Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2021 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladı. İhracatta tarihi rekor kırıldığını vurgulayan Erdoğan,2021 yılı toplam ihracat rakamını 225 milyar 368 milyon dolar olarak açıkladı. Erdoğan, “Bu bir rekordur. Dünden bugüne ulaştığımız bir rekordur. Bundan 19 yıl önce 36 milyar dolardan devraldığımız ihracatı 2021 yılında 6 kattan fazla artırarak 225 milyar 368 milyon dolara çıkarmayı başarmaktan sizlerle beraber mutluyuz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, dış ticaret hacminin 2021 yılında 496,7 milyar dolara ulaştığını, dış ticaret açığının önceki yıla göre yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara gerilediğini ve ihracatın ithalatı karşılama oranının 5,8 puan artışla yüzde 83,1’e yükseldiğini duyurdu.
“Türkiye ekonomide artık farklı bir lige çıkmaktadır”
Konuşmasının başında Türkiye ekonomisinin bir üst lige çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk ekonomisi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme ilkeleri doğrultusunda gelişimini sürdürüyor. Açıklayacağımız ihracat rakamları hedeflerimize bağlılığımızın ve doğru yolda emin adımlarla ilerlediğimizin en somut nişaneleridir. Cumhuriyet’imizin 100. Yılı olan 2023 yaklaşırken, Türkiye ekonomide kabuk değiştirmekte. Artık farklı bir lige çıkmaktadır. Şüphesiz elde ettiğimiz başarılarda, büyümemize sağladığı katkılarla, ihracatımızın çok ciddi payı vardır. İhracatçılarımız akıncı ruhu ile çalışmış, istihdam oluşturmuş, üretmiş ve ürettiklerini de hemen hemen dünyanın her ülkesine satma başarısı göstermiştir. Türk ekonomisinin Alperenleri olarak gördüğüm tüm ihracatçılarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Yine tarihi başarımızın gizli kahramanları olan emekçi kardeşlerimizi de kutluyorum' dedi.
'Muhalefete rağmen Türk ekonomisine kontak kapattırmadık'
Küresel salgın krizine değinen Erdoğan, 'İnsanlık olarak iki yıldır son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen koronavirüs salgını ile mücadele ediyoruz. Her ne kadar salgın bir sağlık krizi olarak başlasa da ekonomiden turizme, eğitimden beşeri ilişkilerimize kadar hayatın her alanını olumsuz etkiledi. Böylesi devasa krize hazırlıksız yakalanan ülkeler, salgın karşısında bocalayarak, hemen korumacı, rekabetçi, uluslararası ticareti kısıtlayıcı politikalara başvurdu. Maske ve tıbbi malzeme konusunda Avrupa’da ve dünyanın pek çok yerinde yaşanan sıkıntıları hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye olarak güçlü sağlık altı yapımızın sağladığı avantajları en etkin ve verimli şekilde kullanarak salgın sürecini alnımızın akıyla yönettik.
Küresel ölçekte yaşanan sarsıntılara rağmen, Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin aralıksız sürmesi, istihdamın korunması için toplumumuzun tüm kesimlerine yönelik tedbirleri devreye aldık. İş dünyamıza, ticaret erbabımıza, KOBİ’lere, çiftçimize, esnafımıza ve çalışanlarımıza sunduğumuz destek ve teşviklerle onların yanında olduk. Milletin felaketinden siyasi rant devşirme peşinde koşan muhalefetin abuk sabuk tekliflerine rağmen Türk ekonomisine asla kontak kapattırmadık. Ülkemizin salgın yönetimine katkıda bulunan en önemli faktörlerden birisi de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir”. Türkiye dünyanın birçok ülkesinden farklı olarak, devletin tüm kurumları arasında ki koordinasyonu en üst düzeyde tutmuş, zaman ve kaynak israfı yaşanmamış, alınan kararlar ise hızlı bir şekilde uygulamaya geçilmiştir” şeklinde konuştu.
“Türkiye 2020 yılını büyüme ile kapatan iki ülkeden biri olmuştur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle devam etti, “Sağlık hizmetlerinin yansıra ekonomide ve kamu güvenliğinde de hamdolsun ciddi hiçbir zafiyetle karşılaşmadık. Son iki yıla ait ekonomik veriler Türkiye’nin başarısını açıkça ispat ediyor. Mesela küresel ticaret, korumacı politikalar ve salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmalar nedeniyle çeşitli aksaklıklara maruz kalmıştır. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, küresel mal ticareti, hacmi itibariyle hamdolsun bizler burada hiçbir zaman yalnız kalmadık ve muhataplarımızı da yalnız bırakmadık. Burada ki attığımız adımlarda son iki yıla ait ekonomik veriler Türkiye’nin başarısını açıkça ispat ediyor. Dünya Ticareti verilerine göre, küresel mal ticareti hacmi 2020 yılında yüzde 5,3 oranında daralmıştır.
