Eskişehir’de yaşayan 70 yaşındaki Sadık Tecik, 1967 senesinden beri Ertuğrul Bey sokakta elektronik ev aletleri tamiri yapıyor. Mahallenin en eski esnafı olan Tecik, dükkânının her bir köşesini kaplayan çeşitli alet ve eşyalar yüzünden küçük bir alanda mesleğini icra ediyor. Kendisine tamir için bırakılan eşyaların zaman içerisinde unutulduğunu dile getiren Tecik, kendisinin de çoğu zaman atamadığını söyledi. Tecik, mesleğinin artık öldüğünü ve yeni nesillere aktarılmadığını da vurguladı.
“Mahallede en eski ben kaldım”
Meslek lisesini bitirdikten sonra babasının yanında çalışmaya başladığını anlatan Sadık Tecik, mahallenin her köşesine hâkim olduğunu söyledi. Mesleği gereği herkesin onu tanıdığını ve sokağın en eski esnafı olduğunu belirten Tecik, “Ertuğrul Bey Sokakta 67 yılında babam başladı. O bırakınca ben devam ettim, hala devam ediyorum. Mahallede en eski ben kaldım zaten. Bir de biz meslek icabı her yere girip çıktığımız için mahallede ne var ne yok biz biliriz. Şurada şu oturuyordu, burada bu oturuyordu gibi hepsini biz tanırız, devamlı surette de onlarla iç içe oluruz” dedi.
“Çok fazla eşya var, ama yapacak bir şey yok. Atsan atamıyor, satsan satamıyorsun”
Dükkânında binlerce farklı çeşitte elektronik ev aleti, ısıtıcı ve eşya bulunan Tecik, bu karışık görüntünün nedeni hakkında konuştu. Eşyaların yıllar içinde biriktiğini, birçoğunu atsa da bir şekilde yeniden toplandığını kaydeden Tecik, “Çoğunu bir hurdaya attık. 21 senede tekrar toplandı. Sahibi olan, olmayan, alanı, almayanı, bozuğu, burada ne istersen var. Sıfırı, satılacağı, alınacağı da var, hepsi var. Biz yapıyoruz, arıyoruz, almaya geliyor veya gelmiyor. Böylece kalıyor. Ondan sonra geliyor ‘Benim şuyum vardı’ diyor, ‘Ne zaman?’ diyoruz, iki sene önce olduğunu söylüyor. İki sene evvelkini ben nereden bulup çıkartayım? Çok fazla eşya da var, ama yapacak bir şey yok. Atsan atamıyor, satsan satamıyorsun. Adam geliyor ‘Benim burada buyum vardı’ diyor. Yani her türlü problem var. Her türlü insan da var, tek cins değil ki her türlü insan var” ifadelerini kullandı.
“Meslek ölüyor, birisine devretmenin bir anlamı yok”
İki çocuk babası Tecik, yok olmaya yüz tuttuğunu söylediği mesleğini oğullarından herhangi birine bırakmayı düşünmediğini dile getirdi. Mesleğin öldüğünün altını çizen Tecik, “Yani bırakmanın bir manası yok. Arkadan yetişen yok. Bu meslek ölüyor. Artık her şey seri imalata dökülüyor. Öyle olunca da buraya birisini bağlamanın manası yok” diye anlattı.
Haber Resimleri
,
,
,
,