AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş Bilgi ve İletişim Teknolojileri Eğitim ve İstişare Kampı’nın açılışına katıldı.
Bilgi ve iletişim teknolojisinin gelişmesi ile önemli bir tüm dünyada önemli bir fırsatın ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, “Bugün önümüzde önemli bir imkan var. Bilgi teknolojilerinin, iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle, bizim gibi iddiası olan, geçmişi olan ve güçlü insan gücü potansiyeli olan ülkeler için devasa bir fırsat alanı karşımıza çıkmıştır. Her alanda rekabet alanlarında rekabet edebilecek imkan karşımızdadır. İHA ve SİHA’ları dünya ölçeğinde rekabet edebilecek bir hale getiren ülke Türkiye’dir. Türkiye bu anlamada büyük bir şekilde mesafeyi kapatmıştır. Bu anlamla bilgi ve iletişim teknolojileri, teknolojilerle var olan gelişmekte, az gelişmekte olanlar arasındaki mesafeyi kısaltmıştır. Bu bize büyük bir imkan veriyor. Bu anlamda da Türkiye başta dijital dönüşüm olmak üzere yeni dönemin ortaya çıkardığı evrede Türkiye üzerine düşenleri yapacaktır, gelişmesini sürdürecektir. Teknolojiyi geliştirmek tek başına marifet değildir. Teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmak, bilgimizi, birikimimizi bilmek dünyanın en değerli eylemidir. Bilmek tek başına yetmez, bilgiyi üretmek tek başına yetmez. Bilgiyi insanlığın hayrına bir şekilde üretmemiz lazım ona da hikmet derler. Bugünkü Batı medeniyetinin en büyük eksikliği bilgi eksikliği değil hikmet eksikliğidir. Örnek olsun diye söylüyorum hücreyi molekülü parçalayıp oradan yeni bir güç elde etmek büyük bir bilgi birikimidir. Bu bilgidir değerlidir. Ama hücreyi dağıtıp, atomu parçalayarak atom bombası üretiyorsanız bu hikmetli, insan hayrına bir sonuç değildir. Biz hem bilgiyi, hem teknolojiyi üreteceğiz bunu insanlığın hayrına olacak şekilde kullanacağız” dedi.
'Millet sittin sene CHP’yi muhalefete mahkum etmiştir'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme açıklamasını değerlendiren Kurtulmuş, “Siyaset çok zor bir iş ama çok şerefli bir iş. Halkın duasını, hakkın rızasını almak bizim siyasetteki rehberimizdir. Siyasetçiler için en kafa karıştıran alan nereden geldikleri yarın nereye gitmekte olduklarını unutmalarıdır. Bakmayın helalleşme adı altında birtakım toplumun geniş muhafazakâr kesimlerine göz kırpan sözlerine hiç aldanmayın. Eğer helalleşme istiyorsanız hadi tek parti dönemi mayınlı bir alan oraya girmeyin ama CHP’nin 1946’dan bu yana toplumun farklı kesimleri ile karşı karşıya geldiği konulardan özür dilemek o kadar mı zordur? Önce bir özür dileyin. 1960 darbesi öncesi sokakları karıştırarak başbakan idam edildikten sonra siyasi memnuniyetlerini her platformda dile getirenler CHP’liler değil miydi? 28 Şubat sürecinde Ankara’daki üniversitede başörtülü kıza müsamaha gösteremeyen, binlerce başörtülüyü kapının önüne koyan, üniversitelerde ikna odaları kuran, faşist Almanya’nın faşist uygulamaları ortaya koyan CHP’nin insanları değil miydi? 27 Nisan muhtırası sırasında CHP mitingleri diyerek ortaya çıkıp ordu göreve diyerek askeri kışkırtan CHP’nin zihniyeti değil miydi? Gelin bunlardan özür dileyin. Daha yakın zamanda eski bir bakanınız ’ben başörtülü birinin hakim, savcı olarak girdiği mahkemede yargılanmak istemem’ diyecek kadar faşist bir zihniyeti ortaya koyduğunu görmediniz mi? Daha dün belediye başkanının yabancıya suya şu kadara satarım yabancıya nikahı şu kadara kıyarım diyecek kadar Almanya’nın Avusturya’nın aşırı sağcı faşist partilerinden ileri bir zihniyeti ortaya koyduğunu duymadınız mı? Buyurun özrü dileyin. Samimiyet insanın yaptığını samimi şekilde itiraf etmesinden geçer. Sadece oy almak için bazı çevrelere göz kırpmaksa asla ve asla samimi bir davranış olarak görülmez. Özür dileyin, arkasından istiyorsanız helalleşmenizi yapın. Ama bu millet Cumhuriyet Halk Fırkası’nın zihniyetinin böyle olduğunu bildiği için hep hesaplamayı sandıkta yapmış ve sittin senedir Cumhuriyet Halk Fırkası’nı muhalefete mahkum etmiştir” ifadelerini kullandı.
'Gezi Parkı olayları ile neden IMF ile irtibatımızı koparttığımızın hesabı Türkiye’ye sorulmaya çalışıldı”
Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarını gün geçtikçe artırdığına dikkat çeken Kurtulmuş, “Bu zihniyet Türkiye’nin hiçbir alanda gelişmesine katkı sunmamıştır. ‘Bizim üretmemize gerek yok ki nasılsa elin oğlu üretiyor, onların ürettiklerini biz de kullanırız.’ Bugün de bu fikri dile getirenler var. Dünyayı görüyorsunuz önümüzdeki 10 yıllar enerji alanında, su alanında, gıda alanında, özellikle de siber güvenlik alanında muazzam bir mücadelenin olacağı var. Elden gelen öğün olmaz o da her vakit bulunmaz. Bu milletin milli imkanları ile ayağa kalkıyoruz, kalkmaya da devam edeceğiz daha çok üreteceğiz, daha çok büyüyeceğiz. Türkiye’de bir milyon dolarlık bir kredi almak için 90’ların hemen sonunda Türkiye’nin IMF kapısında kuyruğa girdiğini, el avuç alıp dilendiğini dün gibi hatırlıyoruz. IMF memuru Türkiye’nin maliye bakanından daha meşhur adamdı. Gelir ve dizayn etmeye çalışır ve giderdi. Borcumuzu bitirdiğimiz an bekliyorduk bir şey olacağını ama hiç beklemediğimiz bir yerden Gezi Parkı olayları ile neden IMF ile irtibatımızı koparttığımızın hesabı Türkiye’ye sorulmaya çalışıldı” dedi.
Haber Resimleri
,
,