Ailesinin “kızlar okumaz” diyerek karşı çıkması nedeniyle, eğitim hayatına evlendikten sonra başlayan Dalgıç, yaşının ilerlemiş olmasına rağmen devam ettiği açık öğretim lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversiteli olmanın da hayalini kuruyor.
Çorum’da yaşayan 1945 doğumlu Esma Dalgıç’ın eğitime olan ilgisi, 1958 yılında, okumayazma bilmediği için bir terzi tarafından iş başvurusunun reddedilmesiyle başlıyor. Daha sonra kendi kendine okuma yazma öğrenen Dalgıç, evlendikten sonra eğitimi adeta hayatının en önemli önceliği haline getiriyor.

'İlkokula oğluyla birlikte başladı'
Dalgıç, ilkokula evlendikten sonra, 1964 doğumlu olan oğlu ile birlikte başladığını belirterek, “1958’de köyden Çorum’a taşındığımızda, okumak istedim ama ailem ‘kızlar okumaz’ diyerek beni okula göndermedi. Tabi beni bir terzinin yanına vermek istediler, çalışmam için. Fakat terzi de okuma yazmam olmadığı için ‘okuma yazma bilmeyen terzilik yapamaz’ deyince çok üzülmüş ve ağlamıştım. O zaman, 'Eğer evlenir ve çocuklarım da olursa onları sonuna kadar okutacağım’ demiştim. Sonra zaten evlendim ve ilk çocuğumla beraber ilkokula başladım' şeklinde konuştu.
İlkokul döneminde unutamadığı bir hatırasını paylaşan Esma Dalgıç, “Bir gün öğlen yemeğine koşa koşa eve geldim. Rahmetli eşimin de ilaç saatiydi, ilacını, yemeğini verdim ve tekrar elime aldım kağıdımı, kalemimi okula gittim ve girişte hademe ’veli giremez.’ dedi. Ben öğrenciyim deyince de güldü. Öğrenci kağıdımı gösterdikten sonra da ’özür dilerim, teyze geç’ dedi” diye konuştu.

Halk Eğitim Merkezi’nden 30 yakın kurs bitirme belgesi aldı
Esma Dalgıç, ilkokulu bitirdikten sonra uzun yıllar Halk Eğitim Merkezi’nin düzenlediği kurslara katıldığını, yaklaşık 30’a yakın kurs bitirme belgesi aldığını söyledi.
Ebru, yağlı boya ve 3D boyutlu resim, dikiş nakış gibi kurslardan aldığı belgeleri çerçeveletip evinin duvarına astığını anlatan Dalgıç, “Halk Eğitim Merkezi kurslarından sonra ebru, yağlı boya tekniğine ilgim oluştu ve 30’a yakın yağlı boya tablo ve ebrularım var. Şu anda hayalim fotoğrafçılık kursuna gitmek. Bir de saz çalmak istiyorum, ney veya saz olur, müzik kursuna gitmek istiyorum” dedi.

'En büyük hayali üniversitede okumak'
Halk Eğitim Merkezi’nin kurslarını bir taraftan takip ederken, aynı zamanda okul hayatını da sürdürdüğünü dile getiren Dalgıç, “Birkaç yıl önce de açık öğretim ortaokulu bitirdim ve ardından açık öğretim de liseye geçtim. Şu anda lise ikideyim. Liseyi bitirebilirsem, kısmet olursa torunumla beraber üniversite sınavına gireceğim. Kazanabilirim, kazanamam bilemem ama çok istekliyim, çok hevesliyim. Kendi çapımda üniversiteye hazırlık yapıyorum” şeklinde konuştu.
En büyük hayalinin üniversite okumak olduğunu vurgulayan Dalgıç, bu nedenle Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen Anne Üniversitesi eğitimine büyük bir istekle katıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Anne Üniversitesi’nin çok faydası oldu. En azından üniversite hayatını gördüm. Üniversite nasılmış, nasıl oluyor, nasıl okunuyormuş en azından onu görmüş oldum. Şimdi daha bir cesaret geldi, buraya gelince. ’Girebilirim buraya’ diye düşünüyorum ama yaparım yapamam bilemem.”