Dünyada tüm bunlar yaşanırken, Türkiye 2020 yılını büyüme ile kapatan iki ülkeden biri olmuştur. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü dönemde, biz yüzde 1,8 oranında büyüme kaydettik. 2021 yılını ilk çeyreğinde yüzde 7,4, ikinci çeyreğinde yüzde 22, üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4 oranında büyüyerek başarımızı perçinledik. Bu performansla Türkiye’nin salgın döneminde ekonomisini, en hızlı toparlayan G20 ülkesi olması bekleniyor. Yılın özellikle üçüncü çeyreğinde sergilediğimiz büyüme oranında itici gücün mal ve hizmet ihracatı olduğunu görüyoruz. Bu dönemde net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 6,8 puanı olarak kaydedilmiştir. Böylelikle gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yüzde 92’si net mal ve hizmet ihracatımızdan kaynaklanmıştır.
İhracat artışının büyümedeki yansımaları bilhassa sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı, istihdam gibi göstergelerde daha net görülüyor. Sanayi Üretim Endeksi Ekim ayında yıllık bazda yüzde 8,5 artış ile 143,6 seviyesine yükselerek rekor bir değere ulaşmıştır. İmalat Sanayi Kapasite kullanım oranı ise salgın öncesi düzeyini aşarak Aralık ayı itibariyle yüzde 78,7 seviyesine çıkmıştır. Bu ivme istihdama da olumlu aksetmiş, Türkiye ekonomisi 2021 Ekim ayı itibariyle salgın öncesi döneme göre 2 milyon ilave istihdam oluşturmuştur. OECD üyesi ülkelerin istihdam bakımından ancak 2023 yılının üçüncü çeyreğinde toparlanması öngörülürken Türk ekonomisi dinamik yapısıyla salgın öncesi seviyelere hızla ulaşmaya başarmıştır.”
“Rekabeti esas alan şeffaf ve ön görülebilir politikalarla ülkemizi kalkındırdık’’
Krizlerin birçok fırsatı beraberinde getirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’’Her kriz, beraberinde birçok fırsatı da getirir. Tarih boyunca küresel kriz dönemlerini iyi değerlendiren ülkeler, ekonomik bakımdan çok büyük sıçrama imkanına da kavuştular. Küresel ekonomiye yön veren ülkelerin serencamına baktığımızda, bu gerçeği net bir şekilde görürsünüz. Ancak ülkemiz, siyasi istikrarsızlık ve iç sorunları sebebiyle çok uzun yıllar kriz dönemlerinde önüne açılan bu fırsat pençelerini kullanmadı. Gazi Mustafa Kemal’in teşvik ve desteğiyle 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde alınan karaların ömrü yalnızca 6 yıl sürdü. Rahmetli Menderes’in başlattığı kalkınma hamlesi, 27 Mayıs darbesiyle akamete uğradı. Merhum Özal’ın dirayetli liderliğinde yakalanan ivme, 1990’ların belirsizlik atmosferinde maalesef hedefine varamadı. Dönemin Cumhurbaşkanının anayasa kitapçığını fırlatmasıyla tetiklediği 2001 krizinin ülkemize maliyeti ise 100 milyarlarca doları buluyor. Her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler, milletimizi fakirleştirirken, çalışmadan ve üretmeden hiçbir riske girmeden parasına para katmaya alışmış bir avuç rantçı elitin daha da zenginleşmesini sağladı. Millet kaybederken; emekli, memur, işçi, iş adamı, tüccar, esnaf ve üretici kaybederken, krizden nemalanan bu seçkin azınlık kazanmaya devam etti. Türkiye’nin içine hapsedildiği fasit daireyi 2002 yılında bozan biz olduk. Hayata geçirdiğimiz reformlarla Türk ekonomisini prangalarından, Türk demokrasisi vesayet zincirlerinden kurtarmayı başardık. Serbest piyasa ekonomisi anlayışıyla rekabeti esas alan şeffaf ve ön görülebilir politikalarla ülkemizi kalkındırdık ve güçlendirdik. Türk ekonomisinin özellikle son 2 yılda yakaladığı başarının sırrı işte bu büyük değişimde gizlidir’’ dedi.
