Şirket faaliyetleri ve gelecek dönem hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Şirketin e-ihracat rakamlarına ilişkin bilgi veren Çetin, 'Trendyol, 2021 yılında 150 milyon dolar hacminde doğrudan e-ihracat gerçekleştirirken yabancı ülkelerdeki müşterilerin platformdan satın aldıkları ürünlerden oluşan ticaretin toplam hacmi 115 milyon dolara, toplam ihracat hacmi ise 265 milyon dolara ulaştı. 2021 yılı e-ihracat büyüme hızımız yüzde 408 olarak gerçekleşti. e-İhracat hacmimiz bir önceki yıla göre yüzde 264 artış gösterdi. 6 milyon sipariş aldık. 2023 yılında e-ihracat hacmi hedefimizi 1 milyar dolar olarak belirledik. 2021’de gerçekleştirdiğimiz e-ihracatın yüzde 66’sını Avrupa ülkelerine yaparken yüzde 23’ünü Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Afrika ülkelerine gerçekleştirdik. Şu an globalde yerli üreticilerimizin ürettiği Trendyol markalı ürünleri kullanan 4 milyon müşteri bulunuyor. Hedefimiz 5 yıl içinde Trendyol’un satışları içinde e-ihracatın payını yüzde 25’e çıkarmak. Esnafımızı ve KOBİ’lerimizi tüm dünyada satış yapabilir hale getireceğiz. Kargo dağıtımı, paketleme, müşteri hizmetleri gibi farklı sektörlerde de yüz binlerce kişiye iş olanağı sağlıyoruz. Doğrudan ve dolaylı olarak 1,1 milyon kişilik istihdam katkısı yapıyoruz. Bu rakamın 2023 yılında 2,4 milyon kişiye ulaşacağını öngörüyoruz' dedi.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketleri ve devlet fonlarının Trendyol’un yatırımcısı olduğuna işaret eden Çetin, son yatırım turuyla sağlanan yeni global hissedarlık yapısının Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’ya yönelik yatırım ve büyüme hedefleri bakımından çok önemli olduğunu söyledi.
Çetin, artık ihracatın da dijitalleştiğine ve Trendyol’a bu konuda büyük görev düştüğüne dikkati çekerek, 'Platformumuzda her ilden binlerce satıcı var. Sattığımız malların yüzde 75’i Türkiye’de üretiliyor. Hakkari’de, Van’da üretilen ürünü nasıl Ankara ve İstanbul’a taşıyorsak bundan sonraki hedefimiz Türkiye’deki ürünleri Berlin’de, Riyad’da, Dubai’de müşterinin kapısına kadar götürmek. Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde bu potansiyelimiz var. Bu pazarlarda Türk ürünlerinin kalite ve fiyat ortalamasıyla sahip olduğu potansiyelin farkındayız. Bu ürünlerin elektronik ihracatının teknolojik ve lojistik altyapısına ciddi yatırım yapacağız. Trendyol’dan satılan ürünleri Avrupa ve Orta Doğu’da müşterinin kapısına kadar götürmek istiyoruz. Bu amaçla yurt dışında bazı noktalarda ayrıştırma merkezleri ve depolar kurmayı hedefliyoruz.' diye konuştu.
Ayrıştırma depoları yatırımlarıyla ilk aşamada Avrupa’nın mümkün olduğu kadar göbeğinde olmak istediklerini belirten Çetin, şunları kaydetti:
'Türk üreticileri için Avrupa ve Orta Doğu ile beraber 500 milyonluk yeni bir pazar var. İhracat yapıyoruz ama oradaki marka ve toptancılara. Biz üreticileri direkt 500 milyon müşteriyle buluşturacağız. Almanya’daki müşteri, oradaki Trendyol aplikasyonundan girip ürününü satın alabiliyor. Almanca ve Arapça gibi lokal diller de entegre edilecek. Bunların da altyapısına yatırım yapıyoruz. Önümüzdeki 5 sene 5 milyar dolarlık hem yurt içinde hem yurt dışında yatırım düşünüyoruz. Bu operasyonlar için yurt dışında şirket satın almaları da değerlendiriyoruz. Bazı yatırımları ise sıfırdan yapacağız. Yatırımcılarımız da bize inanıyor ve sermayeleriyle bizi desteklemeye hazırlar.'
