CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa’da STK temsilcileri, muhtarlar ve meslek odaları temsilcileriyle buluştu. Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda düzenlenen buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, hükümetin tarım ve ekonomi politikalarını eleştirerek, “Ekonomi biliminin özü şudur; insanların ihtiyaçları sınırsızdır ama kaynaklar sınırlıdır. Ekonomi bilimi sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları dengelemeye çalışır. İşin özü budur, ekonominin amacı budur. Ekonomi biliminin mantığı budur. Benim kaynağım bu kadar. Bu kaynağı öncelikli olarak nerelere harcayacağım. Bunun planlamasını yaparsınız. Şanlıurfalı kardeşlerime sorayım, bu eskiden yapılırdır bizde. Bir kurum yapardı, bu kurumun adı da Devlet Planlama Teşkilatıydı. Şimdi bu kurum kapatıldı. Planlamaya ihtiyaç yok. Rahmetli Özel bu kurumdan yetişmişti. O kurumda yetişen çok kişi devlet yönetiminde önemli görevler üstlendi ve bu kurumların tamamı kapandı. TARSİM var, çiftçi dostu değil. TARSİM’i çiftçi dostu yapacaksınız. Yönetimine ziraat odalarından birini atayacaksınız ve ya ikisini atayacaksınız çiftçinin derdini direkt orada söyleyecek. Sıkıntısını ifade edecek” dedi.
'Çiftçinin kredilerinin tamamını ilk bir haftada sıfırlayacağız'
İktidara gelmeleri halinde çiftçinin kredilerini bir hafta içerisinde sileceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çiftçiye borç veriyorlar, güzel. Dünyanın da faizini yüklüyorlar. Pandemi döneminde esnaf ve çiftçi büyük sıkıntı çekti. Size bankalardan kredi verelim, tarım krediden kredi verelim. İyi de faiz, öde, ödeyemiyorum. O zaman uzatıyoruz, üstüne ek faiz yükleyeceğiz. Bir çiftçi borcundan dolay hapse atılır mı Allah aşkına. Bir çiftçinin traktörüne haciz uyguluyorsunuz. Traktöre haciz uyguladınız, peki bu tarlayı nasıl sürecek, borcunu nasıl ödeyecek bu adam. Hayvanına haciz uyguluyorsun, hayvanını götürüyorsun. Sütü nasıl alacak bu adam. Emin olun bunların tamamına son vereceğiz. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan, ister tarım kredi kooperatifleri, isterse esnaf kefalet kooperatiflerinden aldıkları kredileri ilk bir haftada tamamını sıfırlayacağız. Faizi indirdik diyorlar. Kimin faizi indi Allah aşkına. Çiftçinin faizi indi mi, kredi kullanan vatandaşın bankalarda zamanında para ödemediği zaman onun faizi indi mi? Sanayicinin faizi indi mi, yok. Tüccarın faizi indi mi, yok. Bir faiz kavgasıdır gidiyoruz. Kimin faizi indi. Merkez bankasının bankalara açtığı kredinin faizi inmiş. Çiftçiye ne gerek, çiftçi yararlanmadı ki, esnafa yararlanmadı ki. Faiz konusunda ciddi bir mücadele yapacaksan Londra’daki tefecilerden borç para almayacaksın. Faiz konusunda ciddi bir mücadele yapacaksan kendi vatandaşından devlet olarak borçlanacaksan Türk lirası olarak borçlanacaksın. Kendi vatandaşından dolar olarak borçlanıyorsun. Çiftçi elinde dolar tutmuyor ki devlete borç para verip kazansın. Dolar baronları veriyorlar. Dünyanın parasını veriyorlar, üstüne faizi alıyorlar. Üstelik faizi de dolarla alıyorlar. Bakın bir şey daha ifade edeyim. Dünya tarihinde örneği yoktur. Bir soygun düzeninden daha söz edeyim. Hadi dolarla faiz aldın, eyvallah. Hadi dolarla garanti de verdin, ona da eyvallah ama onlar diyorlar ki, dolarla verdim sana, tamam. Dolarla da faiz alıyorum, o da tamam ve ya avro ile alıyorum o da tamam ama dolarla sana borç verdiysem Amerika’daki enflasyonu da yansıtacaksın Türkiye’ye. Avro ile aldıysan Avrupa Birliğindeki faizi de yansıtacaksın. Biz kendi enflasyonumuza bir de Avrupa Birliğinin ve Amerika’nın enflasyonunu da sırtımıza aldık.
Kaçımız bunun farkında. Buna itiraz edelim diyelim, kim yetkili? Londra mahkemeleri yetkili. Allah’ın izniyle bunların hepsini tereyağından kıl çeker gibi çekeceğim ve Türkiye’yi kurtaracağım. Beraber kurtaracağız. 84 milyonu Londra’daki bir avuç tefeciye mahkum etmek bize yakışmaz. Oradan çekip çıkaracağız. Beraber, birlikte, dostlarımızla beraber Allah’ın izni ile çekip çıkaracağız. Yeni bir siyaset anlayışını getirmek zorundayız. Ahlaki bir siyaset anlayışını getirmek zorundayız. Düzgün bir siyaset anlayışını getirmek zorundayız” ifadelerine yer verdi.
