27 – 28 Aralık 2021 tarihleri arasında 2 gün süren ve açılış törenine TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un katıldığı sempozyumun birinci gün oturumları OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenirken son gün oturumlarının mekânı Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi oldu.
Sempozyumda; İstiklal Marşı ve Mehmed Akif, disiplinler arası bir anlayış ve perspektifte incelenirken farklı ve yeni bakış açılarının kazanılması amacıyla özgün akademik çalışmalara yer verildi. Sempozyumun kapanış töreninde; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcı Prof. Dr. Cengiz Batuk, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı OMÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Selçuk Çıkla ve Kurul üyesi akademisyenler, farklı üniversitelerden sempozyuma davet edilen konuşmacı öğretim üyeleri, OMÜ’lü akademisyenler ve öğrenciler yer aldı.
Törende sempozyuma ilişkin görüş ve düşüncelerini aktaran Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, sempozyum çağrısına teveccüh gösteren konuk akademisyenlere şükranlarını sunarak, “Mehmed Akif’le tanışmam, onun ‘Çanakkale Şehitlerine’ şiirini okumamla başladı ve Akif hayranlığım günbegün devam etti. Bu tecrübemle şunu söyleyebilirim ki Mehmed Akif tekdüze okunacak bir entelektüel değil. Mehmed Akif’te pek çok bağlam var zira onun yazdığı her bir metin, o dönemin tarihinde özel bir bağlam üretiyor. Benim şöyle bir önerim var: Şiir külliyatı olan ‘Safahat’ı özellikle görsel sanat alanlarında görünür kılmak gerekiyor. Yani insanların ve bilhassa genç neslin zihninin ‘Safahat’ ile meşhur olmasını sağlamak önem arz ediyor. Demek istediğim; Mehmed Akif’in resmettiği yahut metafor olarak kullandığı unsurların, sanat diliyle konuşturulması. Bunun içinde musiki, resim ve diğer görsel sanatlar da var. Çünkü o dönemi anlamak, ancak bu çabayla mümkün olacaktır. ‘Safahat’ı sadece şiir kitabı olarak düşünmemek lazım” dedi.

Rektör Ünal: “Mehmed Akif’e ait değerler, aslında milletin sinesinde taşıdığı değerlerdir”
Konuşmasında Mehmed Akif’in, milletin gönlünden hiç çıkmadığını vurgulayan Rektör Ünal, “Akif sevgisi, bu milletin ruhunda daima var oldu ve var olmaya devam edecek. Mehmed Akif’in ait değerler, aslında milletin sinesinde taşıdığı değerlerdir. Sempozyumdaki konu bütünlüğünün özellikle İslami bilimlerle birlikte sürdürülmesi gerektiği kanaatindeyim zira Mehmed Akif’in zihnini kodlayan en önemli kaynak Celâleyn Tefsiri’dir. Dolayısıyla eğer Akif anlaşılacaksa, onu besleyen arka plandaki İslami ilimlerin temel yani kurucu metinlerinin bilinmesi elzemdir. Başka bir ifadeyle bu metinlerin değer hiyerarşisinin bilinmesi gerekiyor. Bu minvalde disiplinler arası çalışmalarla Akif’in derinliğinin anlaşılması önemli. Akif, sahneye çıktığı andan vefat ettiği güne kadar çok çetin zorluk ve sıkıntılarla mücadele ediyor. Özellikle yüksek lisans ve doktora yapan arkadaşlarımızdan istirhamım şudur: Mehmed Akif’i okumayı bırakmayın. Sadece ‘Safahat’ değil, onun ruhunu şad edip o bilinci yaşatacaksanız beslendiği metinleri hazmetmelisiniz. Umarım geleceğin banisi (kurucusu) olacak gençliğin inşasında Mehmed Akif’e ciddi bir anlam ve misyon yüklenir çünkü bu durum gelecek adına daha ümitli olmamızı mümkün kılacaktır. Keyifli süreçti ve umarım bu süreç, bundan sonra da kılcallara nüfuz edecek farklı etkinliklerle devam eder. Bu noktada özellikle genç kardeşlerimizden gelecek bütün tekliflere de açığız” diye konuştu.
Törenin sonunda, katkılarıyla sempozyuma değer katan akademisyenlere teşekkür belgeleri Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal tarafından takdim edildi.

Haber Resimleri

,,,,,,