Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı Müdürü, aynı zamanda TEKNOFEST Genel Sekteri Ömer Kökçam, Kariyer Buluşmaları kapsamında OMÜ Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Vakıf olarak teknoloji üreten bir Türkiye hedeflediklerini ifade eden Kökçam, '5. yılımızı dolduruyoruz. Temel amacımız, gayemiz teknoloji üreten bir Türkiye hedeflemektir. Milli teknoloji hamlesi bir kültür haline getirmek istiyoruz. Bu anlamda aslında birçok proje geliştirme gayreti içerisindeyiz. Her ne kadar siz bir şeyler yapmak isteniz de aslında önemli olan ülkenizde de bir ekosistemin olması gerekiyor. Siz ne kadar çalışma yapmak isterseniz isteyin üniversite de bu alt yapı yoksa dolayısıyla burada eksik kalırsınız. Bugün Türkiye’deki ekosistemimize baktığımızda aslında çok önemli bir ekosistemimizin olduğunu görüyoruz. 250 üniversitemiz var. 1500’ün üstünde AR-GE merkezimiz var. Daha bundan 10-15 yıl önce 2 elin parmağını geçmeyen TEKNOPARK sayımız şuan da 89’larda. Kurulma aşamasında olan da birçok teknoparkımız var. Bize düşen şey aslında mücadele etmek, çalışmak ve bu çalışmalara katkı sunmak diye düşünüyorum. Baktığınızda hep böyle uzayı farklı kişiler farklı ülkeler konuşacak diye bir kaide yok. Sizlerin de bu alanın içerisinde çok rahatlıkla bir kariyer alan planlaması yapabilirsiniz. Şu anda 2020 yılında şirketlerin ortalama yaşı 12. Aslında dünyanın ne kadar hızlı değiştiği ve dönüştüğü, her ihtiyacın aslında kendini yenilemeyen kendini değiştirmeyen firmaların yok olduğunu görüyoruz. Mutlaka kendini yenileyen bir yapıda olmamız gerekiyor. Siz dönüşmediğiniz sürece şirket dönüşmez' diye konuştu.

'Okuduğunuz bölümün en iyisi olmak zorundasınız'
Gençlere tavsiyeler veren Ömer Kökçam, 'Üniversiteye girdim, 4 yıl okudum. Sonra mezun olurum. Oradan da belki bir işe girerim. Hayat devam eder. Değil. Biz hangi işi yapıyorsak yapalım, hangi bölümde okuyorsak okuyalım, onun en iyisi olmak zorundayız. En iyisi olmadığınız bir işin sahibi olamazsınız. Önemli olan hangi bölümde olursanız olun o bölümün en iyisi olmaktır. Bizim gençlerimizin dünyada yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Yeter ki inanın ve kendinize güvenin. O ülkenin ekosistemini kuracak bir proje elde edin. Ne proje üretirsek üretelim asıl olan şey onu kültüre dönüşebilmektir. Kültüre dönüştüremediğin şey ülkeye hitap etmesi ve çok büyük başarı ortaya koyması mümkün değildir. Biz teknoloji vakfı olarak aslında milli teknoloji hamlesiyle bir kültür oluşturmak istiyoruz. Bunu 7’den 77’ye herkese yaymak istiyoruz. Dolayısıyla biz bu alanda TEKNOFEST, Deneyap, bilim merkezleri, girişim merkezleri gibi birçok çalışma yapıyoruz. Girişim merkezlerinde öncelikli alanlarımız var. Otonom teknolojileri, yapay zeka, eğitim teknolojileri bunlar öncelikli alanlarımızdır. Bu alanlarda girişimci olan gençlerimize ofis imkanı, yatırım desteği gibi destekler sağlayarak girişimciliği, üreticiliğe taşıma gayreti üzerindeyiz. Türkiye’de eğitim teknolojileri konusunda çok ciddi bir eksiğimiz var. Herkes distribütör. Bir şey istediğinizde herkes buluyor. Ama onu üretme noktasında maalesef çok zayıfız' şeklinde konuştu.

