Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), engelli bireylerin sosyal rollerine dikkat çekmek, engelsiz toplum ve üniversite konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla “Dokuz+1 Engelleri Aşma” programı gerçekleştirdi. DEÜ Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Paralimpik Olimpiyat Şampiyonu Milli Masa Tenisi Sporcusu Abdullah Öztürk, Milli Ampute Futbol Takımı kalecisi Erdi Aslan, görme engelli sanatçı Bilal Göregen, DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Arzu Genç ve öğrenciler katıldı.

“Küçük yaşta farkındalık oluşturmayı ve sosyal duyarlılığı artırmayı hedefliyoruz”
Programda konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, DEÜ olarak sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde değil, her gün fark etmeye ve farkında olmaya özen gösterdiklerini söyledi.
Rektörlüğü süresinde engelliler için birçok projeye imza attıklarını anlatan Rektör Nükhet Hotar, “Son olarak; engellik kavramına ilişkin yanlış fikirlerin önlenmesi ve küçük yaşta giderilmesi amacı ile okul öncesi ve temel eğitime yönelik bir proje başlattık. Bu kapsamda oluşturduğumuz Eylül Bebeklerimizin lansmanını da bu sabah gerçekleştirdik. Tipik gelişim gösteren çocukların erken yaşlarda özel gereksinim durumları hakkında bilgi edinmesini sağlamak ve özel gereksinimi olan evlatlarımızın sıklıkla maruz kaldıkları akran reddini önlemek için başlattığımız bu girişimi, Milli Eğitim Bakanlığımızın desteği ile geliştirmeyi arzuluyoruz. Böylece küçük yaşta farkındalık oluşturmayı ve sosyal duyarlılığı artırmayı hedefliyoruz. Dokuz+1 fikrini ise üniversitemizin isminden yola çıkarak; sosyal hayata ve engellerin aşılmasına yaptığımız katkılar üzerine geliştirdik” dedi.

“Esas mesele vicdanlarda engelin bulunmamasıdır”
DEÜ olarak her insanı kucakladıklarını, ortak yaşama arzumuzu pekiştirecek adımları atıklarını vurgulayan Hotar, “Önümüzdeki dönemde de engelleri aşmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve elbette ülkemizin sosyal politikalarına katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda mensuplarımızın en büyük destekçimiz olduğunu da biliyoruz. Ülkemiz son 20 yılda, engelli kavramına yönelik bilgi eksikliğinden ve ön yargıdan kaynaklı olumsuzluklarla ciddi mücadele etti. Bu süreçte devletimiz, insana ve eğitime yatırım yaptı; ilgili mevzuatı oluşturdu. Bize düşen görev, daha fazla çalışarak engelsiz toplum hedefini kucaklamaktır. Her zaman söylediğimiz gibi esas mesele vicdanlarda engelin bulunmamasıdır. Bunu başardığımız takdirde medeniyet ufkunun daha da genişleyeceği ortadadır” diye konuştu.

Abdullah Öztürk: “Olimpiyatta yeni altın madalya almak istiyorum”
Programda daha sonra 2020 Tokyo Paralimpik Oyunlarında masa tenisinde altın madalya kazanan Milli Sporcu Abdullah Öztürk ve Türkiye Ampute Milli Futbol Takımı kalecisi Erdi Aslan, hayat ve başarı hikayelerinden bahsetti.
Abdullah Öztürk, 15 yıl önce hocasının “Masa tenisinde en iyisi olmaya var mısın?” sorusuyla başladığını ve artık dünyanın en iyi masa tenisi sporcuları arasında bulunmaktan dolayı mutluluk duyduğunu söyledi.
Öztürk, “Hedeflerim var; gelecek olimpiyatta yeni altın madalya almak istiyorum. Olimpiyatlardaki final maçım 30 Ağustos Zafer Bayramı’na denk gelmişti. O gün uyandım, telefonuma baktığımda Zafer Bayramı’yla ilgili paylaşımlar vardı. ’Bugün mutlaka şampiyon olmam lazım’ dedim. Final maçına çıktım, geriye düştüm. ’Sonunda İstiklal Marşı var, bayrağımı göndere çektirme var’ dedim, o hevesle mücadele ettim ve şampiyon oldum” dedi.

Aslan: “Dünya şampiyonluğunu ülkemize kazandırmak istiyoruz”
Erdi Aslan ise engelli olması sebebiyle futbolu bırakmak zorunda kaldığını ve ampute futboluyla tanıştığını söyleyerek, “Karakterimde vazgeçmek olmadı. Ampute futbolla tanıştım. Milli takımda görev alıyorum. Dünya ikinciliğimiz var. Dünya şampiyonluğunu ülkemize kazandırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Program, görme engelli sanatçısı Bilal Göregen’in konseriyle son buldu.

Haber Resimleri

,,,,,,,,