“Toplam ihracatımız 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir”
2021 yılında ihracatta erişilen rekoru açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’’Türkiye ilk defa krizlerin altında ezilen değil, krizleri yöneten hatta krizleri fırsata çeviren ülke konumuna gelmiştir. Salgın nedeniyle ortaya çıkan alternatif tedarikçi arama ve bölgeselleşme eğilimleri, ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki coğrafi avantajı öne çıkarmış ve ihracatımızın önünü daha da açmıştır. Geçtiğimiz yılın 3’üncü çeyreği itibariyle ülkemizin küresel ihracattan aldığı pay ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkmıştır. İhracatımız tarihinde ilk defa 200 milyar doları aşarak, Orta Vadeli Plan hedeflerinin de ötesine geçmiştir. Büyük bir gurur ve memnuniyet ile ifade etmek isterim ki; 2021 yılı toplam ihracatımız geçen yıla göre yüzde 32,9 oranında artışla 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu bir rekordur. Dünden bugüne ulaştığımız bir rekordur. Bundan 19 yıl önce 36 milyar dolardan devraldığımız ihracatı 2021 yılında 6 kattan fazla artırarak 225 milyar 368 milyon dolara çıkarmayı başarmaktan sizlerle beraber mutluyuz. 2002 senesinde sadece 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmimizi 2021 yılında 496,7 milyar dolara ulaştırdık. Dış ticaret açığımız ise önceki yıla göre yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara gerilerken ihracatın ithalatı karşılama oranı 5,8 puan artışla yüzde 83,1’e yükseldi” dedi.
“Muhalefet bu işten anlamaz”
“Bu oranın 2000 yılında sadece yüzde 51 olduğu dikkate alındığında Türkiye ekonomisinin bizim dönemimizde kaydettiği ilerleme çok daha iyi anlaşılacaktır” diyen Erdoğan “Ama muhalefet bu işten anlamaz onların derdi başka, bizim derdimizi aşk, az önce kardeşlerim de söyledi; ihracat, ihracat, ihracat. Biz şu anda dünyayla yarışıyoruz. Küresel bazda bir yarışın içerisindeyiz ve son 12 ayın 11’inde ihracat rekoru kırdık. Ülkemizde 2002 yılında 33 bin 523 firmamız ihracat yaparken 2021 yılı sonu itibarıyla ihracatçı firmalarımızın sayısı 101 bin 386’ya çıktı. Nereden nereye. Daha önemlisi 2021 yılında ihracat ailemize katılan yeni ihracatçı firmamız 32 bini aşmış, 43 bin 264 firmamız da yeni pazarlara ihracat gerçekleştirmiştir. Daha ince 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan 5 ilimiz varken bu sayı 21’e yükselmiştir” diye konuştu.
“2021 yılında 81 ilimizin tamamı ihracat yaptı”
Erdoğan 2021 yılında 81 ilin tamamından ihracat gerçekleştirildiğini açıklayarak, “Konuşuyorlar, yok böyle yok şöyle; Yahu sen konuşmaktan anlarsın ama benim Anadolu’daki vatandaşım durmuyor. Gaziantep’te durmuyor, Eskişehir durmuyor dünyanın neresinde bir pazar varsa bu pazarları dolaşıyor. 2021 yılında 81 ilimizin tamamı ihracat yaparken 78 ilimiz geçtiğimiz yıla göre ihracatını artırmayı başarmıştır. İhracat yapılan 75 fasıl ürün grubunda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat değerlerine ulaştık. En fazla ihracat artışı Amerika’ya oldu. Türkiye bunu da başardı. En önemli ticari ortak AB’ye ihracatımız yüzde 33 oranında artarak 93,1 milyar dolara çıktı. AB’ye karşı net 7,7 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. İhracatımızdaki artışın sadece beli bölgelere yoğunlaşmak yerine tüm dünyaya dengeli bir biçimde yayıldığını görüyoruz. Bunu sizlerle beraber başardık. Örneğin, bu dönemde ihracatımız Güney Amerika’ya yüzde 86,6, AB dışı Avrupa ülkelerine yüzde 29, yakın ve orta doğu ülkelerine yüzde 22,6, Kuzey Afrika bölgesine yüzde 44,8 oranında artış göstermiştir. Nasıl burada futbol takımlarımızın yarısı Afrika’dansa bu pazarlar da bizimle beraber geleceği olgunlaştırıyor. Daha güzel olacak, hiç endişem yok” dedi.
'Türkiye birçok sektörde dünya ticaretinde söz sahibi ülke haline gelmiştir'
Erdoğan, ihracatın değer bazında en fazla ABD’ye yapılan ihracatta arttığını söyleyerek, “İhracatımızı değer bazında en fazla artırdığımız ülkelere bakacak olursak; ABD’ye yüzde 44,6 artışla 14,7 milyar dolara, BAE’ye yüzde 94,3 artışla 5,5 milyar dolara, Birleşik Krallık’a yüzde 22 artışla 13,7 milyar dolara ulaştık. İhracatımızın değer bazında en çok arttığı sektörlere baktığımızda; demir-çelikte yüzde 70,9 oranında artışla 25,9 milyar doları, motorlu kara taşıtlarında yüzde 13,3 artışla 25 milyar doları, makinede yüzde 23,7 oranında artışla 20,8 milyar doları, hazır giyimde yüzde 22,2 oranında artışla 18,3 milyar doları yakaladık. Bu rakamlarla Türkiye birçok sektörde dünya ticaretinde söz sahibi ülke haline gelmiştir. Miktar yanında katma değer olarak da artan ihracatımızın kg birim değeri ise yüzde 17 yükselişle 1,29 dolara çıkmıştır” şeklinde konuştu.
