Hastanın daha önceden Tunus’ta bir klinikte burundan hipofiz bezi ameliyatı olduğunu, geçirmiş olduğu ameliyata rağmen görme bulanıklığı şikayetinin giderek artması nedeniyle kendilerine başvurduğunu belirten KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Erhan Arslan, yapılan nörolojik ve göz muayenelerinde hastada görme alanında kayıplar olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Hastanın çekilen emarları sonrasında göz sinirlerine bası yapan nüks kitle (makroadenom) tespit edildiğini kaydeden Prof. Dr. Erhan Arslan, Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Bahadır’ın da katıldığı ameliyatla burun içinden girilip (endoskopik endonasal transsfenoidal yaklaşım) mikroskop altında hipofiz bezindeki tümörün başarılı bir şekilde çıkartıldığını belirtti.
Prof. Dr. Erhan Arslan, hastalık ve ameliyatla ilgili olarak “Hipofiz adenomları çoğunlukla iyi huylu tümörler olup kafatasının tabanında sella tursikada yerleşmiş olan hipofiz bezinden kaynaklanır. Hipofiz bezi gözlerin arkasında tek olarak bulunan ve hormon yapımından sorumlu 1 cm boyutunda bir organdır. Hipofiz bezi vücudumuzdaki birçok hormonun salgılanmasını ve vücudun su dengesini sağlayan merkezi ve hayati bir organdır. Hipofiz adenomlarının klinik belirtileri temelde kaynaklandıkları hipofiz hücresine bağlı olarak hormon üretip üretmediğine ve ulaştıkları tümör boyutuna göre değişkenlik gösterir. Buna göre çapı 1 cm’den küçük olan adenomlara mikroadenom adı verilirken; 1 cm’den büyük adenomlara makroadenom adı verilir. Hipofiz bezi ameliyatlarında tümör (makroadenom) boşaltılırken dikkat edilmesi gereken en önemli yapı İnternal Karotid arterlerdir. Boyundan gelen şah damarı olarak bilinen İnternal Karotid arterlerin yaralanmasının felç ve ölüm dahil birçok ağır sonuçları olabilir” bilgilerini paylaştı.
Malili Daff Tidiani, ameliyat sonrası sağlığına kavuşup taburcu olurken, kendisini ameliyat eden doktorlara teşekkür etti.

Haber Resimleri

,,,