“Eşim ve çocuklarımın desteği çok önemliydi”
Evlendikten sonra eğitim konusunda eşi ve çocuklarından çok büyük destek gördüğünü dile getiren Dalgıç, “Çocuklarım beni çok destekliyor. Nur içinde yatsın, eşim de beni çok destekledi. Rahmetli eşim hayır kelimesini bilmezdi. Çevremde herkes benim eğitime olan ilgimi bilir. Çocuklarım benimle gurur duyuyor, çevrem yine gurur duyuyor. Bana soruyorlar, bu enerjiyi neye borçlusun diye. Evvel Allah’a, sonra eşim ve çocuklarıma borçluyum, diyorum. Eşim, çocuklarım veya gelinlerim, mesela deseler ki ’ya ne yapacaksın bu yaşta, otur’ deseler ben o zaman üzülürüm, otururum. Ama hiç bana otur demiyorlar. ‘Tamam git, gidebilirsin, yapabilirsin’ diyorlar, hep. Anne Üniversitesine gitmek istediğimi söyleyince de çocuklarım destek oldular.” ifadelerini kullandı.

“Anne Üniversitesi sayesinde zihnim açıldı”
Esma Dalgıç, Hitit Üniversitesi’nin Anne Üniversitesi Programını uzun süredir takip ettiğini, bu yıl katılma fırsatı bulduğunu belirterek, “Hitit Üniversitesi Anne Üniversitesi yöneticileri sağ olsunlar, yaş sınırı olmadığını söylediler ve beni de kabul ettiler. Anne Üniversitesi sayesinde zihnim açıldı, sanki kendimi ayrı bir dünyada görüyor ve hissediyorum. Yani o kadar hoşuma gitti” işeklinde konuştu.
Anne Üniversitesine başladığında hem üniversite ortamını görme mutluluğunu hem de zamanında üniversite okuyamamış olmamanın üzüntüsünü yaşadığını anlatan Dalgıç, “Çocuklarım, komşularım, eş dost ‘okusaydın mutlaka büyük bir yerde olurdun’ diyorlar. Hep çevremde öyle söylüyorlar. Geçmiş dönemde bu imkanları bulamamış olamamanın üzüntüsünü yaşıyorum” dedi.
Anne Üniversitesi Koordinatörlerinden Öğr. Gör. Tuğba Gülen de Hitit Üniversitesi’nin 2018’den beri Çorum’da anne ve anne adaylarına kapılarını açtığını belirterek, “Alanında uzman öğretim elemanları tarafından ‘aile içi iletişim’, ‘çocuk gelişimi’, ‘geri dönüşüm ve tasarruf’ ve ‘medya okuryazarlığı’ gibi konularda eğitimlerin verildiği Anne Üniversitemizde, pek çok anne ile tanıştım. biz onların hayatlarına dokunuyormuşuz gibi olsak da onlar da bizim hayatımıza dokunuyorlar. Esma teyze gibi eğitim azmiyle örnek olan pek çok anne ile tanıştım. Pek çok annenin çok güzel hikayesi var. Annelerin hikayeleri güzelleşince toplumun hikayesi de güzelleşiyor” şeklinde konuştu.
Anne Üniversitesi katılımcılarının birçoğunun, imkansızlık nedeniyle eğitim hayatına devam edememiş kadınlardan oluştuğunu dile getiren Gülen, “Eğitim, hepsinin içinde bir ukde olarak kalmış. Üniversite olarak onların eğitim hayallerini gerçekleştirmek için bir nebze de olsa katkı sunmaya çalışıyoruz. 2018 mezunlarından annelerimiz, üniversite sınavlara girdiler ve sınavı kazanarak üniversitemizde eğitim gördüler. Hitit Anne Üniversitesi mezunları arasında MYO birincisi bile çıktı. Şimdi de Esma teyzemiz gibi 20 kadına hayallerini gerçekleştirmeleri için destek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Haber Resimleri

,,,,,,