“TL ile ihracat 183 milyar liraya ulaştı”
TL ile yapılan ihracat işlemlerinin de artığını dile getiren Erdoğan, “Ayrıca TL ile ticaret gerçekleştirdiğimiz ülke sayısını artırıyoruz. Bizim paramız çok önemli. İnşallah paramız belirleyici olacak hiç endişe etmeyin. 2021 yılı itibarıyla 205 ülke ve bölgeye ihracat işlemlerimizi milli paramız ile gerçekleştirdik. Türk Lirası ile yaptığımız dış ticaret hacmi 183 milyar liraya ulaşmıştır. Mal ticaretinde güçlü performansın hizmet ticareti rakamlarımızı da yansıdığını müspet görüyoruz. Hizmet ihracatımızın bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 60 oranında artışla 53 milyar dolara ulaşmasını ve cari işlemler dengesine 23 milyar dolarlık olumlu katkı yapmasını bekliyoruz. Oluşturduğumuz yeni yapı ve güçlendirilmiş destek programlarıyla bu rakamı kısa sürede 100 miyar dolara çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda turizm ve lojistik dışındaki hizmet sektörlerinden yazılım, bilişim, ve oyun sektörlerinde 10 milyar dolar, sağlık turizmde 5 milyar dolar, eğitim hizmetlerinde 3 milyar dolar, dizi-film ve kültürel hizmetler sektöründe 2 milyar dolar ihracata kısa zamanda ulaşacak bir yol haritasını hayata geçirdik. Ayrıca ülkemizi sanayi altyapısının yeşil dönüşümünün tamamlanması da ihmal edilen bir başlık değil” ifadelerini kullandı.
“2022 yılı ihracat hedefini 250 milyar dolar olarak revize ediyoruz”
Erdoğan, 2022 yılı ihracat hedefini 250 milyar dolar olarak revize edildiğini açıkladı. Erdoğan, “Siz ihracatçılarımızın bu gururu da yaşatacağınıza inanıyorum. Siz bu hedef doğrultusunda ilerlerken biz de sizin yanınızda olmayı sürdüreceğiz. İhracatçılarımızın finansmana erişimini iyileştirmeyi ve teminat sorunlarını çözmeyi hedefleyen bu şirketi kısa sürede kurduk. Faaliyete 1 Mart 2022 tarihinde geçecek olan şirketin şimdiden tüm ihracatçılarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Finans merkezimizi de bir an önce harekete geçireceğiz” diye konuştu.
“İhracatçıyı desteklemek üzere ayrılan bütçeyi artırıyoruz”
Öte yandan 2022 yılı için ihracatçıyı desteklemek üzere ayrılan bütçenin de artırılacağını açıklayan Erdoğan, “İhracatçımızı desteklemek üzere ayırdığımız bütçeyi de artırıyoruz. Yazılım, bilişim, sağlık turizmi, eğitim, teknik müşavirlik, savunma, makine ve eczacılık başta olmak üzere katma değer oluşturan tüm sektörlerimize yönelik yeni destek programlarını devreye alıyoruz. Hazırlıkları devam eden Uzak Ülkeler Stratejisi’nin tanıtımını önümüzdeki günlerde yapacağız. İhracatımızın kesintisiz olarak sürdürülebilmesi için kara, deniz, hava ve demiryolu altyapılarımızı iyileştiriyor, yeni lojistik çözümler geliştiriyoruz. Dünyanın farklı bölgelerine daha etkili erişim imkanı sağlayan yurt dışı lojistik dağıtım ağları projemizi yakında paylaşacağız. Ülkemizi elektronik ihracatta da lider ülkeler arasına taşımak için yeni stratejiler tasarlıyoruz. Kolay İhracat Platformumuz 35 binin üzerinde kayıtlı kullanıcısına yol gösteriyor. Bu uygulamanın etkinliğine artıracağız” dedi.
“Felaket tellallarına kulak asmadan yolunuza devam etmenizi bekliyorum”
Erdoğan son olarak ihracatçılara şu mesajı vererek konuşmasını sonlandırdı: “Son 20 yıldır olduğu gibi bundan sonra da siz ürettikçe, çalıştıkça bizler de lider bazlı olarak çalışacak ve tüm imkanlarımızla sizlere destek olacağız. Felaket tellallarına kulak asmadan yolunuza devam etmenizi bekliyorum”.
Haber Resimleri
,
,
,