Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen 2021 Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi (Stratcom Summit 21) tamamlandı. 3 binden fazla katılımcının ve 112 konuşmacının bulunduğu zirvede, iletişim dünyasının bugünü ve geleceği hakkında paneller ve sempozyumlar düzenlendi. 30’dan fazla ülkenin de katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen zirvenin kapanış oturumunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, kapanış konuşmasını yaptı.

“İnanıyorum ve ümit ediyorum ki bu zirvemiz önemli bir başlangıç noktası olur”
Kapanış konuşmasının girişinde zirvenin öneminden bahseden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “İki gün boyunca stratejik iletişimin farklı boyutlarını burada konuştuk. Çok zengin içerikler ortaya çıktı. Çok verimli tartışmalar ortaya çıktı. Ortak bir zeminde farklı fikirleri konuştuk. Ortak paydalarda buluştuğumuzu gördük. Kamu diplomasisini konuştuk, ülke markalamasını konuştuk, farklı boyutlarıyla yeni medyayı konuştuk. Bütün bu alanlarda gerçekten hem karşı karşıya kaldığımız meydan okumaları ele aldık, hem de imkanlarımızı konuştuk. Bu imkanlarımızı nasıl çeşitlendirebiliriz bunların üzerinde durduk. Çok somut proje, işbirliği önerileri gündeme geldi. Bütün bu somut önerilerin en kısa zamanda çıktıklarının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Yeni birliktelikleri, yeni networkleri, yeni zeminleri ortaya çıkaracağına inanıyorum. Aynı zamanda inanıyorum, ümit ediyorum ki bu zirvemiz önemli bir başlangıç noktası olur. Bu zirvemiz gerek varlık olarak yeni bir yılda, çok daha katılımla pandemi belasından kurtulmuş bir ortamda kendisini yeniler. Her yıl yenilenerek giderek güçlenir. Aynı zamanda yan ürünleriyle çıkaracağı yayınlarla yıl içerisindeki daha küçük organizasyonlarıyla varlığını sürdürür, beslenmeye devam eder” dedi.

“Yeni Medya, iletişim teknolojileri olumsuz trendlerin yükselmesine kaynaklık ediyor”
Toplumların haklarını ve imkanlarının da zirvede konuşulduğunu belirten Altun, “Burada biz bireylerin toplumların haklarını, imkanlarını konuştuk. Bunları geliştirmek için stratejik iletişimin imkanlarından nasıl yararlanabileceğimizi konuştuk. Öte yandan bireylerin, toplumların, ulusların, devletlerin güvenliğini ele aldık. Ortak bir paydada buluştuğumuzu gördüm dedim. Bu noktada baktığımızda aslında farklı içeriklerle bir çoğumuzun farklı ülke örneklerinden hareketle yeni medyanın, yeni iletişim teknolojilerinin önemli zenginleştirici bir yanı olmakla birlikte sistematik dezenformasyon kaynağı olarak modern demokrasilere olumsuz etkilerde bulunduğunu burada vurguladık. Yine hepimiz şurada ortaklaştık. Maalesef yeni medya yeni iletişim teknolojileri, bunların sunduğu iletişim ortamları maalesef nefret söyleminin yaygınlaşmasına, nefret dilinin büyütülmesine ve nefret suçlarının da gündeme gelmesine kaynaklık etmekte. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, islamafobi vb. olumsuz trendlerin, olumsuz gelişmelerin yükselmesine ne yazık ki kaynaklık etmekte. Bundan hepimizin mustarip olduğunu burada görmüş olduk. Diğer taraftan yeni medya, yeni iletişim teknolojileri ve bunlarla beraber hayatımıza giren yeni kültürel gerçeklikler karşısında hukuk mekanizmalarını demokratik çerçevede kullanmak suretiyle bir dizi regülasyon ihtiyacı içerisinde olduğumuzu fark ettik” diye konuştu.

“Sistematik dezenformasyon kampanyasıyla mücadele etmek çok hayati
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvenin açılış konuşmasından alıntı yaparak konuşmasını sürdüren İletişim Başkanı Altun, “Demokrasiyi, müzakere kültürünü, kamusal alanı korumak en önemli amaçlarımızdan bir tanesi, bu çerçevede stratejik iletişimin imkanlarını sonuna kadar kullanmak ve bahsettiğimiz sistematik dezenformasyon kampanyasıyla mücadele etmek çok hayati, bununla ilgili olarak net bir çerçevenin ortaya koyduğunu gördük. Açılış konuşmasından sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bir ifade kullandı. Dedi ki, ‘Gelinen aşamada dezenformasyon gelinen aşamada sadece milli güvenlik meselesi değil, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır’ dedi. Bunun somut örneklerini bugün burada gördük ve umuyorum bu zirve bu sorunların evrensel, uluslararası, küresel anlamda çözümü için bir kaynak oluşturur. 1990’lı yıllarda küresel alanda internet toplumların gündemine girmeye başladığında internetin zenginleştirici, çoğullaştırıcı merkez kaç yapısı dolayısıyla esas itibariyle demokrasiyle hizmet eden yanı ön plana çıkmaya ve bu yönleriyle konuşulmaya başlanmıştı. Gel gelelim bu gün itibariyle bu özelliklerinden çok daha yıkıcı etkilerini hissetmeye ve konuşmaya başlıyoruz. Bunu en çok bu gün içinde bulunduğumuz kovid ortamında, pandemi ortamında daha net olarak hissediyoruz. Umuyorum ki biz en kısa zamanda yeni medya araçlarını, imkanlarını özgürleştirici, çoğullaştırıcı şekilde kullanma imkanımız olur” ifadelerini kullandı.

Haber Resimleri

,,,,