Türk demokrasi tarihinin en büyük lekelerinden biri olan ve milletin vicdanında derin yaralar bırakan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 62 yıl geçse de hem darbe süreci hem de Yassıada'da yapılanların hafızalardan silinmedi. AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı darbenin 62. Yıl dönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.
27 Mayıs Darbesi’nin 62. yıl dönümü dolayısıyla AK Parti teşkilatları 81 ilde basın açıklaması yaptı. AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığından da açıklamayı il yönetim kurulu üyesi Mehmet Emin Yıldırım yaptı.
Zafer Meydanında partililer ve sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği açıklamaya, İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk, Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan, il yönetim kurulu üyeleri, Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz, İGM Başkanı Burhanettin Çoban, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ve çok sayıda STK temsilcisi ile partili katıldı.
“Milletin vatansever evlatlarını postallarla ezdiler”
Yıldırım açıklamasında, “Aziz Milletimiz, medeniyet tarihi boyunca türlü fedakarlıklarla devlet olarak kalmak uğruna birçok bedel ödemiştir. Bağımsızlığı uğruna her şartta mücadele eden Milletimiz, hukukun ve demokrasinin vesayet altına alındığı birçok dönemden geçmiş ve bu günlere gelmiştir. Vesayet, hüküm sürdüğü her dönemde haksız ve hukuksuz olarak masum insanların kanına girmiş, vatansever milletin evlatlarını postallarıyla ezmiştir. Türkiye birçok kez darbelere maruz kalmıştır. Bu darbeler milletimizin bünyesindeki demokrasi, ekonomi, insan hakları, sivil ve sosyal hayat unsurlarına zarar vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, hukukun askıya alındığı, toplumsal ve siyasal düzene ilk darbe; 27 Mayıs 1960’ta, Başbakan Adnan Menderes ile yol arkadaşlarının tutuklanması ve idam edilmesiyle gerçekleştirilmiştir” dedi.
“Menderes Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermiştir”
27 Mayıs Darbesinin, milli irade ile arasına perde çekenlerin demokrasiye, vicdanlara, hukuka ve insanlığa yönelik ihaneti olarak hafızalara kazındığını kaydeden Yıldırım sözlerine şöyle devam etti;
1950 yılında dönemin tek parti hegemonyasını geride bırakarak milli iradenin teveccühü ile iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, kısa zamanda ortaya koydukları yatırımlar ve hayata geçirdikleri projeler ile Türkiye’yi bir adım ileri taşımışlardır. Milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldıran merhum Menderes, milletimizin bağrında büyük bir yara olan, tek parti rejiminin en büyük ayıplarından Türkçe Ezanı uygulamasını kaldırarak Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermiştir. Ülkenin ve milletin yararına olan gidişatın önünü tıkamak isteyen vesayetçi odaklar çeşitli yalan ve iftiralar ile 1960 yılında, vesayetin namlusunu Çankaya Köşkü’ne çevirmişlerdir.
“Erdoğan 15 Temmuz’da demokrasi düşmanlarına en büyük dersi verdi”
Millet iradesine savaş açan, milli ve manevi değerleri yok etmeye çalışan zihniyet, demokratik yollarla seçilen yönetime antidemokratik yöntemlerle el koyarak seçilmiş yöneticileri tutuklamış, tiyatrovari yargılamalar ile masum insanları hukuk dışı şekilde darağacına göndermiştir.
İdam edilenler yalnızca Başbakan, Bakan, Milletin Vekilleri değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk Milleti olmuştur. Üzerinden yıllar geçse de vesayetçi odaklar varlığını devam ettirerek en son 15 Temmuz’da da benzer bir senaryoyu devreye sokmaya çalışmışlardır. Ancak Milletimiz darbeler ve darbeciler karşısında liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşuyla bu kez millet iradesi üzerinde tahakküm kurmak isteyenlerin oyunlarını bozmuştur. Millete ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, 15 Temmuz’da demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir.
“Darbeci odaklar tozlu raflara gömüldü”
Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının aziz hatıralarının yaşatılması amacı ile milletin evlatlarının yargılanarak idam edildiği Yassı Ada’nın, isminin değiştirilerek ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ oldu.
Darbeci, vesayetçi odaklar ise tozlu raflara gömülerek tarih olmuşlardır. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının aziz hatıraları burada yaşatılmaya devam edecektir. Bu vesile ile; 27 Mayısların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların, 15 Temmuzların Anadolu feraseti karşısında zavallı kalacağını, bu ülkede darbeler döneminin artık kapandığını, her türlü vesayete karşı var olan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtiyor; demokratik ve müreffeh bir Türkiye’de yaşayabilmemiz için serden geçen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız.”