şifa işi yapacaktık, şifahane açacaktık. Hepimiz ortaya bir para koyduk. Şifahane için işlerin tamamlanmasını bekledik. Biz bekledik, baktık olmayınca ‘ne zaman yapacağız’ diye sorduk. Müşteki S.Y. Bize ‘ben şifa işini yapmayacağım, hukukçuyum, gidin kendiniz yapın’ dedi. Müşteki sonra hukuk ofisi açtı. Hatta sanık da ona büroyu açmak için yardımcı olmuştu. Burada bir dolandırılma olayı olmadı. Bir hakim nasıl dolandırılır?’’ dedi.

‘’Dolandırılsaydım zaten kendim şikayetçi olurdum’’
Tanık Hakkı İnanç beyanının devamında, ‘’Sanık Uğur Akyol formülün sahibidir, bana da formülünü verdi, ben de yaptım tuttu. Sonra biz sanık ile şifa işine girdik. Müşteki bizimle işe girmediği için ona para göndermiyorduk. Para benim hesabıma geliyordu. Sanık Uğur ile şu anda da şifa işini yapmaya devam ediyoruz. Şifahane de açmayı düşünüyoruz. Ayrıca benim dolandırıldığıma dair adım yazılmış. Ben dolandırılmadım. Dolandırılsaydım zaten kendim şikayetçi olurdum’’ ifadelerini kullandı.
Duruşmada beyanda bulunan müştekiler D.Y.E. ile S.Y. ise sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme başkanı, tutuksuz sanık Uğur Akyol savunma yapmadan önce, müşteki S.Y.’nin hesabından sanığın hesabına 516 bin lira gönderildiğini, sanığın ise müştekinin hesabına 218 bin lira para gönderildiğini belirterek aradaki 308 bin lira farkın neden oluştuğunu sordu.
Tutuksuz sanık Uğur Akyol ise savunmasında, ‘’Başka bir bankadan yapılan transferlerim de var ama sizde görünmüyor. Müşteki S.Y. bana ‘kızıma, karıma para gönder’ dedi. Aile üyelerine de gönderdim paraları. Ayrıca benim marka ve patentini aldığım ürünlerim de vardır’’ ifadelerini kullandı.
Mahkeme, sanığın belirtmiş olduğu ürünlere ilişkin patent ve diğer almış olduğu resmi belgeleri dava dosyasına sunması için gelecek celseye kadar süre verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2016 yılından bu yana farklı zamanlarda meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede, sanık Uğur Akyol’un kadın hastalıklarına iyi gelen bir macunun formülünü bildiğini, işlerini büyütmek için müşteki S.Y.’den yatırımcı olmasını istediği anlatılmıştı. Sanığın sistemli eylemlerle müşteki S.Y.’yi kontrol etmeye başladığı da iddianamede ifade edilmişti. Sanık Uğur Akyol’un S.Y.’nin kızlarına cinsel saldırıda bulunduğu da iddianamede açıklanarak, durumdan etkilenen annelerinin psikolojisinin bozulup intihara teşebbüs ettiği iddianamede kaydedilmişti. Uğur Akyol’un ‘zincirleme olarak sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı’, ‘sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı’ ve ‘zincirleme olarak dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’ suçlarından 15 yıl 9 aydan 66 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Haber Resimleri

,,