Yurt dışındaki yatırımları tamamen Trendyol markası adıyla yürüteceklerini vurgulayan Çetin, platformun isminin Avrupa’da ve Orta Doğu’da karşılığı olduğunun altını çizdi. Çetin, stratejik ortakları olan Ali Baba’nın da bu stratejiyi desteklediğini bildirdi.
Yurt dışında Türkiye’nin güçlü olduğu hazır giyim ve tekstil ürünlerine yönelik talebe dikkati çeken Çetin, 'Kalite ve fiyat olarak bizim ürünlerimiz diğer ülkelerle karşılaştırıldığında büyük avantajımız olduğunu görüyoruz. Türk ürünleri yurt dışında tüketiciler tarafından beğeniliyor ve talep görüyor.' ifadelerini kullandı.
Rekabet Kurulunun şirket hakkında yürüttüğü soruşturma sürecini de değerlendiren Çetin, 'Trendyol, kurulduğunda yüzde 100 kendi ürününü satan bir şirketti. 3 sene önce başka satıcıların ürünlerini de pazaryeri modelimize entegre ettik. Bizim kendi ürünlerimizin oranı yüzde 4. Kendi markamızda sadece hazır giyim var. Rekabet Kurulunun hassasiyetini biliyoruz ve soruşturma da devam ediyor. Nasıl sonuçlanacağına bakacağız. Biz elimizden geldiğince sistemimizin algoritmasına dair güvence veriyoruz. Bizim algoritmamıza göre fiyat ve kalite rekabetçiyse o ürünler daha önce görünüyor. Trendyol enflasyonla mücadelede çok büyük bir araç. Rekabetçi ortamda fiyat rekabeti ciddi şekilde artıyor. Kurul ile yaptığımız algoritma çalışmasını da paylaştık. Bunu daha da geliştirmemiz gerekirse bu konuda da gerekli adımları atacağız.' dedi.
Çetin, Türkiye’deki dijital pazarın hala büyüme potansiyeli olduğunu belirterek, kargo sektörünün de bu sektörle birlikte büyümesi gerektiğini söyledi.
'Halka arz planımız var'
Halka arz planları bulunduğunu da aktaran Çetin, şöyle konuştu:
'Bütün teknoloji şirketleri bir boyuta geldiğinde halka arz oluyor. Bizim de inşallah önümüzde öyle bir hedefimiz var fakat onun için e-ihracatı da çok büyük hedef olarak koyduk. Halka arzda üçte bir ciromuzun ihracattan geldiğini görmek istiyoruz. Zamanlama olarak hedeflerimize 2024-2025 yıllarında ulaşabiliriz. Belki 2023’e kadar da o hedeflere ulaşabiliriz. Türk şirketi olarak İstanbul ve başka bir pazarla beraber ikili halka arz olabileceğini düşünebiliriz. İkinci yer Londra mı olur, New York mu olur, o günkü duruma bakarız. New York teknoloji şirketleri için önemli bir borsa.'
'Fiyatlar enflasyonun altında'
Trendyol üzerinden satılan ürünlerin fiyatlarını kendilerinin belirlemediğini vurgulayan Çetin, sorumluluğun satıcıda olduğunu ve fiyata müdahale edemediklerini belirtti.
Trendyol İcra Kurulu Üyesi Ozan Acar da e-ticaretin rekabetçi yapısının enflasyon üzerinde de baskısı olduğuna dikkati çekerek, 'Bizdeki fiyatlar enflasyonun yüzde 4 altında. Buradaki fiyatlar da enflasyon sepetinde dikkate alınmalı. Son elde ettiğimiz Kasım 2021 datasına göre Trenyol’da toplam fiyatlar gerilemiş.' ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,