Ailesiyle birlikte Somali’den hem iç savaş hem susuzluk sebebiyle ülkemize göç eden Walid Abdül Kadir Hasan Omar’ın, Burdur’da çalıştığı lavanta tarlasında da susuzlukla mücadelesini anlatan Yaşar Üniversitesi Radyo TV Sinema Bölümü mezunu yönetmen Evrim İnci’nin Bulak isimli belgeseli, kuraklık meselesini farklı bakış açısıyla ele alıyor. Belgesel, bugüne kadar Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması ve Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali de dahil olmak üzere 52 ulusal ve uluslararası festival seçkisinde yer alıp 5’i yurt dışından olmak üzere 15 ödül kazandı. Dünyanın dört bir yanında gösterilen İnci’nin belgeseli, son olarak bu ay içinde Rusya’da Unknown Film Festivali ile Türkiye’de İpek Yolu Film Ödülleri ve HAK-İŞ Konfederasyonu Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda ödül kazandı. Bulak’ın, festival yolculuğu bir yıl daha sürecek.

50’ye yakın ödül
Genç yönetmen Evrim İnci, “2015 yılında Yaşar Üniversitesinden fakülte birincisi olarak mezun oldum ve sonrasında yüksek lisans yaptım. Bir süre gönüllü olarak Antakya’da köy çocuklarına sinema eğitimi verdim ve daha sonra UNICEF’e bağlı Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Derneğinde film atölyeleri düzenledim, ardından TRT Belgesel’de uygulayıcı yapımcı ve yapım sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Özellikle çalışmaya başladığım andan itibaren hem televizyon hem de festival belgeselciliğini daha ayrıntılı inceleme ve yeni fikirler üretme fırsatım oldu. Televizyondaki işime devam ederken sanatsal bakış açımı daha iyi bir şekilde yansıtacak kısa metraj belgeseller çekerek festival sürecine dahil olmayı istedim ve hem yapımcı hem yönetmen olarak farklı belgeseller üretmeye başladım. Günümüze kadar birçok kısa metraj belgesel çektim ve şu ana kadar 50’ye yakın ödül kazandım” dedi.

Somali’den Burdur’a
Hem ulusal hem uluslararası bir sorun olan kuraklık meselesini farklı bir bakış açısıyla anlatmak istediğini dile getiren Evrim İnci, “Ön çalışma sonrası Burdur’a giderek kuraklığın fiziksel boyutlarını inceledim. Belgeselimin Somalili karakteri Walid Abdul Kadir Hasan Omar ile tanıştım. Kendisi ve ailesi Somali’den hem iç savaş hem susuzluk sebebiyle ülkemize, Burdur’a göç etmiş. Göç sonrasında çeşitli yerlerde çalışmışlar ve sonunda bir lavanta tarlasında, tarla sahibinin yanında çalışmaya başlamışlar. Somali’den göç etmelerine sebep olan susuzluk, burada da kendilerini bırakmamış ve tarlada yaşayabilmek, işlerine devam edebilmek için kuyulardan su taşımak zorundalar. Bu noktada başta belirttiğim kuraklık meselesine yeni bir bakış açısı ve çarpıcı göç hikayesi de eklenince Walid’in hikayesini çekmeye karar verdim” diye konuştu.

Hem “su kaynağı” hem “felaket”
“Bulak” kelimesinin hem su kaynağı-pınar hem de felaket anlamına geldiği için filmin ismi olarak seçtiğini belirten Evrim İnci, “Farkındalık sağladığımı düşünüyorum. Tabii en başa döndüğümüzde filmin isminden kurgusuna kadar en ince detayına kadar çalışmam gerektiğini ve sinemanın temel dilini 2015 yılında mezun olduğum Yaşar Üniversitesi, Radyo, TV ve Sinema Bölümü akademisyenleri ve çalışanlarının katkılarıyla öğrendim. Sinemanın hem geçmişten gelen bilgi birikimi ile hem de iyi bir ekiple başarıya ulaştığını düşünüyorum ve bu sebeple ekip arkadaşlarımın tamamına teşekkür ediyorum” dedi.

Haber Resimleri

,,,,