Deneyap merkezleri
2022’nin sonunda Deneyap merkezlerinin 81 ilin tamamına kurulacağını açıklayan Kökçam, '2017 yılında İstanbul’da başlattığımız ve 2018 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanlığımızın 100 günlük eylem planına dahil edilerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TÜBİTAK’la birlikte 81 ilde 100 ‘Deneyap’ projesi hedefi konuldu. Biz ‘Deneyap’lardaki öğrencilerimizi bu ülkenin geleceğindeki mühendislik tabanlı en önemli limanı olarak görüyoruz. İnşallah 2022 yılının sonuna geldiğimizde 81 ilin tamamında bu atölyeler kurulmuş olacak' ifadelerini kullandı.

'TEKNOFEST bugün açık ara dünyanın en büyük organizasyonu'
TEKNOFEST’e bugün itibarıyla başvurunun 200 bine çıktığını söyleyen Kökçam, 'TEKNOFEST açıkçası bizim için bir hayalin gerçeğe dönüşmesi gerçekten bu toplumun, bu milletin ‘ben de yapabilirim’ diye söyleten bir organizasyon diye düşünüyorum. Biz TEKNOFEST’in ilkini İstanbul Havalimanı’nda gerçekleştirdik. İlkini gerçekleştirdiğimizde tabii ki birçok endişeye sahiptik. Bu yarışmaya ülkemizden başvuru yapacak insan olacak mı diye endişemiz vardı. İlk gün olmasına rağmen 550 bin ziyaretçi, 20 bin başvuru ve toplamda 2 bin finalistle beraber dünyanın 2. büyük festivali olduk. Dolayısıyla bugün 20 binden başlayan serüvenimiz 200 bine çıktı. Bugün açık ara dünyanın en büyük organizasyonudur' açıklamasında bulundu.

Söyleyişi de bir konuşma yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ise şunları söyledi:
'Ondokuz Mayıs Üniversitesi yaklaşık 1 yıl önce kendi vizyonuyla alakalı bir değişikliğe gitti. Temel amaç istihdam alanının beklentisini büyük oranda karşılayacak, istihdam alanına katıldığı andan itibaren o kurumun yükünü sırtlanacak bir mezun profili ön gördük. Dolayısıyla buna bağlı olarak müfredatın içeriklerini, ölçme ve değerlendirme yönteminin bütünüyle gözden geçirilmesi gerekiyordu. OMÜ kültürü oluşturmak diye bir vizyon değişikliği gerçekleştirildi. AR-GE ile desteklenmeyen bir eğitimin yaşam bulsa da bunu sürdürme şansının olmadığını biliyoruz. Bir döngü ön gördük. Bu AR-GE çalışmasını tabana yaymak düşüncesiyle gerekli düzenlemeleri tamamladık. Genellikle kazanmak bir meseleydi. Bunu kazandım ve nasıl olsa 4 yıl sonra mezun olacağım. Dolayısıyla bir diploma ile hayatıma devam edeceğim. Bunun zamanı geçti. Bunun farkındayız. Diplomanın bir iş görmediğinin, artık dil bilmenin de para etmediğinin farkındayız. Belgeden ziyade sizin yeterliliğiniz, bilginiz ne olduğunun öne çıktığı bir süreç yaşanıyor. Siz de mezun olduğunuzda mutlu olacağınız, huzur bulacağınız bir meslek hayatı düşünüyorsanız üniversite dönemini hayatınızın kampı olarak değerlendirebilirsiniz.'

Söyleyişinin sonunda OMÜ Rektörü Ünal Ömer Kökçam’a hediye takdiminde bulundu. Akabinde T3 Vakfı Müdürü ve TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal tarafından makamında ağırlandı.

Haber Resimleri

,,,,,,,