Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kişiye mide kanseri tanısı konulurken Türkiye’de olan mide kanseri sayısı için net bir istatistik rakam bulunmuyor. Mide kanseri, dünyada görülme sıklığıyla tüm kanser türleri arasında beşinci, kansere bağlı ölümlerdeyse akciğer ve kolon kanserlerinin ardından üçüncü sırada yer alıyor. Her kanser türü gibi mide kanserinde de erken teşhis hayat kurtarırken sağlık yaşamın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
“Erken tanı çok önemli”
Mide kanserinin Türkiye’yi de içine alan coğrafyada Uzak Doğu’dan bu yana yaygın görülen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, “Dünyada senede yaklaşık 1 milyon kişide görülüyor. Türkiye için net istatistik rakamlar bulunmuyor. Genelde kilo kaybı, iştahsızlık, mide ağrısı, safra yolları belirtileriyle de karışan şüpheli bulgular topluluğu var. Bizim için önemli olan bu bulgularla başvuran kişilerin bir an önce endoskopi ve diğer tanı yöntemleriyle sonuca ulaştırılması. Çünkü mide kanseri eğer erken dönemde tanı konulduğunda sonuçları çok iyi olan bir hastalık türü olmakla birlikte ileri evrede aynı iyi sonuçlara ulaşamıyoruz. Bu yüzden erken tanı çok önemli” diye konuştu.
“Mutlaka hekime başvurulmalı”
Mide kanserinde genellikle hastaların ileri evrede doktora başvurduklarını dile getiren Gürkan, “Hazımsızlık, reflü gibi semptomlar başladıktan sonra iş kilo kaybına kadar gidebiliyor. Bu genelde son evrede görülüyor. Dolayısıyla biz her hazımsızlık için mutlaka endoskopi değil ama 1 haftadan daha fazla uzayan ağrılar ve şikayetler için mutlaka hastaların hekime başvurmasını istiyoruz. Mide kanseri, genellikle ileri yaş hastalarda görülüyor. Günümüzde genç hastalarla da karşılaşabiliyoruz. Özellikle korona virüs döneminde insanların hastaneye gelmesini kısıtladıkları bir periyotta bu tür şikayetleri sadece mide kanseri için değil hiçbir hastalık için atlanmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Beslenme çok önemli”
Mide kanserini önlemek için beslenmenin önemine dikkat çeken Gürkan, özellikle tütsülenmiş gıdaların, işlenmiş etlerin, fazla kırmızı etle beslenmenin, alkol ve sigaranın mide kanserini tetiklediğini belirterek, “Bunların hepsinin mide kanserinde etkisi var. Kişi yaşam stilini değiştirirse sadece mide kanseri değil kanserlerin yüzde 30’una kadar yakınını engelleyebilir. Sağlıklı bir yaşam çok önemli. Mide kanserinde, tedavi en erken dönemde endoskopik yapılabiliyor. Midenin duvarını geçmeye başlamış tümörlerde en iyi tedavi cerrahi oluyor. İleri evre hastalarda kemoterapi ve cerrahi birlikte çalışıyor. İleri evrelerde ölüm riski çok yüksek olan bir hastalık türü. Türkiye’de doğu illerinde mide kanseri görülme sıklığı daha fazladır. Kırmızı etle beslenme ve iklimden dolayı yemek borusu ve mide kanseri Doğu illerinde biraz daha fazla yaygın. Ege ve Akdeniz’de ise belki mutfağında etkisi ile bu oranı daha da düşürüyor” ifadelerini kullandı.
Haber Resimleri
,
,
,
,
,