'Yata kaçaysa traktöre de aynı'
Gemi ve yatlara ne kadara yakıt veriliyorsa çiftçiye de o fiyattan verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Çiftçiye mazotu veriyorsun, güzel ama şu şartla, yata kaçtan veriyorsan çiftçinin traktörüne de aynı fiyattan vereceksin. Gemiye kaçtan veriyorsan çiftçinin traktörüne de aynı fiyattan vereceksin. Kardeşim çiftçi üretiyor. Ne dedik, tarım stratejik sektördür. Stratejik sektörse üremesi lazım. Gübre bu kadar yükseldi. Bakın gübrenin büyük kısmı tarlalara atılmadı. Çiftçi alıp atamadı. Nasıl geçineceğiz biz. Göreceksiniz, bundan üç ay önce gıda krizi gelecek demiştim. Gıda krizi, unutmayın, hafızanızın bir tarafında tutun. 2018’de çok ciddi bir ekonomik kriz gelecek. Bu ekonomik kriz ekonomik buhrana dönüşecek dedim. Siyasetçi en az üç adım öncesini görmek zorundadır. Görmezse eğer devleti yönetemezsiniz. Gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız, göreceksiniz. Dünyanın parasını vereceğiz, buğday getirteceğiz. Dünyanın parasını getireceğiz, gübre getireceğiz. Dünyanın parasını vereceğiz mercimeği, nohudu, canlı hayvanı, eti getireceğiz. Dünyanın parasını vereceğiz ve hepsini biz ödeyeceğiz. Bizim bereketli topraklarımız varken bunların büyük bir kısmı ekilmeyecek. Çiftçi bunu nasıl ekecek” şeklinde konuştu.
'Esnaf bakanlığı kurulmalıdır'
Esnafın kendisini sahipsiz hissettiğini belirterek bunun için bir esnaf bakanlığının kurulması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Esnaf kendilerini sahipsiz hissediyor. Çünkü esnaf devlette derdiği anlatacak bir makam bulamıyor. Onun için yapılması gereken bir esnaf bakanlığının kurulmasıdır. Esnaf bakanlığı kurulacak, esnafın derdiyle doğrudan o bakanlık ilgilenecek. Esnaf çünkü Ahi Evran geleneğinden geliyor. Bizim ilk tanıştığımız kişi, alışveriş yaptığımız kişi mahallenin bakkalıdır. Mahallenin bakkalı mahallede kim fakirdir, kim zengindir en iyi bilen kişi odur. Veresiye defterinin ne olduğunu en iyi bilen kişi odur. Ben bunları anlatırken çözümü de anlatıyorum. Benim çözümlerim aklınıza yatıyorsa o zaman sandığa gidince elinizi vicdanınıza koyup öyle oy kullanacaksınız” dedi.
'Doların Türkiye’ye 11 aydaki faturası 2 trilyon lira'
Dolardaki yükselişe de vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “11 ayda dolar 5 lira 20 kuruş arttı. 5 lira 20 kuruşun Türkiye Cumhuriyetine getirdiği yük 2 trilyon lira. Peki 2022’de, şu anda mecliste görülen bütçede devlet ne kadar vergi toplayacak. 1 trilyon 258 milyar lira. Bütçede öngörülen, alınması gereken vergi 1 trilyon 258 trilyon lira ama 11 ayda doların yükselmesinin bu memlekete getirdiği fatura 1 trilyon 258 milyarı bile karşılayamıyor 2 trilyon Türk lirası. Nasıl ödeyeceğiz. Önümüze daha ciddi yükler gelecek, onu bilmenizi isterim” dedi.
“CHP gelirse sakın oy vermeyin, bütün sosyal yardımları keser. Hiç öyle bir şey aklımızın ucundan geçmez”
Sosyal yardımları kesmek gibi bir amaçları olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ”Şimdi anketlerde oyunuzu kime vereceksiniz diye sorulur. Önemli bir kısmı da kararsız. Vatandaş henüz tam karar vermemiş. Kararsız kardeşlerime de seslenmek isterim. Şu soru genelde söylenir, CHP gelirse sakın oy vermeyin, bütün sosyal yardımları keser. Hiç öyle bir şey aklımızın ucundan geçmez. Bizim bütün belediyelerimiz sosyal yardımları iki katına çıkarttılar. Ayrıca belediye başkanlarıma şu talimatı da verdim, yardıma ihtiyaç duyulan ailenin inancına, kimliğine, yaşam tarzına, hangi partiye oy verdi, bunlara bakmayacaksınız. O evde fakir varsa, yoksul varsa yardım edeceksiniz. Asla ayrımcılık yapmayacaksınız. Ayrımcılık yaparsanız bu çok kötü bir şeydir. İnsan haklarına aykırıdır. Yapmayacaksınız dedim. CHP’ye oy verirseniz öğrenciler kredi alıyorlar, burs alıyorlar bunlar kesilecek, tam tersine. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyemiz binlerce çocuğa burs veriyor. Bunlar diyor ya veremezsiniz, binlerce çocuğa, Ankara veriyor, İzmir veriyor. Hepsi veriyor. Fakir ailelerin çocukları varsa onların iyi bir eğitim almaları için her türlü yardım yapılıyor. 5 maske dağıtamadılar. İhtiyaç duyulan her eve maskesiydi, yiyeceğiydi, giyeceğiydi, günün 24 saati telefonlar açık oldu ve onlara yardım götürüldü” diyerek hiçbir sosyal yardımın kesilmeyeceğini ifade etti.
Engelliye bakan aile bireylerinin sigortalanacağını ve emekli aylığına bağlanacağını belirten Kılıçdaroğlu, çocuk parasının kesilmeyeceğini ve aile destekleri sigortasını getireceklerini dile getirdi.
Haber Resimleri
,
,
,
,
,
,
,